Askeri Yargıtay 3. Daire 2016/226 Esas 2016/249 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2016/ 226
Karar No: 2016 / 249
Karar Tarihi: 19.04.2016

(1632 S. K. m. 66) (5237 S. K. m. 50, 52, 62)

Kesinleşmiş mahkûmiyet hükmünde uyarlama yargılaması, sonraki yasanın lehe sonuç doğurup doğurmadığının saptanması ve lehe ise buna ilişkin hükümlerin uygulanması ile sınırlı kendine özgü bir yargılamadır. Bu yargılamada asli ceza yargılaması sürecinde kesinleşmiş bulunan önceki kararın dışına çıkılamayacak, yeni yasanın lehe sonuç doğurduğunun saptanması hâlinde, hükümlünün bu sonuçtan faydalanması için infaza konu olabilecek nitelikte bir hüküm kurulmasıyla yetinilecektir.

Anayasa Mahkemesi’nin, sonradan yürürlüğe giren lehe kanunla aynı hukuki sonuçları doğuran iptal kararından dolayı yapılan yargılama faaliyeti sırasında, suç olduğu evvelce saptanan eylemin sübut, vasıf ve kanuni unsurlarıyla ilgili bir değerlendirmeye ve araştırmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığı gibi, esasen bu yönde bir uygulamanın kesin hükmün dokunulmazlığı ve önleyiciliği ilkelerine aykırı düşeceği de ortadadır.

Kesin hükmün dokunulmazlığı ilkesinin istisnasını oluşturan ve sınırlı bir dava türü olan uyarlama davasında; önceki hükmün içeriğini tartışılır hale getiren ve sabit görülen eylemle ilgili yeniden ve tekrar hüküm tesis edildiği izlenimini yaratan uygulamalardan kaçınılması gerekmektedir.

Askeri Mahkemece uyarlama yargılaması sonunda kurulan hüküm ve bu kapsamda gerekçeli karar incelendiğinde; hüküm fıkrasında, daha önce verilen mahkûmiyet hükmünden bahsedilmediği, dolayısıyla hangi tarih ve sayılı hüküm bakımından uyarlama yapıldığına ilişkin bir ibarenin yer almadığı, tüm aşamalarda hükümlüden sanık olarak bahsedildiği ve ilk defa hüküm kuruluyor gibi bir intibanın oluşturulduğu; nitekim gerekçeli hükümde uyarlama yargılamasının özüne aykırı bir şekilde, yalnızca uyarlama yapılan hususta tartışmalar yapılması gerekirken, lüzum ve ihtiyaç bulunmadığı hâlde delil değerlendirmesi yapıldığı anlaşılmakla, önceki hükmün içeriğini belirsiz ve tartışılır hâle getirebilecek, infazda karışıklığa ve hükümlünün mağduriyetine yol açabilecek şekilde aynı konuda ikinci kez hüküm kurulması usule aykırı olduğundan, uyarlama yargılaması sonucunda tesis edilen uyarlama mahkûmiyet hükmünün usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle;

Usul yönünden hukuka aykırı bulunan uyarlama mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, hükümlü ve müdafiinin temyizlerine atfen ve resen, BOZULMASINA;

19.4.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy