(1632 S. K. m. 147) (353 S. K. m. 256)

Sanığın, 20.7.2012 tarihinde 4 gün yol süresi tanınarak toplam 14 gün süreyle izne gönderildiği, 7.8.2012 tarihinde izninin 10 gün uzatıldığı, buna göre 17.8.2012 tarihinde Birliğine dönmesi gerekirken dönmediği, 15.8.2012 tarihinde evlenmiş olduğu, yeni evlendiği eşini dedesinin yanına bırakarak 31.8.2012 tarihinde kendiliğinden Birliğine katıldığı, sanığın savunmalarında ileri sürdüğü hususların kabul edilebilir bir mazeret niteliğinde olduğu ve izin tecavüzünde bulunduğu sürenin mazeretiyle uyumlu ve makul bir süre olduğu, bu nedenle atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı kabul edilerek beraat hükmü verilmiş ise de;

İstinabe suretiyle bozmaya diyeceklerinin tespiti sırasında, …2’nci Asliye Ceza Mahkemesince; sanığa, CMK’nın 147’nci maddesinde düzenlenen hakları anlatılırken, müdafi seçme hakkının olduğu, müdafi seçme imkânı olmadığı takdirde kendisine Baro tarafından müdafi görevlendirilebileceği ve görevlendirilecek müdafiin ücretinin mahkûmiyeti hâlinde kendisinden istenebileceğinin bildirildiği anlaşılmakta olup; mahkûmiyeti hâlinde müdafi ücretinin kendisinden istenebileceğinin bildirilmiş olması, Askeri Mahkemelerde görülecek davaların giderlerinin Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden ödeneceğine ilişkin 353 sayılı Kanun’un 256’ncı maddesine aykırı olup, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurduğundan, sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

SONUÇ: Açıklanan nedenlerle;

Usul yönünden hukuka aykırı olan beraat hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi uyarınca, Askeri Savcının temyizine atfen ve resen BOZULMASINA;

15.3.2016 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak ve oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy