Askeri Yargıtay 3. Daire 2016/116 Esas 2016/136 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2016/ 116
Karar No: 2016 / 136
Karar Tarihi: 01.03.2016


(5237 S. K. m. 21) (353 S. K. m. 221)

 

…Komutanlığı Harekat ve Eğitim Şube Müdürlüğü emrinde görevli olan sanığa, 4.7.2014 tarihinde, …Komutanlığı Mebs. Güvenlik Talimatının “b. Taşınabilir Veri Depolama Ortamlarının (TVDO) ve Veri Kayıt Cihazlarının Kullanımı” başlığı altında yer alan 1 numaralı paragrafındaki: “…Komutanlığından veya birimlerin bağlı olduğu komutanlıklarda izin alınmadıkça, yetkilendirilmiş söz konusu bilgisayarların dışındaki bilgisayara disket, CD/DVD, USB sürücüsü takılmaz” şeklindeki hizmete ilişkin emrin tebliğ edilmiş olduğu, 16.4.2015 tarihinde saat 16.33 sularında, kullanmakta olduğu …seri numaralı Karanet Ağı bilgisayarına usb taktığının …Komutanlığının 17.4.2015 tarihli ve “Harici bellek takma girişimi” konulu emriyle Birliğine bildirildiği anlaşılmaktadır.

 

Askeri Mahkemece, sanığın, ailevi problemlerini konuştuğu esnada yaşadığı stres ve panik neticesinde sehven cep telefonunun USB girişini kullanmakta olduğu …numaralı Kara Net Ağına bağlı bilgisayara taktığı, istikrarlı savunması, vaka kanaat raporu ve olayın cereyan tarzı (özellikle usb girişi takma süresinin kısa olması, herhangi bir veri alış verişinin olmaması) dikkate alınarak sanığın emre itaatsizlikte ısrar kastı ile hareket ettiğinin kabulü mümkün olmadığı, bu bağlamda yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde sanığın emre itaatsizlikte ısrar kastının bulunmadığı ve suç kastı ile hareket etmediği kanaatine varılarak manevi unsur itibarı ile oluşmayan müsnet suçtan beraatine karar verilmiştir.

 

TCK'nın 21/1’inci maddesine göre suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Ayrıca, ceza muhakemesinde maddi hakikate ulaşmak için olayın tüm yönleriyle ve etraflıca araştırılması zorunludur. Yapılacak araştırma ve delil toplama faaliyeti sonrasında, sanığın suç işleyip işlemediği, atılı suçun maddi ve manevi unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı ortaya konacak, buna rağmen suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı noktasında hala bir şüphe mevcut ise, ceza hukukunun genel prensibi doğrultusunda, bu şüphenin sanık lehine uygulanması suretiyle hükme varılacaktır.

 

Somut olayda, atılı suçun maddi unsurlarının oluştuğu, diğer bir deyişle, sanığın kendisine daha önce tebliğ edilerek malum ve muayyen nitelik kazanmış olan bir hizmet emri hilafına hareket ettiği açık olmakla birlikte, suçun manevi unsuru (suç kastının bulunup bulunmadığı) yönünden bir sonuca varmak mümkün olmamıştır. Askeri Mahkemece, sanığın eylemi neticesinde veri akışı olmadığı belirtilmekte ise de, vaka kanaat raporundaki kanaat içeriği dışında bu hususu belgeleyen, teknik olarak ortaya koyan bir delil bulunmamakta olup, esasen bu yönde bir araştırma da yapılmamıştır.

 

Sanığın suç kastı ile hareket edip etmediğinin her türlü şüpheden uzak şekilde ortaya konabilmesi bakımından; sanığın cep telefonunun usb çıkışını bilgisayara taktığı andan ne kadar sonra ekranda ikaz yazısı belirdiği, cep telefonunun ne kadar süre bilgisayara takılı kaldığı, veri akışı olup olmadığı (iki yönlü olarak) hususlarının araştırılması, gerekiyor ise bu hususları ortaya koymaya yönelik bilirkişi mütalaası alınması, daha önce beklenmesinden vazgeçilmiş olan sanığın adli sicil ve kuvvet sabıka belgelerinin dosyaya ithali suretiyle hükme varılması amacıyla beraat hükmünün noksan soruşturma yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

 

Sonuç: Açıklanan nedenlerle;

 

Noksan soruşturma yönünden hukuka aykırı olan beraat hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi uyarınca, Komutanın temyizine atfen ve resen BOZULMASINA;

 

1.3.2016 tarihinde, tebliğnameye aykırı olarak ve oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy