Askeri Yargıtay 3. Daire 2013/754 Esas 2013/749 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2013/ 754
Karar No: 2013 / 749
Karar Tarihi: 28.05.2013

(7201 S. K. m. 21, 35)

Haklarındaki mahkûmiyet hükümleri, sanık P.Er A. D. tarafından, pişman olduğu ve tahrik sebebiyle bu eylemi gerçekleştirdiği belirtilerek; sanık P.Er Ö. A. tarafından, sübut ve uygulamaya yönelik sebepler ileri sürerek; sanık P.Onb.U.N. tarafından ise, sebep gösterilmeksizin temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede; sanık P.Onb. U.N.’nin, yokluğunda verilen hükmü, 14.07.2011 tarihinde adresine yapılan tebligattan yaklaşık dört ay sonra 21.11.2012 tarihinde temyiz etmesi sebebiyle; bu sanığın temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.

Bu yönden yapılan incelemede; gerekçeli hükmün sanığa tebliğ edilmesi için ilk olarak sanığa daha önce tebligat yapılmış olan “Gülsuyu Mah. 36.Sok. No:3/1 Maltepe İstanbul” adresine tebliğ mazbatası gönderildiği, ancak bu tebligatın yapılmadan iade edildiği, bunun üzerine Mernis Kimlik Paylaşımı Sisteminden edinilen “Bağlarbaşı Mah. Gülyolu Sok. No:55/1 Maltepe İstanbul” adresine Tebligat Kanunu’nun 35’inci maddesine göre tebliğ mazbatası çıkarıldığı, 14.07.2011 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 35’inci maddesine göre tebligat yapıldığı görülmektedir.

Tebligat Kanunu’nun 35’inci maddesinin birinci fıkrasında; “Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır” şeklinde;

11.01.2011 tarihli ve 6099 sayılı Kanunun 9’uncu maddesiyle değişik ikinci fıkrasında ise; “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” şeklinde düzenlemeler yer almaktadır.

Somut olayda, sanığın adresini değiştirdiğini bildirmemiş olduğu görülmekle birlikte, adres kayıt sisteminde yeni yerleşim yeri adresi tespit edilmiş olduğundan, bu halde artık Tebligat Kanunu’nun 35/2’nci maddesinin uygulanma kabiliyeti bulunmamakta, öğrenilen yeni adrese usulüne göre tebligat çıkarılması gerekmektedir.

Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ İmkansızlığı ve Tebellüğden İmtina” başlıklı 21’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmüne göre geçerli bir tebligatın olup olmadığı incelendiğinde; bu adrese 14.07.2011 tarihinde tebligat yapıldığına dair tebliğ mazbatasından, evrakın muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edilmediği, dolayısıyla yapılan tebligatın geçerli olmadığı; buna göre, sanığın, kovuşturmada mağdur sıfatı taşıması sebebiyle kendisine haklarını kullanıp kullanmayacağına ilişkin yapılan tebligat sonrasında yaptığı 21.11.2012 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu sonucuna varılarak, Başsavcılık görüşünün aksine, bu sanığın temyizine atfen de temyiz incelemesi yapılmıştır. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy