Askeri Yargıtay 3. Daire 2009/2895 Esas 2009/2894 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 2895
Karar No: 2009 / 2894
Karar Tarihi: 10.11.2009

(1632 S. K. m. 24, 77) (5237 S. K. m. 50, 52, 62) (477 S. K. m. 38, 44)

Askeri Mahkemece; sanığın, 05.01.2006-15.02.2006 tarihleri arasında temadi eden oda hapsi ceza yerinden kaçmak suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK'nın 77/1, 77/3 ve TCK'nın 62/1'inci maddeleri gereğince, on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına; TCK'nın 50/1 ve 52/2'nci maddeleri uyarınca, hükmolunan hapis cezasının günlüğü 20,00 YTL'den adli para cezasına çevrilerek, sonuç olarak 6.000,00 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına; para cezasının sanıktan, TCK'nın 52'nci maddesi uyarınca, aylık 20 eşit taksitte tahsiline, karar verilmiştir.

Bu hüküm, sanık tarafından yasal süresi içerisinde ve özetle; Samsun Asker Hastanesi Baştabipliğince tanzim olunan sağlık kurulu raporunda, İleri derecede antisosyal kişilik bozukluğu tanısı konulup, askerliğe elverişli olmadığına karar verilmiş olması karşısında, verilen cezanın usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede; halen terhisli bulunan sanık P.Er G.O.'nun, P.Çvş.Bl.K.lığı emrinde askerlik hizmetini yaparken, Eğitim Merkez Komutanlığı Disiplin Mahkemesinin 10.10.2005 tarihli, 2005/117-114 Esas ve Karar sayılı hükmü ile, 19.08.2005-24.08.2005 tarihleri arasında kısa süreli mükerrer kaçma suçunu işlediği kabul edilerek, 60 gün oda hapsi cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, taraflarca itiraz edilmemek suretiyle 12.10.2005 günü kesinleşen cezanın infazına Eğt. Mrk. Disiplin Cezaevi'nde başlandığı, cezanın infazına birkaç gün kalmış iken, sanığın, 05.01.2006 günü hakkında aynı suçtan verilen mahkûmiyet hükmünü temyiz etmeyen diğer sanık Shh. Er S.G. ile birlikte kaldıkları disiplin ve cezaevi tuvaletinin demir parmaklıklarını kesmek suretiyle Birliğini terk ettiği, altı tam günü aşkın bir süre terk fiilini devam ettirdikten sonra 15.02.2006 tarihinde jandarma tarafından yakalanarak 17.02.2006 günü Birliğine teslim edildiği, maddi olay olarak sabit görülmüştür.

ASCK'nın Göz veya oda hapsi ceza yerinden kaçmak, infaz şartlarına uymamak, kaçmaya aracı olmak başlığını taşıyan 77'inci maddesinin 1'inci fıkrası, Disiplin mahkemeleri ile disiplin amirleri tarafından verilen göz veya oda hapsi cezalarının çekildiği yeri terk edenlere veya cezanın diğer infaz şartlarını yerine getirmeyenlere, ... hapis cezası verilir hükmünü içermektedir.

Bu durumda, anılan suçun maddi unsurunu; disiplin mahkemeleri ile disiplin amirleri tarafından verilen göz veya oda hapsi cezalarının çekildiği yeri terk etmek veya cezanın diğer infaz şartlarını yerine getirmemek eylemleri oluşturduğundan, fıkrada sayılan seçimlik hareketlerden birisi yapıldığında, yani cezanın infaz edildiği yer terk edildiği veya infaz şartları yerine getirilmediği anda sözü edilen suç tamamlanmış olacaktır.

Diğer taraftan, maddenin 3'üncü fıkrasında, göz veya oda hapsi cezasının çekilmekte olduğu yeri terk fiilinin altı gün veya daha fazla devam etmesi halinde verilecek hapis cezasının bir yıldan az olmayacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, sanığın, altmış günlük oda hapsi cezasının infazı devam ederken, 05.01.2006 tarihinde disiplin ceza ve tutukevini terk etmek şeklindeki eyleminin unsurları ASCK'nın 77/1'inci maddesinde yazılı oda hapsi ceza yerinden kaçmak suçunu oluşturduğu hususunda ise bir tereddüt bulunmamaktadır.

Sanık psikiyatrik yönden adli gözlem altına aldırılmış, Samsun Asker Hastanesinin 08.06.2006 tarihli Sağlık Kurulu Raporu ile İleri Derecede Antisosyal Kişilik Bozukluğu tanısıyla 06.11.2005 tarihinden itibaren askerliğe elverişli olmadığı, aynı Hastanenin 01.08.2006 tarihli Ek Sağlık Kurulu Raporu ile, 08.08.2005-24.08.2005 ve 10.10.2005 tarihlerinde askerliğe elverişli olduğu, cezai ehliyetinin tam olup, TCK'nın 32'nci maddesinin 1 ve 2'nci fıkralarından yararlanamayacağı belirlenmiştir.

Disiplin mahkemelerince haklarında oda hapsi cezası verilen ve bu cezaları infaz edilmeden önce terhis, emeklilik, ihraç veya benzeri nedenlerle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan asker kişiler hakkındaki oda hapsi cezalarının, kesinleşme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde en az alay seviyesindeki birliklerde ASCK'nın 24, 477 sayılı Kanun'un 38 ve 44'üncü maddeleri uyarınca infaz edilebilmesinin mümkün olması, dolayısı ile; Oda hapsi ceza yerinden kaçmak suçunun, başta TSK'da görev yapan sivil personel olmak üzere terhis, emeklilik vb. nedenlerle TSK'dan ilişiği kesilmiş kişiler tarafından işlenebilecek olması nedeniyle sadece asker kişi sıfatını taşıyan şahıslarca işlenebilen sırf askeri suçlar kapsamında kalmaması (As.Yrg.Drl.Krl.nun 20.05.1983 tarihli, 1983/130-0127; 3'üncü D.nin 14.09.1995 tarihli, 1995/563-561; 5'inci D.nin 06.03.1996 tarihli, 1996/125-127 Esas ve Karar sayılı ilamları) göz önüne alındığında; sanığın, ancak kısa süreli kaçma suçunun işlendiği tarihler (19.08.2005-24.08.2005) itibarıyla askerliğe elverişsiz bulunması durumunda yargılama konusu suçun işlenemez suç vasfına dönüşebileceği, çünkü, bu durumda sanığın disiplin cezaevine kapatılmasını gerektiren cezanın hükümsüz kalacağı sonucuna varılmış olup; somut olayda, Askeri Mahkemece, kısa süreli kaçma suçunun işlendiği tarihlerde askerliğe elverişli olduğunun ek sağlık kurulu raporu ile tespit edilmesinden sonra atılı suçun oluştuğunun kabul edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy