AskeriYargıtay
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 2280
Karar No: 2009 / 2190
Karar Tarihi: 23.07.2009

(1632 S. K. m. 47, 66, 76, Ek. m. 8, Ek. m. 10) (5237 S. K. m. 32, 50, 52, 62, 63, 292)

Dava ve Karar: Tutuklu iken kaçmak ve izin (hava değişimi) tecavüzü suçlarından sanık Topçu Er Mehmet BAYRAMLI hakkında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesince kurulan 30.12.2008 tarihli, 2008/588-1477 Esas ve Karar sayılı mahkumiyete ilişkin hükümlerin, kanuni süresi içerisinde sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, dava dosyası, Askeri Yargıtay Başsavcılığının bozma ve onama istemini içeren 30.06.2009 tarihli ve 2009/6840 sayılı tebliğnamesine bağlı olarak Dairemize gönderilmekle incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; sanığın,

1) 30.05.2007-07.06.2007 tarihleri arasında tutuklu iken kaçmak suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK'nın 76'ncı maddesi delaletiyle TCK'nın 292, ASCK'nın 76/2 ve TCK'nın 62'nci maddeleri gereğince, on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının, TCK'nın 50 ve 52'nci maddeleri gereğince beher günü 20 YTL hesabı ile adli para cezasına çevrilerek, 6.000 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının, TCK'nın 52/4'üncü maddesi gereğince aylık 20 eşit taksitte sanıktan tahsiline, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geriye kalan cezasının infaz edileceğine, verilen cezanın ertelenmesine kanunen yer olmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kanunen ve takdiren yer olmadığına,

2) 28.11.2007-01.03.2008 tarihleri arasında izin (hava değişimi) tecavüzü suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK'nın 66/1-b ve TCK'nın 62/1'inci maddeleri gereğince, on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, kanuni imkansızlık nedeniyle, hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine, ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, nezaret altında, yolda ve tutuklulukta geçen sürelerinin, TCK'nın 63'üncü maddesi gereğince cezasından mahsubuna;

Karar verilmiştir.

Hükümler; sanık tarafından sebep gösterilmeksizin, müdafii tarafından da, süre tutum dilekçesiyle verilen cezanın usul ve esas yönünden kanuna aykırı olduğu ileri sürülerek, süresinde temyiz, edilmiştir.

Tebliğnamede; tutuklu iken kaçmak suçuna ilişkin hükmün, müsnet suçun ani suç olması nedeniyle suç tarihinin hatalı tespitinden dolayı, öz vakıanın tespitinde hata nedeniyle bozulmasına izin (hava değişimi) tecavüzü suçuna ilişkin hükmün ise, onanmasına karar verilmesi istenilmiştir.

Yapılan incelemede;

1) Tutuklu iken kaçmak suçuna ilişkin olarak;

58'inci Topçu Tug. l'inci Top.Tb. l'inci Bt.K.lığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta olan sanığın, 06.03.2007-25.05.2007 tarihleri arasında işlediği mükerrer firar suçundan 30.05.2007 tarihinde K.K.K.lığı Askeri Mahkemesinin 30.05.2007 tarihli, 2007/362-174 Esas ve Karar sayılı tutuklama müzekkeresi ile tutuklanmasına karar verildiği, Cezaevine kapatılması ile ilgili işlemlerin tamamlanması için Askeri Savcılık binası içerisinde bekletilirken kaçarak firar ettiği, hakkında çıkartılan yakalama emri gereğince 07.06.2007 tarihinde yakalandığı, böylece 30.05.2007-07.06.2007 tarihleri arasında tutuklu iken kaçmak suçunu işlediği maddi olay olarak sübuta ermiştir.

Askeri Mahkemece; karar yerinde gösterilen hukuka uygun, haklı ve inandırıcı gerekçelerle, sanığın, yazılı olduğu şekilde, altı günden fazla bir süre ile kaçmış olması nedeniyle, ASCK'nın 76/2'inci maddesi de dikkate alınmak suretiyle, asgari hadden temel ceza tayin edilip, takdiri indirim de uygulanmak suretiyle mahkumiyetine karar verilmesinde, verilen kısa süreli hapis cezasının yine alt sınırdan adli para cezasına çevrilmesinde ve ertelenmemesinde, ayrıca suç tarihinden önce kesinleşmiş kasıtlı suçlardan mahkumiyetinin bulunması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemiş olmasında usul, sübut, vasıf, takdir ve uygulama yönlerinden hukuka aykırılık bulunmadığından, sanık ve müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle, hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Tebliğnamede, sanığın üzerine atılı suçun ani suç niteliğinde olması nedeniyle, suç tarihinin sanığın kaçtığı 30.05.2007 tarihi olarak belirlenmesi gerekirken, 30.05.2007-07.06.2007 tarihleri arası olarak belirlenmesinin hukuku aykırı olduğu, temyiz konusu maddi olayda yapılan bu suç tarihi hatasının, ceza uygulamasına bir etkisinin bulunması birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün öz vakanın tespitinde hata yönünden bozulmasına karar verilmesi gerektiği yönünde görüş ve düşünce bildirilmiş ise de;

Daireler Kurulunun 25.06.2009 tarihli, 2009/85-86 Esas ve Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; ASCK'nın 76/2'nci maddesindeki düzenlemenin, maddenin 1'inci fıkrasında yer alan suçu etkileyen haller kapsamında bir kanuni artırım sebebi olduğu ve anılan suçun ani suç niteliğin olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Müsnet suçun belirli bir zaman süreci içerisinde işlenilmiş olması ve hükümde suç tarihlerinin bu süreci kapsayacak şekilde gösterilmiş olması, suçun ani suç niteliğini değiştirmemektedir. Ayrıca, sanığın eyleminin ASCK'nın 76/2'inci maddesi kapsamına girip girmediğinin belirlenebilmesi açısından, suç tarihinin sanığın kaçtığı andan yakalandığı ana kadar geçen süreci kapsayacak şekilde gösterilmesinde yarar bulunmaktadır. Nitekim gerekçeli kararda, Sanığın 30.05.2007 tarihinde tutuklu iken kaçmak suçundan dolayı ASCK'nın 76/1'inci maddesi delaletiyle TCK'nın 292 ve ASCK'nın 76/2'nci maddeleri uyarınca takdir en bir yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir (Kaçtıktan sonra 6 tam günden fazla süre geçmesi nedeniyle ASCK'nın 76/2'nci maddesi gereği alt sınır bir yıl olarak tayin edilmiştir). şeklindeki ifadelerle, suçun 30.05.2007 tarihinde işlendiği, ancak firarda geçen sürenin altı tam günden fazla olduğu belirtilmiştir. Bu nedenlerle, tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.

2) İzin (hava değişimi) tecavüzü suçuna ilişkin olarak;

Sanığın, Ankara GATA Eğitim Hastanesinin 27.08.2007 tarihli ve 2990 sayılı Sağlık Kurulu
Raporuyla SMK ile 3 (üç) ay süreli hava değişimine gönderildiği, hava değişimi süresi sona ermeden Sivas Askerlik Şubesince, sanığın kontrol muayenesine sevk edilmek üzere 21.11.2007 tarihinde Askerlik Şubesinde hazır bulunması için çağrı tebligatı çıkartıldığı ve 02.11.2007 tarihinde kendisine tebliğ edildiği, sanığın 22.11.2007 tarihinde Askerlik Şubesine müracaat ettiği, hastaneye sevk için kimlik belgesinin istenilmesi üzerine, kimlik belgesini getirmek üzere Askerlik Şubesinden ayrıldığı, ancak geri dönmediği ve işlemlerini tamamlamadığı, hava değişimi ve tanınması gereken bir günlük dönüş yol süresi sonunda (27.11.2007 tarihinde saat 24.00'e kadar katılması gerekirken) Birliğine de katılmadığı, 01.03.2008 tarihinde yakalandığı, böylece 28.11.2007-01.03.2008 tarihleri arasında izin (hava değişimi) tecavüzü suçunu işlediği maddi olay olarak sübuta ermiştir.

Psikiyatrik yönden adli gözlem altına alınmasına karar verilen sanık hakkında, Ankara GATA Eğitim Hastanesi Baştabipliğinin 16.05.2008 tarihli ve 1804 sayılı Sağlık Kurulu Raporu ile, Tekrarlayan Uyum Bozukluğu tanısıyla, B/16-F1 Suç tarihlerinde askerliğe elverişlidir. Halen askerliğe elverişli değildir kararı verilmiş;

Aynı Hastanenin 27.06.2008 tarihli Adli Raporu ile, Tekrarlayıcı uyum bozukluğu nun TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği'nin B/16 F1 maddesinde tanımlandığı ve askerliğe elverişsizlik hali oluşturduğu, ancak askerliğe elverişsizlik halinin suç tarihlerini kapsamadığı, sanığın, suç tarihlerinde ve halen işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını değerlendirebildiği, davranışlarını yönlendirme yeteneğini kısmen veya tamamen etkileyebilecek ruhsal bir hastalığının veya durumunun olmadığı ve 5237 sayılı TCK'nın 32'inci maddesinden yararlanamayacağı tespit edilmiştir.

Bu nedenlerle, Askeri Mahkemece; karar yerinde gösterilen hukuka uygun, haklı ve inandırıcı gerekçelerle, yazılı olduğu şekilde, sanık hakkında alt sınırdan temel ceza tayin edilip, takdiri indirim de uygulanmak suretiyle mahkumiyet kararı verilmiş olmasında, sırf askeri suç vasfındaki izin (hava değişimi) tecavüzü suçundan verilen hapis cezasının, ASCK'nın 47/A ve Ek 8'inci maddelerindeki düzenlemeler nedeniyle seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemesinde ve ertelenmemesinde, keza, suç temadisinin 01.03.2008 tarihinde sona ermesi ve suç tarihlerinden önce kesinleşmiş kasıtlı suçlardan mahkumiyetinin bulunması nedeniyle, ASCK'nın (5739 sayılı Kanun ile eklenen) Ek 10/2'nci maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemiş olmasında usul, sübut, vasıf, takdir ve uygulama yönlerinden hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığından, sanık ve müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle, mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.

Sonuç ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın ve müdafiinin kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanun'un 217/2'nci maddesi gereğince REDDİNE,

Usul ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunan mahkumiyet hükümlerinin ayrı ayrı ONANMASINA,

23.07.2009 tarihinde, tutuklu iken kaçmak suçu yönünden tebliğnamedeki görüşe aykırı olarak, izin (hava değişimi) tecavüzü suçu yönünden tebliğnamedeki görüş doğrultusunda, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy