Askeri Yargıtay 3. Daire 2009/1564 Esas 2009/1625 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 3. Daire
Esas No: 2009/ 1564
Karar No: 2009 / 1625
Karar Tarihi: 16.06.2009

(1632 S. K. m. 66, 67, 73) (5237 S. K. m. 62) (353 S. K. m. 16) (657 S. K. m. 78, 79) (926 S. K. m. 36, 113, 127)

Askeri Mahkemece;

1) Sanık J.Yzb.B.K.'nın 06.06.2004-06.07.2004 tarihleri arasında işlediği iddia olunan ülke sınırları dışındaki görev yerinden firar etmek suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı kabul edilerek, üzerine atılı suçtan beraatine,

2) Sanık J.Kd.Ütğm. Y.U.'nun 19.12.2004-25.12.2004 tarihleri arasında işlediği iddia olunan ülke sınırları dışındaki görev yerinden firar etmek suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı kabul edilerek, üzerine atılı suçtan beraatine, olayda meydana gelen 773,57 YTL Hazine zararının takip ve tahsil hakkının saklı tutulmasına,

3) Sanık J.Ütğm. G.D.'nin:

a) 27.12.2002-27.01.2003, 04.06.2003-08.08.2003 ve 01.06.2004-18.08.2004 tarihleri arasında işlediği iddia olunan ülke sınırları dışındaki görev yerinden firar etmek suçlarının unsurları itibarıyla oluşmadığı kabul edilerek, üzerine atılı suçlardan beraatine,

b) 11.04.2003-28.04.2003 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, eylemine uyan ASCK’nın 66/1-a, 73 ve 5237 sayılı TCK’nın 62'nci maddeleri uyarınca, beş ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

c) 10.12.2004-26.12.2004 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, eylemine uyan ASCK'nın 66/1-a, 73 ve 5237 sayılı TCK'nın 62'nci maddeleri uyarınca, beş ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

Sanığın sebebiyet verdiği 22.435,29 YTL Hazine zararının 353 sayılı Kanun'un 16'ncı maddesi uyarınca sanıktan tahsiline, 1211,50 YTL nispi harç alınmasına, karar verilmiştir.

Hükümler yasal süresi içerisinde;

1) Beraat hükümleri Askeri Savcı tarafından, sanıkların eylemlerinin ülke sınırları dışındaki görev yerinden firar suçunu oluşturduğu ileri sürülerek sanıklar aleyhine,

2) Sanık G.D. müdafii tarafından ise, sanığın üzerine atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı, Hazine zararına hükmedilemeyeceği, eylemlerin suç oluşturduğu kabul edildiğinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği ileri sürülerek, temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede, beraate ilişkin hükümlerin onanması; mahkumiyete ilişkin hükümlerin ise bozulması yönünde görüş ve istemde bulunulmuştur.

Yapılan incelemede;

Jandarma Genel Komutanlığı hesabına ABD'de bulunan John Jay Üniversitesinde yüksek lisans eğitimine hak kazandıkları için 11 ve 13 Ağustos 2002 tarihlerinde Türkiye'den ayrılarak ABD'ye giden sanıklardan J.Ütğm. Y.U. ve J.Kd.Ütğm. G.D.'nin eğitimlerini tamamlayarak; J.Yzb. B.K.'nin ise yüksek lisans eğitimini tamamlamadan 02, 09 ve 12 Şubat 2005 tarihlerinde yurda döndükleri,

Sanıkların eğitimleri sırasında bundukları ülkeyi izinsiz olarak terk edip Türkiye'ye geldikleri yönünde yapılan ihbar doğrultusunda yapılan araştırmada;

J.Yzb.B.K.'nın 06.06.2004-06.07.2004 tarihleri arasında,

J.Kd.Ütğm.Y.U.'nun 19.12.2004-25.12.2004 tarihleri arasında,

J.Ütğm.G.D.'nin 27.12.2002-27.01.2003, 11.04.2003-28.04.2003, 04.06.2003-08.08.2003, 01.06.2004-18.08.2004 ve 10.12.2004-26.12.2004 tarihleri arasında, izinsiz olarak Türkiye'de bulundukları,

İzinsiz olarak Türkiye'de bulundukları günler için yurt dışı görev harcırahı almaya devam ettikleri,

Sanıklardan J.Yzb. B.K.’nın eğitimini tamamlayamadığı için almış olduğu harcırah ile birlikte eğitim masraflarının tahsili cihetine gidildiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

Bu oluş şekline göre sanıkların eylemlerinin suç oluşturup oluşturmadığının; oluşturuyor ise hangi suça vücut vereceğinin tespiti bakımından, öncelikle sanıkların yurt dışında bulundukları süredeki statülerinin belirlenmesi gerekmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun;

78'inci maddesinde, mesleklerine ait öğrenimini bitirerek Devlet memurluğuna alınmış ve asli memur olarak atanmış olanlardan mesleklerine ait hizmetlerde yetiştirilmek, eğitilmek, bilgilerini artırmak veya staj yapmak üzere dış memleketlere gönderilenlere iki yıla kadar ayrılma müsaadesi verilebileceği; gerekirse bu sürenin en çok bir kat uzatılabileceği,

79'uncu maddesinde ise, bu şekilde yurt dışına gönderilenlerin kadrolarında bırakılacakları, kademe ilerlemesi; emeklilik ve diğer bütün hakları ve yükümlülüklerinin devam edeceği, izin bitiminde yol süresi hariç 15 gün içinde görevlerine dönecekleri, sürelerinin bitiminde görevlerine başlamayanların çekilmiş sayılacakları,

926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun;

36'ncı maddesinde, çeşitli nedenlerle eğitimlerini tamamlayamayanların bekleme sürelerinin yurt dışında kaldıkları süre kadar uzayacağı,

113'üncü maddesinde, subay ve astsubay nasbedildikten sonra yabancı memleketlere altı ay veya daha fazla süre ile öğrenim, staj, kurs, ihtisas veya görgü ve bilgilerini artırmak maksadıyla gidenlerin yükümlülüklerinin, masrafların ödenme şekline bakılmaksızın, gidiş ve dönüş tarihleri arasında geçen sürenin iki katı kadar uzatılacağı,

127'nci maddesinde, silahlı kuvvetler personeline özlük hakları saklı kalmak kaydıyla öğrenim süresi kadar yurt dışı izni verilebileceği,

hükme bağlanmıştır.

Söz konusu düzenlemelerden, yüksek lisans eğitimi amacıyla Jandarma Genel Komutanlığı nam ve hesabına yurt dışına gönderilen sanıkların, eğitim süreleri boyunca izinli oldukları anlaşılmaktadır (Nitekim dava konusu olaydan sonra, 06.08.2008 gün ve 26989 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Silahlı Kuvvetleri Lisansüstü Eğitim Öğretim Yönetmeliği kapsamında çıkartılan Yönergede; Jandarma Genel Komutanlığı nam ve hesabına lisansüstü eğitime tefrik edilen personele eğitim süresince ücretli öğrenim izni verileceği hükme bağlanmıştır).

ASCK'nın yabancı memlekete firar suçunu ve cezasını düzenleyen 67'nci maddesi;

Aşağıda yazılı fiilleri işleyen asker kişiler, yabancı ülkeye kaçmış sayılarak üç seneden beş seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılırlar.

A) Herhangi bir nedenle izinli olsa dahi, yabancı ülkeye gitme müsaadesi bulunmaksızın ülke sınırları dışında üç günü geçirenler,

B) Ülke sınırları dışındaki bir askeri birlik veya görev yerinden, deniz veya hava aracından kaçıp da bu durumda üç günü geçirenler,

C) Ülke sınırları dışındaki bir askeri birlikten, deniz veya hava aracından herhangi bir nedenle ayrı düşüp de askeri veya sivil bir Türk resmi makamına veya müttefik devlet makamlarına özürsüz olarak müracaat etmeksizin üç günü geçirenler,

D) Harp esiri iken serbest bırakılıp da askeri veya sivil bir Türk resmi makamına veya müttefik devlet makamlarına teslim olmak üzere harekete geçme imkanı doğduğu halde, özürsüz olarak hareketsiz kalan ve bu durumda üç günü geçirenler.

Aşağıda yazılı hallerde beş seneden on seneye kadar hapis cezası verilir.

A) Fail beraberinde silah, mühimmat, savaş araç veya gerecini götürmüş ise,

B) Fail hizmet yaparken kaçmış ise,

C) Fail mükerrir ise,

Seferberlik ve savaş halinde, bu maddede yazılı mehil bir güne iner. Bu maddedeki suçu seferberlikte işleyenlere yedi seneden, savaş halinde işleyenlere ise on seneden aşağı olmamak üzere ağır hapis cezası verilir...

şeklindedir.

Görüldüğü üzere, yabancı memlekete firar suçunun oluşumu için, yabancı bir ülkeye gitme müsaadesi olmadan ülke sınırları dışına çıkılması yeterli olup, sanığın o andaki statüsü suçun oluşumuna etkili değildir. Nitekim bu nedenle, yıllık izinde bulunan askeri şahısların izinsiz olarak yurt dışına çıkması, Askeri Yargıtay’ın istikrar bulmuş içtihatları ile yabancı memlekete firar olarak kabul edilmektedir.

Yabancı bir ülkeye gidilmesi bakımından, müsaade alınmadan yurt dışına çıkılmasını yeterli gören kanun koyucu; yabancı bir memlekette bulunma halinde, suçun oluşumunu başkaca şartların varlığına bağlamıştır. 67'nci maddenin Birinci fıkrasının (B) bendine göre, yabancı memlekete firar suçunun oluşumu için askeri birlik veya görev yerinden, deniz veya hava aracından kaçılması gereklidir.

Sanıkların bulunmakla yükümlü oldukları eğitim kurumu askeri birlik olmadığı gibi, eğitimi sürdürme mecburiyeti askeri bir görev kapsamında da bulunmadığından, Askeri Mahkemenin, sanıkların eylemlerinin yabancı ülkeye firar suçunu oluşturmadığına dair kabulü, sonucu itibarıyla yerindedir. Bu nedenle Askeri Savcının, sanıkların eylemlerinin yabancı memlekete firar suçunu oluşturduğuna dair temyizinde haklılık görülmemiştir.

Sanıkların eylemlerinin firar suçunu oluşturup oluşturmadığına gelince; her ne kadar Askeri Mahkemece, sanıklardan J.Ütğm. G.D.'nin izinsiz olarak Türkiye'de bulunduğu 11.04.2003-28.04.2003 ve 10.12.2004-26.12.2004 tarihleri arasında üniversitedeki eğitimin devam ettiği gerekçesi ile sanığın eylemlerinin firar suçunu oluşturduğu kabul edilerek, yazılı olduğu şekilde mahkumiyetine karar verilmiş ise de,

Suçun işlendiği tarihlerde izinli olan sanığın hazır bulunmak ile yükümlü olduğu bir askeri görevinin bulunmadığı, kendisine izin verilmek ile askeri bir birlikte veya görev yerinde hazır bulunma yükümlülüğünün ortadan kalktığı, sanığın eğitim gördüğü John Jay Üniversitesi sivil bir eğitim kurumu mahiyetinde olup, buradaki hizmetin askeri bir hizmet olarak kabulü de mümkün bulunmadığından, eğitim süresi içerisinde burada bulunmamasının firar suçuna vücut vermeyeceği, sanığın yükümlülüğünün söz konusu eğitimi süresi içinde bitirmek ile sınırlı bulunduğu, bu yükümlülüklere uyulmaması halinin de idari nitelikte bir takım müeyyidelerinin bulunduğu,

Türk Silahlı Kuvvetleri İzin Yönetmeliğinin 8'inci maddesinde yer alan Yurtdışına eğitim-öğretim için gönderilen personel, izinlerini, eğitim ve öğretimin tatil edildiği dönemlerde kullanırlar. Bunların izin planı ve izin belgeleri, ataşelik veya kıdemli subaylık tarafından hazırlanır. Eğitim sonunda iznini başka ülkelerde geçirme talebinde bulunanlara zorunlu nedenler dışında izin verilmez. şeklindeki düzenlemenin, sonuca etkili bulunmadığı,

Bu yükümlülüklere uyulmaması halinin disiplin tecavüzü olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, sanıklar hakkında tesis olunan beraat hükümlerinin onanmasına; sanık J.Ütğm. G.D. hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin ise bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy