(1632 S. K. m. 66, 73) (5237 S. K. m. 32, 34, 50, 62) (353 S. K. m. 221)

Askeri Mahkemece; sanığın, 7.1.2014-15.1.2014 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-a, 73 ve TCK’nın 62’nci maddeleri uyarınca beş ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 50/1-f maddeleri uyarınca verilen hapis cezasının yarısı kadar (iki ay on beş gün) süreyle kamuya yararlı bir işte çalıştırılma tedbirine çevrilmesine karar verilmiştir.

Hüküm; sanık tarafından, noksan soruşturma ve esasa ilişkin sebeplerle temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede; hükmün, onanmasına karar verilmesi gerektiği hususunda görüş bildirilmiştir.

Yapılan incelemede; 7.1.2014 tarihinde çarşı iznine çıkan ve aynı gün saat 17:00'a kadar Birliğine katılması gereken sanığın, Birliğine dönmeyerek firar ettiği, 15.1.2014 tarihinde kendiliğinden Birliğine katıldığı, böylece, 7.1.2014-15.1.2014 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde mahkûmiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Firar suçunun sırf askeri suç olması karşısında, suçun maddi unsurları arasında yer alan asker kişi sıfatının ve suçluluğun hukuki sonuçları bakımından kusur yeteneğine etki edebilecek bir ruhsal rahatsızlığı olup olmadığının, yargılama sonucunda her türlü şüpheden arındırılmış bir şekilde ortaya konması gerekmektedir.

Kovuşturma aşamasında yeminli mütalaasına başvurulan psikiyatri uzmanı bilirkişinin, sanığın suç tarihlerinde askerliğe elverişli olduğu, adli müşahedesine gerek olmadığı, suç tarihlerinde TCK’nın 32 ve 34’üncü maddelerinden yararlanamayacağı yönünde mütalaasına itibar edilerek, hüküm kurulmuş ise de; sanığın temyiz dilekçesinde, hakkında askerliğe elverişli olmadığına karar verildiğini belirttiği, temyiz aşamasında da sanık hakkında "uyum bozukluğu" tanısıyla "askerliğe elverişli değildir" kararı verildiğine ilişkin … Asker Hastanesinin 22.7.2015 tarih ve 4284 sayılı Sağlık Kurulu Raporuna ilişkin faks suretinin dosyaya girdiği, görülmektedir.

Bu durumda, sanığın ruhsal yönden askerliğe elverişli olup olmadığının her türlü şüpheden arındırılmış bir şekilde ortaya konmadığı, dolayısıyla Askeri Mahkemenin bu husustaki kabulünün noksan soruşturmaya dayalı olduğu sonucuna varılmıştır.

Bu itibarla, hakkında askerliğe elverişsiz olduğuna ilişkin rapor düzenlendiği anlaşılan sanığın, bu rapor aslı yada onaylı suretinin dosya ithal edilmesinden sonra, askerliğe elverişsiz hâle gelmesine esas teşkil eden rahatsızlığı ile adli safahatına ilişkin bilgi ve belgelerin ilgili yerlerden istenerek, suç tarihlerinde de aynı rahatsızlığa sahip olup olmadığının, sahip ise bu rahatsızlığının kendisini hangi tarihten itibaren askerliğe elverişsiz hâle getirdiği hususunun Ek Sağlık Kurulu Raporu tanzim ettirilmek suretiyle açıklığa kavuşturulmasından sonra, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma sebebiyle bozulmasına karar verilmiştir.

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

Sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma yönünden BOZULMASINA;

10.2.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe aykırı olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy