Askeri Yargıtay 2. Daire 2016/80 Esas 2016/119 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2016/ 80
Karar No: 2016 / 119
Karar Tarihi: 10.02.2016


(1632 S. K. m. 66, 73) (5237 S. K. m. 32, 50, 52, 62) (353 S. K. m. 221) (AYDK 23.05.2002 T. 2002/46 E. 2002/45 K.) (AYDK 03.04.2008 T. 2008/67 E. 2008/62 K.)

 

Önceki mahkûmiyet hükümlerinin usul yönünden ayrı ayrı bozulmasına ilişkin Dairemizin 6.3.2013 tarihli, 2013/579-571 Esas ve Karar sayılı ilamına uyan Askeri Mahkemece, sanığın;

 

1) 14.12.2008-22.12.2008 tarihleri arasında, izin tecavüzü suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-b, 73, TCK’nın 62, 50 ve 52’nci maddeleri uygulanmak suretiyle üç bin Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezanın iki yıl içerisinde birer aylık taksitler hâlinde ve yirmi dört eşit taksitte tahsiline, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına, daha önce kasıtlı suçtan üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına,

 

2) 19.3.2009-4.4.2009 ve 18.5.2009-19.8.2009 tarihleri arasında, iki ayrı firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-a, TCK’nın 62, 50 ve 52’nci maddeleri uygulanmak suretiyle ayrı ayrı altı bin Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezaların iki yıl içerisinde birer aylık taksitler hâlinde ve yirmi dört eşit taksitte tahsiline, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceğinin ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına, daha önce kasıtlı suçtan üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm olması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına,

 

Karar verilmiştir.

 

Hükümler; müdafiler tarafından, sanıkta çocukluktan beri var olan depresif ve epilepsi rahatsızlıklarının gözetilmediği, cezai ehliyetinin kuşkulu olduğu, askerliğe elverişlilik konusunda ...’dan rapor aldırılması gerektiği ileri sürülerek temyiz edilmiştir.

 

Tebliğnamede; izin tecavüzü suçu ile 19.3.2009-4.4.2009 tarihleri arasındaki firar suçundan tesis edilen hükümlerin ayrı ayrı onanmasına, 18.5.2009-19.8.2009 tarihleri arasındaki firar suçundan tesis edilen mahkûmiyet hükmünün ise suç vasfı yönünden bozulmasına karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.

 

Yapılan incelemede; 2008 yılı içerisinde daha önce kullandığı izinde kendisine yol süresi tanınmış olan sanığın, 7.12.2008 tarihinde yedi gün memleket iznine gönderildiği, izin süresi sonunda 14.12.2008 tarihinde izinden dönmesi gerekirken, 22.12.2008 tarihinde kendiliğinden Birliğine katıldığı,

 

17.3.2009 tarihinde, rahatsızlığı nedeniyle önce … Asker Hastanesine, oradan … Asker Hastanesine ve oradan da … Hastanesine sevk edilmesine rağmen hastaneye müracaat etmediği, bir günlük yol süresi sonunda 19.3.2009 tarihinde Birliğine de dönmeyen sanığın bir süre firar hâlinde kaldıktan sonra 4.4.2009 tarihinde yakalandığı,

 

… Hastanesinin 16.4.2009 tarihli, 342 sayılı Sağlık Kurulu Raporu ile bir ay hava değişimine gönderildiği, hava değişiminin bitiminde … Askerlik Şubesi Başkanlığınca 16.5.2009 tarihinden itibaren bir gün yol süresi verilerek sevk edildiği Birliğine 18.5.2009 tarihinde katılması gerekirken katılmadığı, 19.8.2009 tarihinde yakalandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

 

1988 doğumlu olan sanığın 1998-2001 yılları arasında … Tıp Fakültesi Hastanesinde psikiyatrik ve nörolojik yönden muayene tedavi edildiği anlaşılmakta ise de, kovuşturma aşamasında gözlem altına alınması sonucunda, … Hastanesi Baştabipliği tarafından tanzim edilen 17.11.2009 tarihli, 623 (4) sayılı ve 7.1.2010 tarihli, 6 (4) sayılı Sağlık Kurulu Raporları ile Antisosyal Kişilik Zemininde Uyum Bozukluğu, Sınır Zeka Geriliği ve Paroksismal Bayılma tanılarıyla askerliğe elverişli olduğu ve TCK’nın 32’inci maddesinden yararlanamayacağının belirlenmesi karşısında, müdafilerin sanığın rahatsızlıklarının dikkate alınmadığı, cezai ehliyetinin kuşkulu olduğu, askerliğe elverişlilik hususunda ... ’dan rapor alınması gerektiği yolundaki temyiz sebepleri kabule değer görülmemiştir.

 

1) İzin tecavüzü suçu ile 19.3.2009-4.4.2009 tarihleri arasındaki firar suçu ile ilgili değerlendirme:

 

Askeri Mahkemece; sanığın tüm unsurları ile oluşan 14.12.2008-22.12.2008 tarihleri arasındaki izin tecavüzü suçu ile 19.3.2009-4.4.2009 tarihleri arasındaki firar suçundan, karar yerinde gösterilen yasal ve inandırıcı gerekçelerle, yazılı olduğu şekilde ayrı ayrı cezalandırılmasına karar verilmesinde, daha önce kasıtlı suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine karar verilmeyerek, dosya kapsamına uygun olarak gösterilen gerekçelerle kısa süreli hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmediğinden, müdafilerin kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin reddi ile mahkûmiyet hükümlerinin ayrı ayrı onanmasına karar verilmiştir.

 

2) 18.5.2009-19.8.2009 tarihleri arasındaki firar suçu ile ilgili değerlendirme:

 

Askeri Yargıtay’ın yerleşik kararlarında, hava değişimi süresi sona ermeden kıtasına sevk edilip de katılmayanların eylemlerinin izin (hava değişimi) tecavüzü, hava değişimi süresinin bitiminden sonra sevk edilip katılmayanların eylemlerinin ise firar suçunu oluşturacağı kabul edilmektedir (Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 23.5.2002 tarihli, 2002/46-45; 3.4.2008 tarihli, 2008/67-62; Dairemizin 6.7.2012 tarihli, 2012/925-898; 21.11.2012 tarihli, 2012/1368-1200; 24.12.2014 tarihli, 2014/1047-1046; 16.12.2015 tarihli, 2015/577-594; Askeri Yargıtay 1’inci Dairesinin 1.10.2014 tarihli, 2014/815-797; Askeri Yargıtay 3’üncü Dairesinin 17.9.2013 tarihli, 2013/1086-1068; Askeri Yargıtay 4’üncü Dairesinin 21.10.2014 tarihli, 2014/759-758 Esas ve Karar sayılı ilamları da aynı doğrultudadır).

 

Bu açıklamalara nazaran temyiz konusu olaya dönüldüğünde; dosyada mevcut … Askerlik Şubesi Başkanlığınca düzenlenmiş sevk belgesinin 14.5.2009 tarihli olması sebebiyle, hava değişimi süresi 16.5.2009 tarihi nihayetinde sona eren sanığın, hava değişimi sona ermeden önce 14.5.2009 tarihinde Askerlik Şubesine müracaat etmesi üzerine, 16.5.2009 tarihinden geçerli olarak Birliğine sevk edilmesi, hava değişimini kesen ve yükümlünün askerlik şubesi emrine girmesine neden olan bir davranış olarak kabul edilemeyeceğinden, eyleminin firar suçunu değil, izin (hava değişimi) tecavüzü suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, mahkûmiyet hükmünün suç vasfı yönünden bozulmasına karar verilmiş, diğer yönlerden inceleme yapılmamıştır.

 

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

 

1) Müdafilerin, kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE,

 

Usul ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunan, izin tecavüzü suçu ile 19.3.2009-4.4.2009 tarihleri arasındaki firar suçundan tesis edilen mahkûmiyet hükümlerinin ayrı ayrı ONANMASINA,

 

2) Müdafilerin temyizine atfen ve resen, 18.5.2009-19.8.2009 tarihleri arasındaki firar suçundan tesis edilen mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, suç vasfı yönünden BOZULMASINA,

 

10.2.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy