Askeri Yargıtay 2. Daire 2016/71 Esas 2016/103 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2016/ 71
Karar No: 2016 / 103
Karar Tarihi: 03.02.2016


(1632 S. K. m. 85, 87) (5237 S. K. m. 50, 52, 62) (353 S. K. m. 217) (AYDK 05.03.2004 T. 2004/1 E. 2004/1 K.)

 

Askeri Mahkemece, sanığın, 9.9.2012 tarihinde;

 

1) Emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 87/1 (İkinci cümle), TCK’nın 62, 50 ve 52’nci maddeleri uygulanmak suretiyle bin beş yüz Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aylık taksitler hâlinde ve on taksitte tahsiline, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi durumunda geri kalan kısmın bir defada tahsiline, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine, yasal imkânsızlık nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına,

 

2) Üste hakaret suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 85/1 (Birinci cümle), TCK’nın 62, 50 ve 52’nci maddeleri uygulanmak suretiyle bin beş yüz Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezanın aylık taksitler hâlinde ve on taksitte tahsiline, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi durumunda geri kalan kısmın bir defada tahsiline, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine, yasal imkânsızlık nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine yer olmadığına,

 

Karar verilmiştir.

 

Hükümler; sanık tarafından, sıkıntılarından dolayı komutanı ile arasında oluşan sorunlar nedeniyle yanlışlıklar olduğu, bu nedenle üzgün olduğu, maddi durumunun kötü olduğu ileri sürülerek temyiz edilmiştir.

 

Tebliğnamede; hükümlerin ayrı ayrı onanmasına karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.

 

Yapılan incelemede; sanığın, 9.9.2012 tarihinde saat 14:00’de yapılan öğle içtimasından sonra içtima alanından ayrılmaya çalıştığı, bunu gören P.Asb.Kd.Çvş. E.T.’nin sanığa içtima alanından ayrılmaması yönünde emir verdiği, ancak sanığın içtimadan ayrılmaya devam ettiği, yine aynı şekilde mağdur P.Tğm. G.Y.’nin de sanığa içtima alanından ayrılmaması gerektiği yönünde emri yinelediği, buna karşılık sanığın “Biz içtimamızı verdik, burada kalmamızın bir anlamı yok” dediği, mağdurun “Herkes içtima alanından birlikte ayrılacak” diyerek içtima alanından ayrılmaması yönündeki emrini tekrarladığı, bu emre karşılık sanığın el kol hareketleri yaparak “Ne diyor lan bu, yapacağınız işi sinkaf edeyim” dediği, mağdurun sanığa konuşmasına dikkat etmesini ve içtimaya girmesini emrettiği hâlde, sanığın bu hizmete ilişkin emri yerine getirmediği ve içtima alanından ayrıldığı bu suretle atılı suçları işlediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

 

Tanık Ş.A.’nın ifadesinin tespit edildiği istinabe duruşma tutanağı Tutanak Kâtibi tarafından imzalanmamış ise de; sanık, mağdur ve tanık beyanları karşısında eylemin sübutunda kuşku bulunmadığından, bu hukuka aykırılık hükmü etkileyecek nitelikte görülmemiş ve bozma nedeni olarak kabul edilmemiştir.

 

Askeri Mahkemece, sanığın, tüm unsurları ile oluşan atılı suçlardan, karar yerinde gösterilen yasal ve inandırıcı gerekçelerle, yazılı olduğu şekilde cezalandırılmasına karar verilmesinde, suç tarihinden önce kasıtlı suçtan üç aydan fazla hapis cezasına mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine karar verilmemesinde hukuka aykırılık görülmediğinden, sanığın kabule değer görülmeyen soyut nitelikteki temyiz sebeplerinin reddi ile mahkûmiyet hükümlerinin ayrı ayrı onanmasına karar verilmiştir.

 

Ancak; sanığın söylediği sözlerle üstü durumunda olan ve olay gün ve saatinde Nöbetçi Subay olduğu anlaşılan mağdurun şeref, namus ve haysiyetine saldırıda bulunması karşısında, sübut bulan eyleminin; ASCK’nın 85/1’inci maddesinin ikinci cümlesinde yer alan hizmet esnasında üste hakaret suçunu oluşturduğu kabul edilerek buna göre ceza tayin edilmesi gerekirken, aynı maddenin ilk cümlesinde düzenlenen üste hakaret suçunu oluşturduğu kabul edilerek buna göre mahkûmiyet hükmü kurulması hukuka aykırı ise de, sanık aleyhine temyize gelinmemesi karşısında, Askeri Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 5.3.2004 tarihli, 2004/1-1 Esas ve Karar sayılı ilke kararı dikkate alınarak bozma sebebi yapılmayan bu hususa işaretle yetinilmiştir.

 

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

 

Sanığın, kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE,

 

Usul ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunan mahkûmiyet hükümlerinin ayrı ayrı ONANMASINA,

 

3.2.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy