AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2016/ 52
Karar No: 2016 / 249
Karar Tarihi: 13.04.2016
(1632 S. K. m. 66) (5237 S. K. m. 50, 62) (353 S. K. m. 217, 220, 221)
1) 15.8.2014-17.10.2014 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCKnın 66/1-a ve TCKnın 62nci maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCKnın 50/1-f maddesi uyarınca verilen hapis cezasının yarısı kadar (150 gün) genel idari hizmetlerde kamuya yararlı bir işte çalıştırılma tedbirine çevrilmesine;
2) 20.10.2014-29.10.2014 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCKnın 66/1-a ve TCKnın 62nci maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCKnın 50/1-f maddesi uyarınca verilen hapis cezasının yarısı kadar (150 gün) genel idari hizmetlerde kamuya yararlı bir işte çalıştırılma tedbirine çevrilmesine;
3) 1.11.2014-14.11.2014 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCKnın 66/1-a ve TCKnın 62nci maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCKnın 50/1-f maddesi uyarınca verilen hapis cezasının yarısı kadar (150 gün) genel idari hizmetlerde kamuya yararlı bir işte çalıştırılma tedbirine çevrilmesine;
4) 17.11.2014-2.1.2015 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCKnın 66/1-a ve TCKnın 62nci maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCKnın 50/1-f maddesi uyarınca verilen hapis cezasının yarısı kadar (150 gün) genel idari hizmetlerde kamuya yararlı bir işte çalıştırılma tedbirine çevrilmesine;
Karar verilmiştir.
Hükümler; müdafi tarafından, esas ve uygulamaya ilişkin sebepler ileri sürülerek ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Tebliğnamede; hükümlerin ayrı ayrı onanmasına karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Dairemizin 27.1.2016 tarihli, 2016/52-6 Esas ve Karar sayılı ara kararı ile; sanığa usulüne uygun olarak gerekçeli hükmün tebliğ edilmesi sağlanarak, sanığın da temyiz talebinde bulunması hâlinde, ek tebliğname düzenlenip tebliğ işlemleri tamamlandıktan sonra, temyiz incelemesi için tekrar gönderilmek üzere dava dosyasının Askeri Yargıtay Başsavcılığına iade edilmesine karar verilmiş; dava dosyasının Dairemize intikalinin ardından yapılan incelemede; ara kararda belirtilen tebligat noksanlığının giderildiği, sanığın temyiz talebinde bulunmadığı anlaşıldığından, müdafiin temyizine atfen temyiz incelemesine devam edilmiştir.
Yapılan incelemede;
Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilen sanığın, 15.8.2014 tarihinde askeri araçla götürüldüğü bu hastaneden, hareket saatinde aracın başına gelmeyerek firar ettiği (Dz. 96, 97), 17.10.2014 tarihinde yakalandığı (Dz.140); aynı gün
Askerlik Şubesi Başkanlığınca 19.10.2014 tarihinde katılması gerektiği bildirilerek Birliğine sevk edildiği (Dz.37), Birliğine katılmayarak firar eden sanığın 29.10.2014 tarihinde yakalandığı (Dz.45); aynı gün
Askerlik Şubesi Başkanlığınca 31.10.2014 tarihinde katılması gerektiği bildirilerek Birliğine sevk edildiği (Dz. 176), Birliğine katılmayarak firar eden sanığın 14.11.2014 tarihinde yakalandığı (Dz. 172); aynı gün
Askerlik Şubesi Başkanlığınca 16.11.2014 tarihinde katılması gerektiği bildirilerek Birliğine sevk edildiği (Dz.35), Birliğine katılmayarak firar eden sanığın 2.1.2015 tarihinde yakalandığı (Dz.272-273); böylece 15.8.2014-17.10.2014, 20.10.2014-29.10.2014, 1.11.2014-14.11.2014 ve 17.11.2014-2.1.2015 tarihleri arasında dört ayrı firar suçunu işlediği, dosya kapsamındaki kanıtlardan anlaşılmaktadır.
Askeri Mahkemece; hukuka uygun, haklı ve inandırıcı gerekçelerle, sanığın, atılı suçları işlediği kabul edilerek, alt sınırdan temel cezalar tayin edilip, takdiri indirim uygulanmak suretiyle ayrı ayrı mahkûmiyet kararı verilmesinde, yasal ve yeterli gerekçelerle hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin tatbik edilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte;
Sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının TCKnın 50/1-f maddesi uyarınca kamuya yararlı bir işte çalıştırılma tedbirine çevrilmesi ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar şekilde, genel idari hizmetlerde kamuya yararlı bir işte çalıştırılma tedbirine çevrilmesine karar verilmesi hukuka aykırı bulunup, hükümlerin uygulama yönünden ayrı ayrı bozulmasına karar verilmiş; bu hukuka aykırılığın, 353 sayılı Kanunun 220/2 maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün görülerek, müdafiin kabule değer görülmeyen temyiz nedenlerinin reddi ile, hükümlerin ayrı ayrı düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir (Yargıtay 2nci Ceza Dairesinin 16.11.2015 tarihli, 2014/16604 Esas ve 2015/20725 Karar; 4üncü Ceza Dairesinin 18.5.2015 tarihli, 2013/14120 Esas ve 2015/29242 Karar; 13üncü Ceza Dairesinin 10.2.2014 tarihli, 2013/36347 Esas ve 2014/3279 Karar; Askeri Yargıtay 3üncü Dairesinin 26.1.2016 tarihli, 2016/42-63 Esas ve Karar sayılı ilamları da bu yöndedir).
Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;
Müdafiin kabule değer görülmeyen temyiz nedenlerinin, 353 sayılı Kanunun 217/2nci maddesi gereğince REDDİNE;
Müdafiin temyiz istemine atfen ve resen, uygulama yönünden hukuka aykırı bulunan mahkûmiyet hükümlerinin, 353 sayılı Kanunun 221/1inci maddesi gereğince ayrı ayrı BOZULMASINA;
Ancak, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 353 sayılı Kanunun 220/2nci maddesi gereğince, hükümlerdeki, genel idari hizmetlerde ibaresi çıkarılmak ve diğer kısımları aynen muhafaza edilmek suretiyle, mahkûmiyet hükümlerinin ayrı ayrı düzeltilerek ONANMASINA;
13.4.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe sonuçta uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Full & Egal Universal Law Academy