Askeri Yargıtay 2. Daire 2016/40 Esas 2016/89 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2016/ 40
Karar No: 2016 / 89
Karar Tarihi: 03.02.2016


(1632 S. K. m. 115) (5271 S. K. m. 223, 231) (7201 S. K. m. 14) (353 S. K. m. 220, 221)

 

Askeri Mahkemece; sanık hakkında Ocak 2011 tarihinde memuriyet nüfuzunu sair suretle kötüye kullanmak suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, sanığın yüklenen suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin nitelikte delil bulunmadığından, CMK'nın 231/2-e maddesi uyarınca yüklenen suçtan sanığın beraatine karar verilmiştir.

 

Hüküm; katılan vekili tarafından, esasa ilişkin sebepler ileri sürülerek, sanık aleyhine temyiz edilmiştir.

 

Tebliğnamede; hükmün, onanmasına karar verilmesi gerektiği hususunda görüş bildirilmiştir.     

 

Aynı hükümle, sanık hakkında erleri kanuna muhalif olarak çalışmaya vermek suçundan tesis edilen mahkûmiyet hükmünün, açıklanması geri bırakıldığından inceleme dışı tutulmuştur.

 

Yapılan incelemede; suç tarihi olan Ocak 2011 tarihinde, …/…/… Jandarma Karakol Komutanı olan sanık hakkında, aynı Karakol'da sanığın astı olarak görev yapan katılan Uzm.J.II.Kad.Çvş M.K. aleyhine eşi tarafından … 2'nci Asliye Ceza Mahkemesinde boşanma davası açılması üzerine, boşanma davasına bakan Mahkemece çıkarılan ilk dava dilekçesini havi, duruşma tarih ve saatini bildirir ilk tebliğ mazbatalı zarfın 6.1.2011 tarihinde "işyerinde daimi çalışan" sıfatıyla … Jandarma Karakol Komutanlığı emrinde görevli J.Er M.S.'ye tebliğ ve teslim edildiği, mağdurun kendisine tebligat yapılmadığını ve evrakın teslim edilmediğini, J.Er M.S.'nin ise evrakı ne yaptığını hatırlamamakla birlikte, gelen evrakları Karakol Komutanı'na teslim ettiğini beyan ettiği, söz konusu boşanma davasına ilişkin katılana tebliğ edilmesi gereken evrakın katılana tebliğ ve teslim edildiğine dair bir kaydın bulunamadığı, böylece memuriyet nüfuzunu sair suretle kötüye kullanmak suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, Askeri Mahkemece; sanığın yüklenen suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin nitelikte delil bulunmadığından, CMK'nın 231/2-e maddesi uyarınca yüklenen suçtan sanığın beraatine karar verildiği, anlaşılmaktadır.

 

Temyize konu olayda, suçun sübuta erip ermediğinin belirlenmesi açısından dosyada mevcut delillerin irdelenmesi gerekmektedir.

 

Sanık, istikrarlı bir şekilde katılana tebliğ için gönderildiği iddia edilen evraklardan haberinin olmadığını ve görmediğini beyan ederek suçlamayı reddetmiştir.

 

Tanık J.Er M.S.'nin soruşturma aşamasında; "... evraktaki imzanın kendisine ait olduğunu, postacının evrakı kendisine teslim ettiğini, evrakı ne yaptığını hatırlamadığını, ama gelen evrakları Karakol Komutanına teslim ettiğini; kovuşturma aşamasında; "... Karakol Komutanının habercisi olarak görev yaptığını, Karakola gelen tüm posta evraklarını Karakol Komutanına teslim ettiğini, katılana ait davaya ait tebligatı santrale bıraktığını, oradan da posta sahibinin aldığını..." beyan ettiği;

 

… 2'nci Asliye Hukuk Mahkemesinin, 29.2.2012 ve 26.6.2012 tarihli yazıları ve tebliğ evrakından; ilk dava dilekçesini havi, duruşma günü ve saatini bildirir tebliğ mazbatasının, katılanın görev yaptığı …/…/… Karakol Komutanlığı adresine çıkarıldığı ve 6.1.2011 tarihinde "Muhatabın üç günlüğüne izne çıktığı, görevli asker M.S.'den öğrenildi. Evrak … Jandarma Komutanlığında görevli asker M.S.'ye tebliğ edildi." ibaresi ile tebligatın yapıldığı, tebligat parçasının M.S. tarafından imzalandığı, ilk dava dilekçesinin daha sonra katılana tebliğine dair bir evrak bulunmadığı, yargılama aşamasındaki diğer tebligatların M.K. Vekiline yapıldığı;

 

Anlaşılmaktadır.

 

Askeri şahıslara yapılacak tebligat usullerini düzenleyen 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 14'ncü maddesi hükmünden; göre, astsubaylar hariç olmak üzere erata yapılacak tebliğlerin, kıta kumandanı ve müessese amiri gibi en yakın üste yapılacağı, diğer askeri şahıslara birlik veya müessesede tebligat yapılması icabeden ahvalde, tebliğin yapılmasını nöbetçi amiri veya subayının temin edeceği, bunlar tarafından muhatabın derhal bulundurulmasının veya tebliğin temininin mümkün olmaması hâlinde tebliğin kendilerine yapılacağı, anlaşılmaktadır.

 

Tüm bu deliller ve yukarıda açıklanan mevzuat hükmüne göre; tebliğ memurunca katılana verilmek üzere bizzat sanığa tebliğ edilmesi gereken tebliğ mazbatasının mevzuata aykırı olarak Karakol personeli J.Er M.S.'ye teslim edilmesi ve M.S. tarafından söz konusu evrakın sanığa teslim edildiğine, buna rağmen, sanığın, katılana tebliğ yapmadığı kesin ve her türlü şüpheden arınmış delillerle ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır.

 

Bu itibarla, Askeri Mahkemece; aşağıda açıklanan kanun maddesinin uygulanması hatası dışında, sanığın yüklenen suçu işlediği hususunun şüpheli kaldığı gerekçesi ile, CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca sanık hakkında beraat hükmü kurulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı, katılan vekilinin dinlenmesini talep ettiği sanığın anne ve babasının da yargılama konusu olayla ilgili bir bilgilerinin olmaması karşısında, katılan vekilinin temyiz sebepleri kabule değer bulunmayarak reddine karar verilmiştir.

 

Askeri Mahkemece, hem kısa kararda hem de gerekçeli hükmün hüküm fıkrasında, uygulama maddesi olarak CMK'nın 223/2-e maddesi yerine, CMK'nın 231/2-e maddesinin yazılmış olması uygulama hatası teşkil ettiğinden hükmün, uygulama yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmekte ise de; 353 S.K.nun 220/2-H maddesine göre bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek, onanmasına karar verilmiştir.

 

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

 

Katılan vekilinin temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince beraat hükmünün, kanun madde numarasının yanlış yazılmış olması nedeniyle uygulama yönünden BOZULMASINA;

 

Bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 353 sayılı Kanun’un 220/2-H maddesi uyarınca beraat hükmünün, kısa karardaki ve gerekçeli hükmün hüküm fıkrasındaki "231/2-e" olan uygulama maddesinin "223/2-e" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA;

 

3.2.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy