Askeri Yargıtay 2. Daire 2016/34 Esas 2016/111 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2016/ 34
Karar No: 2016 / 111
Karar Tarihi: 10.02.2016


(AİHS m. 6) (1632 S. K. m. 130) (353 S. K. m. 37, 221) (5237 S. K. m. 51, 62) (5271 S. K. m. 22, 231)

 

Dairemizin 7.5.2014 tarihli, 2014/557-549 E.K. sayılı ilamı ile sanık hakkında evvelce verilen mahkûmiyet hükmünün Anayasa Mahkemesi kararı uyarınca uygulama yönünden bozulmasına karar verildikten sonra yapılan yargılama neticesinde Askeri Mahkemece; sanığın 21.4.2012 tarihinde askeri aracı özel menfaatinde kullanmak suçunu işlediği kabul edilerek, eylemine uyan ASCK’nın 130/1 ve TCK’nın 62’nci maddeleri gereğince iki ay onbeş gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sebebiyet verdiği 0,21 TL tutarındaki Hazine zararının ASCK’nın 130/3’üncü maddesi gereğince sanıktan tahsiline, verilen ceza için CMK’nın 231’inci maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya TCK’nın 51’inci maddesinde düzenlenen erteleme hükümlerinin uygulanmasına veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.

 

Hüküm; sanık tarafından esasa ve uygulamaya ilişkin sebepler ileri sürülerek, temyiz edilmiştir.

 

Tebliğnamede; hükmün uygulama yönünden bozulması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.

 

Yapılan incelemede; olay tarihinde İl Jandarma Komutanlığında nöbetçi astsubay olarak görevli olan sanığın, saat 13.40 sıralarında 734845 plaka sayılı … askeri aracı aynı kışla içerisinde bulunan misafirhaneye göndererek, eşini aldırtmak suretiyle aynı kışlada bulunan lahmacun-pide fırınının bulunduğu yere getirttiği, bu eylemi neticesinde 0,21 TL tutarında benzin sarfına neden olarak Hazine zararına sebebiyet verdiği, böylelikle üzerine atılı suçu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

 

Ancak; sanık hakkında Dairemizin 7.5.2014 tarihli, 2014/557-549 E.K. sayılı ilamına konu edilerek bozulan … Askeri Mahkemesince verilen 22.11.2012 tarihli, 2012/523-470 Esas ve Karar sayılı mahkûmiyet hükmünü 353 sayılı Kanunun 8’inci maddesi uyarınca Komutan tarafından yetki verilen ve “temyiz etmiyorum” şeklinde kanaat belirten Adli Müşavir vekili tarafından Hâkim sıfatıyla yargılamanın yürütülerek temyize konu edilen … Askeri Mahkemesince verilen 18.6.2015 tarihli, 2014/334 Esas ve 2015/318 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünün; tesis edildiği görülmektedir.

 

CMK’nın “Hâkimin davaya bakamayacağı haller” başlıklı 22’nci maddesi ile 353 sayılı Kanun’un “Hâkimin davaya bakamayacağı haller ve hâkimin reddi” başlıklı 37’nci maddesinde Adli Müşavirlik görevinde bulunmuş Hâkimin kovuşturma aşamasında görev yapamayacağına ilişkin olarak açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, 353 sayılı Kanun’un 37’nci maddesinin ilk fıkrasında dava ile ilgili olarak teşkilatında askeri mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya amir sıfatı ile istemde bulunmuş olan hâkimin, aynı davada hâkimlik görevi yapamayacağına ilişkin hüküm bulunmaktadır.

 

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6’ncı maddesinde düzenlenen “Adil yargılanma hakkı” kapsamında herkesin tarafsız bir mahkeme tarafından yargılanma hakkı bulunduğunda şüphe bulunmamaktadır.

 

Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; sanık hakkında bozmaya konu olan önceki mahkûmiyet hükmünü Komutan tarafından kendisine yetki verilen Adli Müşavir vekilinin gördükten sonra uygun bulma anlamında “temyiz etmiyorum” şeklindeki kanaat açıklamasında bulunup, temyiz incelemesinden geçerek sanık lehine bozulan dava dosyasında, hâkim olarak görev yapmasının adil yargılanma hakkı kapsamında hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır. 353 sayılı Kanun’un 37’nci maddesinin lafzında dava ile ilgili olarak istemde bulunan hâkimin hâkimlik yapamayacağının belirtildiği, söz konusu olayda istemde bulunma anlamında Adli Müşavirin bir eyleminin bulunmadığı ileri sürülebilir ise de; usulde kıyas cari olduğu gibi sanık hakkında tesis olunan mahkûmiyet hükmünü uygun bulduğunu belirten bir kişinin en azından objektif anlamda tarafsızlığını şüpheye düşürecek haller kapsamında davaya bakmaması gerektiği hususunda tereddüt bulunmadığı kanaatine varılmıştır.

 

Bu nedenlerle; sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünün usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

 

Bozma sebebi karşısında diğer yönlerden inceleme yapılmamıştır.

 

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

 

Sanığın temyizine atfen ve resen hukuka aykırı bulunan mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince usul yönünden BOZULMASINA;

 

10.2.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe sebepte farklı sonuçta uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy