AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2016/ 277
Karar No: 2016 / 317
Karar Tarihi: 04.05.2016

(353 S. K. m. 217)

Sanığın, 20.8.2015 tarihinde saat 8:00’den itibaren 14 gün süre ile kanuni izne gönderildiği, bu izninde MSB Yol Süre Tablosuna uygun olarak 2 gün de yol süresi tanındığı, izin ve yol süresi sonunda en geç 5.9.2015 tarihinde saat 8:00’e kadar Birliğine katılması gerekirken katılmadığı (Dz.3, 4), 11.9.2015 tarihinde saat 14:25’te kendiliğinden Birliğine katıldığı, böylece sanığın, belirtilen tarihler arasında izin tecavüzü suçunu işlediği dosya kapsamındaki kanıtlardan anlaşılmaktadır.

Sanık savunmasında ve temyizinde; annesinin zaman zaman nöbet geçirdiğini, onu bırakamadığı için izinden zamanında dönemediğini beyan etmiş ise de; sanığın annesinin uzun süredir rahatsız olduğu, izin süresi içerisinde herhangi bir sağlık kuruluşunda tedavi görmediği yönündeki savunmaları, ayrıca babası ile birlikte kendisinden başka yetişkin kardeşinin bulunması göz önünde alındığında, sanık tarafından ileri sürülen mazeretinin aniden ortaya çıkan ve askerlik hizmetine üstün tutulabilir nitelikte olmadığı değerlendirildiğinden, Askeri Mahkemece sanığın bu savunmalarına itibar edilmemesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

Diğer yandan; psikiyatri uzmanı bilirkişinin, sanığın askerliğe elverişlilik ve cezai ehliyet durumunu etkileyecek ruhsal bir rahatsızlığının bulunmadığına yönelik olan ve dosya içeriğine de uygun düşen tıbbi mütalaasının hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.

Bu itibarla, Askeri Mahkemece; sanık hakkında, tüm unsurları ile oluşan atılı suçtan, alt sınırdan ceza tayin edilip, kanuni ve takdiri indirim sebepleri göz önünde bulundurularak cezasından indirim yapılmak suretiyle mahkûmiyet hükmü kurulmasında; sanığın, daha önce işlediği adli suçlardan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına ilişkin mahkûmiyetleri bulunduğundan ve hakkında verilip açıklanması geri bırakılan hükmün denetim süresi içerisinde atılı suçu işlemiş olduğundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin tatbik edilmemesinde, farklı suçlardan bir çok sabıkası olan sanığın suç işlemeye yatkın, olumsuz kişilik özellikleri gösterdiği dikkate alınarak, hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmemesinde hukuka aykırılık görülmediğinden, mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE,

Usul ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA,

4.5.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy