Askeri Yargıtay 2. Daire 2016/243 Esas 2016/278 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2016/ 243
Karar No: 2016 / 278
Karar Tarihi: 20.04.2016

(5271 S. K. m. 219, 221, 222, 230) (353 S. K. m. 221)

1) Sanığın temyiz talebinin süresinde olup olmadığı konusunda yapılan incelemede;

Sanığın yokluğunda verilen mahkûmiyet hükmüne ait gerekçeli hükmün 6.1.2016 tarihinde sanığın adrese dayalı nüfus kayıt sistemindeki adresinde, sanık ile birlikte çalıştığını beyan eden T.Y. isimli şahsa tebliğ edildiği (Dz.58), sanığın 13.1.2016 tarihli temyiz dilekçesinin (Dz.62); pulsuz, damgasız, tarihsiz bir zarf içerisinde … Askeri Mahkemesine ulaştığı, söz konusu dilekçeye kayıt tarihi olarak 19.1.2016 tarihinin yazıldığı (Dz.59), Askeri Yargıtay Başsavcılığınca; sanığın dilekçesinin hangi tarihte ve ne şekilde Askeri Mahkemeye ulaştığının araştırılması amacıyla, dava dosyasının iade edildiği Askeri Mahkemece yapılan araştırma sonucunda; sanığın temyiz dilekçesinin zarf içerisinde Askeri Mahkemeye ulaşmasının ardından, temyiz dilekçesine giriş kaşesi vurulup tarih atılarak dosyaya takıldığı, ancak Genel Evrakta zarfın geliş kaydına rastlanılmadığının bildirildiği (Dz.64) görülmektedir.

Askeri Mahkemece yapılan araştırma sonucunda, sanığın temyiz dilekçesinin hangi tarihte ve ne şekilde Askeri Mahkemeye ulaştığı tespit edilemediğinden, oluşan bu şüpheli durum sanık lehine değerlendirilerek, sanığın temyiz dilekçesinin üzerinde bulunan 13.1.2016 tarihi, dilekçenin Askeri Mahkemeye ulaştığı tarih olarak kabul edilmiş ve sanığın bir haftalık yasal temyiz süresinde temyiz talebinde bulunduğu kabul edilerek, temyiz incelemesine geçilmiştir.

2) Temyiz İncelemesinde;

Askeri Mahkemece; sanığın, 19.12.2014 tarihinde … Asker Hastanesine muayeneye giden Er P.D. isimli askerin refakatçisi olduğu, bu askerin … …’ya sevk edilmesi üzerine, sanığın adı geçen askerle birlikte …’a gitmediği gibi Birliğine de katılmadığı, aynı il içinde olsa bile hastaneye sevklerde sanığa bir günlük dönüş yol süresi tanındığında, 20.12.2014 günü bitimine kadar Birliğine katılması gerekirken katılmadığı, böylece 21.12.2014-6.1.2015 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, yazılı olduğu şekilde cezalandırılmasına karar verilmiş ise de;

1) Sanığın … Asliye Ceza Mahkemesince istinabe suretiyle sorgu ve savunmasının tespiti sırasında tanzim edilen iki sayfalık duruşma tutanağında, Zabıt Kâtibinin imzasının bulunduğu, Hâkimin imzasının bulunmadığı (Dz. 50-51) görülmektedir.

CMK’nın “Duruşma Tutanağı” başlıklı 219’uncu maddesi, “Duruşma için tutanak tutulur. Tutanak, mahkeme başkanı veya hâkim ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır...” hükmünü içermektedir.

CMK’nın 221 ve 222’nci maddelerine göre, duruşma tutanağının, duruşmanın seyrini ve sonuçlarını yansıtan ve yargılama usulünün bütün temel kurallarına uyulduğunu gösteren unsurlara uyulup uyulmadığının belirlenmesi açısından ispat gücü ve önemine sahip bulunması nedeniyle, yasaya uygun şekilde düzenlenmiş ve imzalanmış olması gerekmektedir. Dosya kapsamına göre, istinabe duruşma tutanağının Hâkim tarafından imzalanmamış olması, CMK’nın 219’uncu maddesine göre, hukuka aykırılık teşkil etmektedir.

2) Bununla birlikte; CMK’nın 230’uncu maddesinin birinci fıkrasının “c” bendine göre; mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiilinin ortaya konulması ve bu fiilin nitelendirmesinin yapılması gerekmektedir.

Askeri Mahkemenin gerekçeli hükmünün maddi vakanın kabulüne ilişkin bölümünde; bu düzenlemeye aykırı olarak, atılı suçun temadisinin hangi tarihte ve ne şekilde sona erdiğine yer verilmemiş olması da, usule aykırılık teşkil etmektedir.

Belirtilen sebeplerle mahkûmiyet hükmünün usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma sebebi karşısında, diğer yönlerden temyiz incelemesi yapılmamıştır.

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, mahkûmiyet hükmünün usul yönünden BOZULMASINA;

20.4.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe sebepte kısmen farklı, sonuçta uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy