Askeri Yargıtay 2. Daire 2016/209 Esas 2016/250 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2016/ 209
Karar No: 2016 / 250
Karar Tarihi: 13.04.2016

(1632 S. K. m. 144) (353 S. K. m. 9, 221) (5237 S. K. m. 257) (2803 S. K. m. 7, 15)

Askeri Mahkemece; sanıklar J.Yzb. E.K. ile J.Kd.Bçvş. İ.E. hakkında 22.2.2010 tarihinde ihmal suretiyle memuriyet görevini kötüye kullanmak suçunu işledikleri iddiasıyla eylemlerine uyan ASCK’nın 144’üncü maddesi delaletiyle, TCK’nın 257/2’nci maddesi gereğince cezalandırılmaları talebi ile açılan kamu davası ile ilgili yargılamada, sanıklara isnat edilen eylemin askeri hizmet ve göreve ilişkin olmadığı gerekçesiyle Anayasanın 145/2, CMK’nın 3/2, 4, 5 ve 353 sayılı Kanun’un 9’uncu maddeleri gereğince Askeri Mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesini müteakip dava dosyasının yetkili ve görevli … Sulh Ceza Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.

Hüküm; Askeri Savcı tarafından, sanıkların askerlik hizmet ve görevlerini ihmal etmiş oldukları, bu itibarla iddia konusu edilen olayla ilgili olarak sanıklar hakkında yargılama yapma görevinin Askeri Mahkemeye ait olması sebebiyle görevsizlik hükmünün hukuka aykırı olduğu belirtilmek suretiyle, temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede; hükmün, görev yönünden bozulmasına karar verilmesi gerektiği yönünde, görüş bildirilmiştir.

Yapılan incelemede; sanıkların, … İlçe Jandarma Komutanlığı Adli Emanet Deposunda kullanılmak üzere …. Kaymakamlığı tarafından verilen 1,40x65x70 ebadında tahmini 500 kg ağırlığında olan çelik kasayı, adli emanet deposuna taşıtırken ödenek yetersiz olması veya hiç bulunmaması durumunda ilave ödenek talebinde bulunarak veya kantin gelirine başvurularak veya İl Jandarma Komutanlığından görüş sorularak buna göre taşıttırması gerekirken, bunların hiçbirini yapmayarak askerlere taşıttırması ve bunun sonucunda mağdur J.Er R.A.'ın serçe parmağının kopmasına neden oldukları, böylece ihmal suretiyle memuriyet görevini kötüye kullanmak suçunu işledikleri iddiası ile açılan kamu davasında Askeri Mahkemece;

“Jandarma personeli olan sanıklar tarafından Adli Emanet Deposunda kullanılmak üzere … Kaymakamlığı tarafından verilen 1,40x65x70 ebadında tahmini 500 kg olan çelik kasanın aynı şekilde adli emanet deposuna götürülmesine ilişkin görev ve söz konusu eylemlerinin, kamu düzenine ilişkin olan adli hizmetlerin yerine getirilmesini sağlamak, suç eşyasının kamu düzeni gözetilerek kanunun çizdiği sınırlar içerisinde korumak ve muhafazasını sağlamak, keza burada suç işlendikten sonra elde edilen suç eşyalarının adli hizmetlerin düzenli bir şekilde işlemesi için gerekli tedbirleri almak-uygulamak ile ilgili olduğundan, jandarmanın adli görevinin ifası sırasında gerçekleştiğinde kuşku bulunmadığı, adli emanet deposunda suç eşyalarının muhafazası için Jandarma personeli olan sanıkların bu yöndeki görev ve eylemlerinin de askeri hizmet ve vazifeye ilişkin olmayacağı, olsa olsa ya mülki görev ya da adli görev olacağı; 2803 sayılı Kanun'un 15/1-d maddesinde, Jandarma personelinin mülki hizmetten doğan veya bu tür hizmeti yaparken işlenen suçları nedeniyle adli yargı yerinde yargılanacakları, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna tabi oldukları, devamla aynı Kanunun 15/1-e maddesinde de, Jandarma personelinin adli hizmetlerden doğan suçları nedeniyle adli yargı yerinde yargılanacaklarının düzenlendiği, sanıkların, adli görevi esnasında veya kısmen de olsa mülki görevin ifası sırasında işlendiğinde kuşku bulunmayan eylemleri nedeniyle yapılacak yargılamada Askeri Mahkemenin görevli olmadığı, dolayısıyla sanıkların adli ve mülki görevi esnasındaki eylemleri esnasında asker kişi sıfatının olmaması, söz konusu eylemlerinin askeri bir suç olmaması, adli veya mülki görevinden kaynaklanan eylemlerinden dolayı da askeri hizmet ve görevden de bahsedilmeyeceğinin sabit olduğu”;

Gerekçesi ile görevsizlik kararı verildiği, anlaşılmaktadır.

2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun 7’nci maddesi; jandarmanın sorumluluk alanındaki genel görevlerini, mülki görevleri, adli görevleri, askeri görevleri ve diğer görevler olmak üzere dört ana başlığa ayırmıştır.

Jandarma personeli tarafından işlenen suçlar nedeniyle yapılacak soruşturmaların usulü ve tabi olunan yargı yerleri konusu ise 2803 sayılı Kanun’un 15’inci maddesinde düzenlenmiş olup; bu maddenin (c) bendinde; Jandarma personelinin askeri yargıya tabi suçları nedeniyle 353 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılarak haklarında Askeri Ceza Kanunu ve Türk Ceza Kanunu hükümlerinin tatbik olunacağı, aynı maddenin (d) bendinde; Jandarma personelinin mülki hizmetten doğan veya bu tür hizmeti yaparken işledikleri suçlar nedeniyle adli yargıya tabi oldukları, haklarında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı, belirtilmiştir.

Gerek 2803 sayılı Kanun ve gerekse Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliği hükümleri, jandarmanın asli görevlerinin mülki ve adli nitelikte bulunduğunu, askeri görevlerinin istisnai ve tali derecede olduğunu ortaya koymaktadır.

353 sayılı Kanun’un 9’uncu maddesinde, askeri mahkemelerin kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile, bunların asker kişiler aleyhine (….) yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevli olduğu belirtilmiştir.

Öte yandan, TSK İç Hizmet Yönetmeliğinin 13'üncü maddesinde; "Amir maiyetinden mutlak bir itaat beklemeğe ve istemeğe haklıdır. Amir de maiyetinin şeref ve haysiyetlerini, sağlığını ve özlük haklarını gözetmeğe mecburdur." şeklinde düzenleme mevcuttur.

Dava konusunu oluşturan maddi olayın, … İlçe Jandarma Komutanlığı adli emanet deposunda kullanılmak üzere … Kaymakamlığı tarafından verilen 1,40x65x70 cm. ebatlarında tahmini ağırlığı 500 kg olan çelik kasanın, sanıkların askerlere verdiği emir gereğince adli emanet deposuna taşıtılması ve bu taşıtılma işlemi sırasında mağdur J.Er R.A.’nın parmağının kopması olayının olduğu görülmektedir. Yukarıda belirtilen düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; söz konusu eylemin, astlık-üstlük, amir-mahiyet ilişkisi içerisinde, üstün ve amirin astının sağlığının korunması, Birliğin tertip düzeni ve emniyeti kapsamında askeri hizmet esnasında gerçekleştiği ve Birlik Komutanlığı bağlamındaki askeri görevden kaynakladığı, anlaşılmaktadır. Bu itibarla, taşınan çelik kasanın adli emanet deposunda kullanılmak üzere taşıtılmasının görevli yargı yerinin tespitinde bir öneminin bulunmadığı, askeri suç kapsamındaki eylem nedeniyle yargılama görevinin askeri yargıya ait olduğu anlaşıldığından, görevsizlik hükmünün bozulmasına, karar verilmiştir.

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Askeri Savcının temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, görevsizlik hükmünün görev yönünden BOZULMASINA,

13.4.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy