Askeri Yargıtay 2. Daire 2016/201 Esas 2016/239 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2016/ 201
Karar No: 2016 / 239
Karar Tarihi: 05.04.2016

(1632 S. K. m. 66) (5237 S. K. m. 62)

Sanık hakkında daha önce verilen mahkûmiyet hükmünün, Dairemizin 10.1.2014 tarihli, 2014/52-38 Esas ve Karar sayılı kararı ile noksan soruşturma yönünden bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak, yeniden yapılan yargılama neticesinde Askeri Mahkemece; sanığın, 21.10.2011-5.12.2011 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, eylemine uyan ASCK’nın 66/1-a ve TCK’nın 62’nci maddeleri uyarınca on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının TCK’nın 50/1-f maddesi uyarınca verilen beş ay süreyle kamuya yararlı bir işte çalıştırılma tedbirine çevrilmesine, karar verilmiştir.

Hüküm; sanık tarafından, sebep belirtilmeksizin temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede; mahkûmiyet hükmünün, onanmasına karar verilmesi gerektiği hususunda görüş bildirilmiştir.

Yapılan incelemede; 21.10.2011 tarihinde amirlerinden izin almaksızın Birliğinden ayrılmak suretiyle firar eden sanığın, 5.12.2011 tarihinde kendiliğinden Birliğine katıldığı, böylece 21.10.2011-5.12.2011 tarihleri arasında firar suçunu işlediği dosya kapsamındaki kanıtlardan anlaşılmaktadır.

Askeri Mahkemenin 30.7.2012 tarihli, 2012/302-180 Esas ve Karar sayılı hükmü ile, yüklenen suçtan verilen önceki mahkûmiyet hükmünün, noksan soruşturma yönünden bozulmasını müteakip bozma ilamına uyulmasına karar veren Askeri Mahkemece; bozma gerekleri yerine getirildikten sonra …. Asker Hastanesi Psikiyatri servisine sevk edilen sanığın, yapılan muayenesi sonucu 11.2.2015 tarihli, 2283 sayılı Sağlık Kurulu Raporu ve 16.2.2015 tarihli Adli Rapor ile, cezai ehliyetinin tam olduğu, askerliğe elverişsizlik hâlinin suç tarihlerini kapsamadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, Askeri Mahkemece; sanık hakkında tüm unsurları ile oluşan yüklenen suçtan dolayı mahkûmiyet hükmü verilmiş olmasında, karar yerinde gösterilen ve dosya içeriğine de uygun düşen, yasal, haklı ve inandırıcı gerekçelerle, alt sınırdan ceza tayin edilip, takdiri indirim yapılarak, hapis cezasının kamuya yararlı işte çalışma tedbirine çevrilmesinde, yerinde gerekçelerle erteleme hükümlerinin uygulanmaması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması suretiyle yazılı olduğu şekilde cezalandırılmasında, usul, sübut, vasıf, takdir ve uygulama yönlerinden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından, sanığın temyiz isteminin reddi ile mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.

Suç ve karar tarihlerinde onbaşı rütbesinde olduğu anlaşılan sanığın, kovuşturma aşamasında ek savunması tespit edilmek suretiyle, ASCK’nın 71'inci maddesi gereğince onbaşı rütbesinin geri alınmasına karar verilmesi gerektiği hâlde bu hususta bir karar verilmemesi hukuka aykırı ise de; hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesi ve aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle, hükme müessir olmayan bu hata Askeri Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 5.3.2004 gün ve 2004/1-1 E.K. sayılı içtihadı dikkate alınarak bozma sebebi yapılmayıp, işaret edinilmekle yetinilmiştir.

Öte yandan; sanığın baba adı "T.." olduğu hâlde, duruşmada kimlik tespiti sırasında ve gerekçeli kararın kimlik bilgileri bölümünde, baba adının "T.." olarak gösterilmesi hatalı ise de; dosya içerisinde nüfus kayıt örneği yer aldığından ve diğer kimlik bilgilerinde herhangi bir farklılık bulunmadığından, keza infaz aşamasında sanığın kimliği ile ilgili bir tereddüt doğması hâlinde, 353 sayılı Kanun’un 254’üncü maddesine göre Askeri Mahkemeden alınacak bir kararla giderilmesi mümkün olduğundan, bu hataya da işaretle yetinilmiştir.

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz isteminin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE;

Usul ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA;

5.4.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy