Askeri Yargıtay 2. Daire 2016/162 Esas 2016/199 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2016/ 162
Karar No: 2016 / 199
Karar Tarihi: 16.03.2016


(2709 S. K. m. 141) (5271 S. K. m. 34, 230) (1632 S. K. m. 67) (5237 S. K. m. 50, 52, 62)

 

Askeri Mahkemece; sanığın,19.11.2014-3.12.2014 tarihleri arasında yabancı memlekete firar suçunu işlediği sabit görülerek, ASCK’nın 67/1, TCK’nın 62, 50/1-a ve 52’nci maddeleri gereğince 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

 

Hüküm; sanık tarafından esasa ilişkin sebepler ileri sürülerek, temyiz edilmiştir.

 

Tebliğnamede; hükmün usul ve noksan soruşturma yönünden bozulması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.        

 

Yapılan incelemede; sanığın, iki günü yol olmak üzere dokuz gün süreyle izne gönderildiği, izin süresi dolmadan 18.11.2014 tarihinde … KTM’ye katıldığı, 19.11.2014 tarihinde … KTM’den izinsiz olarak uzaklaştığı, bir süre firarda kalan sanığın …./…. Devlet Hastanesinde tedavi altına alındığı sırada …. Merkez Jandarma Karakol Komutanlığı personelince asker firarisi olduğunun tespit edilmesi üzerine yakalandığı kabul edilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;

 

1) Anayasanın 141/3 ve CMK’nın 34/1’inci maddeleri mahkemelerce verilen her türlü kararların gerekçeli olacağına amirdir. Hükümlerin gerekçeli olması Anayasa hükmü olduğu kadar yargı denetimi bakımından da zorunlu bir husustur. Bu denetim esnasında gösterilen gerekçeden kararın (hükmün) doğruluk (isabet) derecesi ve gerekçenin dosya içeriğine uygun olup olmadığı da anlaşılacaktır. CMK’nın 230’uncu maddesi gereğince, mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde; sanığın gerçekleştiği sabit görülen eylem ve olayın cereyan tarzı, suçun işleniş şekli ve suçun sübutuna ilişkin yazılı ve sözlü delillerin ve sanığın iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, irdelenip tartışılması ve suçun nitelendirilmesinin doğru olarak yapılması gerekmektedir.

 

Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; sanığa atılı suçun yabancı memlekete firar suçu olmasına karşın Askeri Mahkemece maddi olayın kabulü esnasında, olayın cereyan tarzına yönelik olarak sanığın yurt dışına firar ettiğine ilişkin hiçbir maddi olaydan bahsedilmediği, sanığın hangi yabancı memlekete firar ettiğinin ortaya konulmadığı, ayrıca sanığın hangi tarihte yakalandığının belirtilmediği görüldüğünden, sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünün usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

 

2) Sanığın tüm savunmalarında; kendisi hastaneye yatırıldıktan sonra ailesini aradığını, ailesinin de telefon ile Birliğine sanığın hastanede olduğunu bildirdiğini, bunun üzerine kendisinin Jandarma tarafından teslim alındığını beyan etmesi karşısında, sanığın dehalet kastının ortaya konulabilmesi açısından kendiliğinden mi teslim olduğu, yoksa yakalanmak suretiyle mi ele geçirildiği hususunun hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konulması,

 

Ayrıca, sanığın yurtdışına çıkış yaptığına ilişkin olarak dosyaya yansıyan kendi beyanları dışında herhangi bir bilgi belge bulunmadığından, bu konuda da araştırma yapılarak suç tarihlerinde yurtdışında olup olmadığının somut bir şekilde ortaya konulması ve buna bağlı olarak suç vasfının belirlenmesi gerektiği sonucuna varıldığından, mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma yönünden de bozulmasına karar verilmiştir.

 

Öte yandan tebliğnamede; sanığın 19.11.2014 tarihinde … KTM’den firar ettiğine dair … KTM Komutanlığınca tutulan bir tutanak bulunmadığı, bu hususun da  noksan soruşturma teşkil ettiği belirtilmekle birlikte; sanığın 19.11.2014 tarihinde firar ettiğine ilişkin … İl Jandarma Komutanlığına ait mesaj formu (Dz. 29), olay tespit tutanağı (Dz.30), olayın öğrenilmesine ilişkin tutanak (Dz.31) ve vak’a kanaat raporundan (Dz.33) sanığın 19.11.2014 tarihinde firar ettiği hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde anlaşıldığından, tebliğnamedeki bu görüşe iştirak edilmemiştir.

 

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

 

Sanığın temyizine atfen ve resen hukuka aykırı bulunan mahkûmiyet hükmünün 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi uyarınca usul ve noksan soruşturma yönlerinden BOZULMASINA;

 

16.3.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy