Askeri Yargıtay 2. Daire 2016/161 Esas 2016/198 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2016/ 161
Karar No: 2016 / 198
Karar Tarihi: 16.03.2016


(353 S. K. m. 207, 221, 256) (5271 S. K. m. 147, 220, 223) (1632 S. K. m. 87) (5237 S. K. m. 2)

 

Askeri Mahkemece; sanıkların, 1.5.2012 tarihinde emre itaatsizlikte ısrar suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, sanıklara isnat edilen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiştir.

 

Hükümler; Komutan ve Askeri Savcı tarafından, esasa ilişkin sebepler ileri sürülerek, sanıklar aleyhine ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

 

Tebliğnamede; hükümlerin usul yönünden ayrı ayrı bozulmasına karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.

 

Yapılan incelemede; sanıkların olay tarihinden önce kendilerine tebliğ edilen kışla içerisinde alkollü içki kullanılmayacağına dair emre aykırı olarak, 1.5.2012 tarihinde Ordugâh Bölgesinde alkollü içki içmek suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda;

 

Askeri Mahkemece; sanıklara önceden tebliğ edilen ve onlarca maddelik bir düzenlemeyi ihtiva eden Emniyet ve Kaza Önleme Talimatının, askerlerin kışla içinde ve dışında tüm hareketlerini düzenleyen genel, bilgilendirici, hatırlatıcı ve tavsiye içeren düzenleme olduğu, bu talimatın bir maddesine aykırı hareket edilmesinin Askeri Ceza Kanununun öngördüğü anlamda bir ihlali ifade etmediği, tebliğ edilen metindeki düzenlemelerin düzenleyici hükümler olduğu, kışlada alkollü içki tüketilmesinin yasaklanmasının askeri hizmetin gereklerinden kaynaklandığı, ancak hizmete ilişkin her kurala aykırı davranılmasının ASCK’nın 87’inci maddesinde öngörülen hizmete ilişkin emre riayet etmemek olarak değerlendirilmesinin hukuken kabul edilemez olduğu, bu suçun oluşması için emrin somutlaştırılmasının gerektiği, basit ve soyut kural ihlallerinin ceza hukuku kapsamında yaptırıma bağlanmasının hukuken isabetli olmadığı, TCK'nın 2/2'nci maddesi kapsamında idarenin düzenleyici işlemleri ile suç ve ceza konulamayacağı ilkesi gereğince, sanıklara bu koşulda ceza verilmesinin, suçta ve cezada kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceği, ASCK'nın 87'nci maddesi anlamında amir tarafından sanıklara yöneltilmiş, somut anlaşılır bir emrin varlığı gerekirken, böyle bir emrin mevcut olmaması nedeniyle, CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

 

1) CMK’nın 220’nci maddesinde, duruşma tutanağının başlığında; duruşmanın yapıldığı mahkemenin adının, oturum tarihlerinin, hâkimin, Cumhuriyet savcısının ve zabıt kâtibinin adı ve soyadının belirtileceği zorunluluk olarak düzenlenmiş ve aynı Kanun’un 221’inci maddesinde de, duruşma tutanağının kapsayacağı hususlar ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

 

“İspat gücü” bakımından, anılan tutanakların, kapsaması gereken unsurlardan birinin yokluğu nedeniyle duruşma tutanağı özelliğini kazandığını söylemek mümkün değildir. Mahkeme adının, yargısal işleme ilişkin tutanakta yer alması şart olup; dolaylı bilgilerin bu tutanağın hangi mahkemeye ait olduğunu belirlemede ölçüt alınması, bu usul eksikliğini ortadan kaldırmamaktadır (Benzer olaylarla ilgili olarak verilen; Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 6.3.2014 tarihli, 2014/7-12; 1’inci Dairesinin 6.8.2013 tarihli, 2013/924-965; Dairemizin 15.1.2014 tarihli, 2014/83-82; 2.4.2014 tarihli, 2014/407-387 ve 16.9.2015 tarihli, 2015/402-427; 3’üncü Dairesinin 25.6.2013 tarihli, 2013/888-861 Esas ve Karar sayılı ilamları da aynı doğrultudadır.).

 

Dava dosyası incelendiğinde; sanıklar İkm.Er E.K. ve İkm.Er M.K.’nın sorgularının tespit edildiği 18.10.2012 tarihli duruşmaya ilişkin tutanakta (Dz. 73-74), tanık Bkm.Uzm.Çvş. T.Ç.’nin beyanlarının tespit edildiği 9.11.2012 tarihli duruşmaya ilişkin tutanakta (Dz. 78-79) ve tanık Bkm.Ütğm. R.H.A.’nın beyanlarının tespit edildiği 28.12.2012 tarihli duruşmaya ilişkin tutanakta (Dz.98) mahkeme adının yazılı olmadığı, bu durumun CMK’nın 220/1-a maddesinin emredici hükmüne aykırılık teşkil ettiği sonucuna varılmıştır.

 

2) Bununla birlikte, sanık İkm.Er E.K. ve İkm.Er M.K.’nın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini isteyip istemediklerine ilişkin beyanlarının tespiti için Askeri Mahkemece istinabe olunan …. 1’inci Asliye Ceza Mahkemesince 30.9.2013 tarihinde sanık İkm.Er M.K.’nın (Dz. 144) ve … 1’inci Asliye Ceza Mahkemesince 14.3.2014 tarihinde sanık İkm.Er E.K.’ın beyanlarının tespiti sırasında (Dz. 164); CMK’nın 147’nci maddesinde düzenlenen hakları anlatılırken, müdafi seçecek durumda olmadıkları ve bir müdafiin yardımından faydalanmak istedikleri takdirde kendilerine Baro tarafından müdafi görevlendirileceğinin, görevlendirilecek müdafie ödenecek ücretin, yargılama giderinden sayılacağının ve mahkûmiyetleri hâlinde kendilerinden tahsil edileceğinin bildirilmiş olduğu, (yukarıda açıklandığı üzere adı geçen sanıkların sorgularının tespit edildiği 18.10.2012 tarihli duruşmaya ilişkin tutanakta mahkeme adının bulunmaması nedeniyle, bu sanıkların usulüne uygun tespit edilmiş sorgularının da bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda), Askeri Mahkemelerde görülecek davaların giderlerinin Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden ödeneceğine ilişkin 353 sayılı Kanun’un 256’ncı maddesine aykırı olan bu durumun, sanıkların müdafi yardımından yararlanma iradesini olumsuz yönde etkileyici nitelikte olduğu, savunma hakkının kısıtlanmasına yol açtığı ve 353 sayılı Kanun’un 207/3-H maddesine göre hukuka mutlak aykırılık teşkil ettiği sonucuna varılmıştır.

 

Belirtilen sebeplerle, hükümlerin usul yönünden ayrı ayrı bozulmasına karar verilmiştir.

 

Bozma sebepleri karşısında diğer yönlerden inceleme yapılmamıştır.

 

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

 

Komutan ve Askeri Savcının temyizlerine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, beraat hükümlerinin usul yönünden ayrı ayrı BOZULMASINA,

 

16.3.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy