(1632 S. K. m. 85, 91) (5237 S. K. m. 51, 62) (353 S. K. m. 217)

Askeri Mahkemece sanığın;

1) 15.5.2012 tarihinde Uzm.J.Çvş. G.P.'ye karşı amire hakaret suçunu işlediği sabit görülerek, ASCK’nın 85/1, TCK’nın 62 ve 51/1'nci maddeleri uyarınca iki ay on beş gün hapis cezası  ile cezalandırılmasına, verilen cezanın ertelenmesine;

2) 15.5.2012 tarihinde Uzm.J.Çvş. G.P.'ye karşı amire fiilen taarruza teşebbüs suçunu işlediği sabit görülerek, ASCK’nın 91/1 ''az vahim hâl'' cümlesi, TCK’nın 62 ve 51/1'nci maddeleri uyarınca beş ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, verilen cezanın ertelenmesine;

Karar verilmiştir.

Hükümler; müdafi tarafından, sebep gösterilmeksizin, temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede; hükümlerin onanması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.

Yapılan incelemede; sanığın, olay tarihinde öğle yemeği için yemekhaneye terlikle geldiği, Bölük Nöbetçi Astsubayı olan Uzm.J.II.Kad.Çvş. G.P.'nin sanığa botunu giymesi konusunda ikazda bulunduğu, sanığın ise disiplinsiz bir şekilde arkasını dönerek kapıya doğru yöneldiği, katılan G.P.'ın sanığa yanına gelmesi hususunda ikazda bulunması üzerine, sanığın katılana hitaben "senin gelmişini geçmişini s…rim, seni yaşatmayacağım, ailemi arayıp seni öldürteceğim" şeklinde sözler sarf ederek, katılana doğru vurmak için hamle yaptığı, katılanın sanığı kollarından iteklemek suretiyle taarruzu önlediği ve yemekhane de bulunan diğer personelin araya girmesiyle olayın sona erdiği, tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.

Yukarıda ayrıntıları izah edilen olayda; sanığın, Bölük Nöbetçi Astsubayı olması nedeni ile amiri durumunda bulunan katılan Uzm.J.II.Kad.Çvş. G.P.'ye hitaben "senin gelmişini geçmişini s...rim" demek suretiyle, katılanın şerefine, vakar ve haysiyetine kasti ve haksız bir tecavüzde bulunduğu gibi, eylemini gerçekleştiği yer itibariyle aynı zamanda amirinin otoritesini sarsarak, onu küçük düşürdüğü, böylelikle, üzerine atılı olan amire hakaret suçunu işlediği;

Öte yandan; sanığın katılana vurmak için hamle yaptığı, ancak, gerek mağdurun iteklemesi, gerekse olay yerinde bulunan tanıkların araya girmesi ile eylemin tamamlanamadığı, böylelikle de; üzerine atılı olan amire fiilen taarruza teşebbüs suçunu işlediği anlaşılmıştır.

Askeri Mahkemece; adli gözlem altına aldırılarak, hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde, suç tarihlerinde askerliğe elverişli olduğu, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasını veya davranışlarını yönlendirme yeteneğini etkileyecek bir psikiyatrik hastalık tablosu içinde olmadığının tespitinden sonra sanık hakkında tüm unsurları ile oluşan atılı suçlardan, karar yerinde gösterilen yasal, haklı ve inandırıcı gerekçelerle, alt sınırdan cezalar tayin edilip, takdiri indirimler yapılarak verilen hapis cezalarının ertelenmesi, sanığın adli sabıkası, kişilik özellikleri ve ekonomik durumu dikkate alınarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve seçenek yaptırımlara ilişkin hükümlerinin uygulanmaması suretiyle yazılı olduğu şekilde ayrı ayrı cezalandırılmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, müdafinin temyiz isteminin reddi ile, mahkûmiyet hükümlerinin ayrı ayrı onanmasına karar verilmiştir.

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

Müdafiin kabule değer görülmeyen temyiz isteminin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE;

Usul ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunan, mahkûmiyet hükümlerinin ayrı ayrı ONANMASINA;

2.3.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy