Askeri Yargıtay 2. Daire 2016/10 Esas 2016/69 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2016/ 10
Karar No: 2016 / 69
Karar Tarihi: 27.01.2016


(1632 S. K. m. 117) (5237 S. K. m. 29, 50, 52, 62) (5271 S. K. m. 31, 34, 230) (353 S. K. m. 221)

 

Askeri Mahkemece; sanığın,

 

1) Katılan/mağdur Mu.Onb. E.G.’ye karşı, Mayıs 2012 ayı içerisinde bir tarihte, asta müessir fiil suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 117/1 ile TCK’nın 62/1, 50/3 ve 52’nci maddeleri uyarınca 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının taksitlendirilmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmının tamamının tahsiline, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine;

 

2) Katılan/mağdur Mu.Onb. F.A’ya karşı, Eylül-Ekim 2012 ayı içerisinde bir tarihte, asta müessir fiil suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 117/1 ile TCK’nın 62/1, 50/3 ve 52’nci maddeleri uyarınca 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının taksitlendirilmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmının tamamının tahsiline, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine;

 

3) Mağdur Mu.Er G.Y.’ye karşı, Eylül-Ekim 2012 ayı içerisinde bir tarihte, asta müessir fiil suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 117/1 ile TCK’nın 62/1, 50/3 ve 52’nci maddeleri uyarınca 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının taksitlendirilmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmının tamamının tahsiline, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine;

 

4) Katılan/mağdur Mu.Er M.S.’ye karşı, Eylül-Ekim 2012 ayı içerisinde bir tarihte, asta müessir fiil suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 117/1 ile TCK’nın 62/1, 50/3 ve 52’nci maddeleri uyarınca 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının taksitlendirilmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmının tamamının tahsiline, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine;

 

5) Mağdur Mu.Er İ.A.’ya karşı, Ekim-Kasım 2012 ayı içerisinde bir tarihte, asta müessir fiil suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 117/1 ile TCK’nın 62/1, 50/3 ve 52’nci maddeleri uyarınca 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının taksitlendirilmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmının tamamının tahsiline, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine;

 

6) Mağdur Mu.Er M.E.B.’ye karşı, Kasım-Aralık 2012 ayı içerisinde bir tarihte, asta müessir fiil suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 117/1 ile TCK’nın 62/1, 50/3 ve 52’nci maddeleri uyarınca 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının taksitlendirilmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmının tamamının tahsiline, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine;

 

7) Mağdur Mu.Er E.V.’ye karşı, Ocak 2013 ayı içerisinde bir tarihte, asta müessir fiil suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 117/1 ile TCK’nın 29 (1/2 oranında), 62/1, 50/3 ve 52’nci maddeleri uyarınca 240 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının taksitlendirilmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmının tamamının tahsiline, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine;

 

8) Mağdur Mu.Er R.T’ye karşı, 31.1.2013 tarihinde, asta müessir fiil suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 117/1 (teşdiden) ile TCK’nın 29 (1/4 oranında), 62/1, 50/1-a ve 52’nci maddeleri gereğince 740 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının taksitlendirilmesine, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmının tamamının tahsiline, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine;

 

Karar verilmiştir.

 

Hükümler; müdafi tarafından, mağdur Mu.Er R.T.’ye yere yatıp sürünmesini istemekten ibaret eylem, eğitimin bir parçası olduğundan; mağdurlardan Mu.Er İ.A.’nin ifadesinde kendisine müessir eylemde bulunulmadığını, bu durumda müvekkili aleyhine ifade veren tanıkların ifadesini itibar edilemeyeceğinden, yüklenen suçlardan beraat kararı verilmesi gerekirken mahkûmiyetine karar verilmesinin, tüm eylemler yönünden de müvekkili hakkında tesis edilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmamasının hukuka aykırı olduğu, belirtilerek temyiz edilmiştir.

 

Tebliğnamede; hükümlerin ayrı ayrı onanmasına karar verilmesi gerektiği hususunda görüş bildirilmiştir.

 

Yapılan incelemede; sanığın, Mayıs 2012 tarihi içerisinde bir gün tüm bölük personelinin gözü önünde Uzman Çavuş İ.G.'nin şikayeti üzerine, mağdur Mu.Onb. E.G.'yi yanına çağırarak yere yatırdığı ve başına botuyla vurduğu, mağdur Mu.Onb.E.G..'ün başının beton zemine çarptığı ve kanadığı;

 

2012 yılının Eylül - Ekim ayları içerisinde bir gün akşam Bölüğe gelen sanığın, Bölük içtima hâlinde iken, Uzman Çavuş A.S.Ç.'nin, Bölük Yemekhanesinde sigara içildiğini söylemesi üzerine, kimin sigara içtiğine ilişkin sorusuna cevap veremeyen mağdur Mu.Er F.A.'nın yüzüne bir kere tokat attığı;

 

Bölük personelinden hiç kimsenin, sigara içenlerle ilgili soruya cevap vermemesi üzerine sanığın, Bölüğe çök kalk yaptırdığı, bu sırada yemekhanede sigara içtiğini söyleyen mağdur Mu.Er G.Y.'ye bir tokat attığı;

 

Uzman Çavuş .A.S.Y.'den içeride birkaç kişinin olduğunu öğrenen ve diğer kişinin kim olduğunu Bölüğe soran sanığın, cevap alamayınca, Bölüğe çök kalk yapmaya devam ettirdiği, bir süre sonra mağdur Mu.Er M.S.'nin çıkarak "Ben de içtim." diyerek ortaya çıkması üzerine, bu mağdura da tokat attığı;

 

2012 yılının Ekim-Kasım ayları içerisinde bir gün hafta sonu çarşı içtiması alındığı esnada cüzdanından sim kart çıkan mağdur Mu.Er .İ.A.'ya 2-3 kez tokat attığı ve çelme takarak yere düşürdüğü;

 

2012 yılının Kasım-Aralık ayları içerisinde bir gün içtimada, "Hücum yeleğinde ekmeklik yok mu?" şeklindeki sanığın sorusuna, “kayboldu” şeklinde cevap veren mağdur Mu.Er .M.E.B.'yi yanına çağırarak yüzüne 2-3 kere tokat attığı;

 

Ocak 2013 tarihi içerisinde bir gün çarşı izni dönüşü Nizamiyede bekleyen mağdur Mu.Er E.V.'nin elindeki içinde döner bulunan poşetleri alan ve akabinde poşetlerle içtima alanına gelen sanığın, mağdur Mu.Er E.V.'ye poşetlerin kime ait olduğunu sorduğu, mağdur Mu.Er E.V. bir ismi hatırlayamayınca, mağdurun yüzüne doğru sert şekilde tokat attığı;

 

31.1.2013 tarihinde engelli koşu parkurunda mağdur Mu.Er R.T.'nin İrlanda masası diye bilinen parkurdan geçemediği, sanığın, Mu.Er R.T.'ye sürünmesi komutunu verdiği, daha sonra uzun süre sürünen mağdur Mu.Er .R.T.'nin yanına çağırdığı, sürünerek sanığın yanına gelen mağdur Mu.Er R.T.'nin başına ayağında bot olduğu halde bastırdığı, yüzünü çamura soktuğu,"hala geçmeyecek misin, akşam bölükte görüşürüz" dediği;

 

Böylece sanığın astı konumunda olan mağdurlar Mu.Er R.T., Mu.Er M.E.B., Mu.Er G.Y., Mu.Onb .F.A. ve Mu.Er .İ.A. ile katılan/mağdurlar Mu.Er E.V., Mu.Onb.E.G. ve Mu.Er M.S.’ye karşı sekiz ayrı kez asta müessir fiil suçunu işlediği, tüm dosya kapsamındaki kanıtlardan anlaşılmaktadır.

 

Her ne kadar sanık suçlamaları kabul etmemiş ve müdafi de temyizinde; mağdur Mu.Er .R.T.’ye yere yatıp sürünmesini istemekten ibaret eylemin, verilen emrin gereğini yerine getirebilmesi için mağduru çaba sarf harcamaya sevk etmekten ibaret olduğundan, keza, mağdur Mu.Er İ.A.’nın ifadesinde kendisine müessir eylemde bulunulmadığını beyan etmesi karşısında, müvekkili aleyhine ifade veren tanıkların ifadesine itibar edilemeyeceğinden, yüklenen suçların oluşmadığı ileri sürülmüş ise de; mağdur Mu. Er İ.A. hariç, sanığa iftira atmalarını gerektiren herhangi bir sebep ve bu yönde bir delil bulunmayan diğer mağdurlar ile katılan mağdurların ve tanıkların olay, yer, zaman ve sebep gibi ayrıntılarda birbiriyle örtüşen, olaylara uygun düşen samimi anlatımları birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde; sanığın, yüklenen suçları işlediği hususunda herhangi bir şüphe bulunmadığı gibi sanığın, İrlanda masası diye bilinen parkurdan geçemeyen mağdur Mu.Er R.T.'nin uzun süre süründürdükten sonra başına ayağında bot olduğu halde bastırması karşısında, verilen emrin fırsat eğitimi anlamında hizmete müteallik bir emir olmayıp, uygulama süresi, niteliği ve niceliği bakımından eziyet-eza verecek bir eylem olduğundan, Askeri Mahkemece; samimi olduğunda şüphe bulunmayan mağdurlar ile tanıkların beyanlarına itibar edilerek, sanığın yüklenen suçlardan ayrı ayrı mahkûmiyetine karar verilmesinde  hukuka aykırılık görülmemiştir.

 

Bu itibarla, Askeri Mahkemece; yapılan yargılama sonunda, toplanan delillere ve oluşan vicdani kanaate göre yasal ve yeterli gerekçeler gösterilmek suretiyle; sanığın belirtilen tarihlerde sekiz ayrı asta müessir suçlarını işlediği kabul edilerek, temel cezalarının mağdur Mu.Er R.T.’na karşı işlenen suç yönünden uygun gerekçelerle teşdiden, diğer mağdurlara ve katılanlara karşı işlenen suçlar yönünden uygun gerekçelerle alt sınırdan belirlenmesinde ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasında, hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

 

Askeri Mahkemece; "sanığın, yaklaşık 2012 Ekim ayından 2013 yılı Ocak ayına kadar çeşitli zamanlarda farklı mağdurlara karşı mevzu eylemleri gerçekleştirdiği dikkate alındığında, sanığın olumsuz kişilik özelliği gösterdiği ve bir daha suç işlemeyeceğine dair mahkememizde olumlu bir kanaat oluşmadığından, takdiren sanığa verilen hapis cezalarının açıklanmasının geri bırakılmadığı," şeklindeki gerekçe ile, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

 

CMK’nın 231’inci maddesinin 6’ncı fıkrasına göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;

 

a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,

 

b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,

 

c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,

 

Şartlarının bir arada gerçekleşmesi, gerekmektedir.

 

Dosyada mevcut adli sicil kaydına göre, sabıkası bulunmayan sanık hakkında, CMK’nın 231’inci maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması için objektif şartların mevcut olduğu anlaşılmaktadır.

 

Objektif şartları taşıdığı anlaşılan sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin CMK’nın 231’inci maddesinin uygulanmaması için, kanunda öngörülen "sanığın kişilik özellikleri" ve "duruşmadaki tutum ve davranışları" ile "yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık" gibi kıstaslara göre sanığın yeniden/tekrar suç işlemeyeceği yönünde kanaate ulaşılması gerekir.

 

Bu itibarla, duruşmadaki iyi hâli nedeniyle hakkında TCK’nın 62’nci maddesi tatbik edilerek cezalarından indirim yapılan sanığın kişilik özellikleri ve davranışlarının neler olduğu açıklanmadan, sanığın işlediği suçların sayısı ve süresi nazara alınarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmaması hukuka aykırı görülmüştür.

 

Belirtilen nedenlerle; mahkûmiyet hükümlerinin, uygulamaya ilişkin gerekçesizlik yönünden ayrı ayrı bozulmasına karar verilmiştir.

 

Ayrıca, katılan/mağdur Mu.Er E.V. ve mağdur Mu.Er R.T.’nin temyiz konusu olaydan önce sanığı hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında bırakacak tahrik teşkil eden haksız bir fiilde bulunmamaları sebebiyle, sanığın adı geçen mağdurlara yönelik işlediği suçlar yönünden haksız tahrik indirimi uygulanması hukuka aykırı bulunmuştur.

 

Askeri Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 5.3.2004 tarihli, 2004/1-1 Esas ve Karar sayılı ilke kararında, "Aleyhe temyiz yokluğunda, uygulanmaması gerektiği hâlde haksız tahrik hükümleri uygulanarak cezadan indirim yapılması ya da hafif yerine ağır haksız tahrik hükmünün uygulanması şeklindeki kanuna aykırılıkların hükme müessir olmadığı sonucuna varılarak bozma nedeni sayılmamasına karar verilmiş olması karşısında, bu hukuka aykırılıkların bozma sebebi yapılamayacağı düşünülebilir ise de, uygulamaya ilişkin diğer bozma sebebi karşısında, sanığın adı geçen mağdurlara yönelik işlediği suçlar yönünden tesis edilen hükümlerin, cezada kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, bu yönden de ayrı ayrı bozulmasına karar verilmiştir.

 

Askeri Mahkemece; 15.10.2014 ve 10.12.2014 tarihlerinde yapılan duruşmalara ilişkin düzenlenen duruşma tutanaklarında hâkim üyelerin imzaları bulunmamakta ise de; söz konusu duruşmalarda esasa etkili bir işlem yapılmadığından, söz konusu eksiklikler bozma sebebi yapılmamıştır.

 

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

 

Müdafiin temyizine atfen ve resen, mahkûmiyet hükümlerinin, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince (katılan/mağdur E.V. ve mağdur R.T.’ye yönelik işlediği suçlardan tesis edilen hükümler yönünden cezada kazanılmış hakkı gözetilmek suretiyle) uygulama yönünden ayrı ayrı BOZULMASINA;

 

27.1.2016 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe aykırı olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy