Askeri Yargıtay 2. Daire 2014/928 Esas 2014/925 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2014/ 928
Karar No: 2014 / 925
Karar Tarihi: 05.11.2014

(1632 S. K. m. 12, 87)

Sanık hakkında atılı suçtan dolayı evvelce verilen 26.04.2012 tarihli, 2012/612-195 Esas ve Karar sayılı mahkûmiyet hükmünün, Dairemizin 09.10.2013 tarihli, 2013/1311-1309 Esas ve Karar sayılı ilamı ile sübut yönünden bozulmasının ardından, bozma ilamına uyma kararı verilerek sürdürülen yargılama sonucunda, Askeri Mahkemece; atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı kabul edilerek beraat kararı verilmiştir.

Hüküm; Komutan adına Adli Müşavir tarafından, sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiği ileri sürülerek temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede; hükmün onanması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.

Yapılan incelemede; …Komutanlığı emrinde görevli sanığın; …Üs Bölgesinde görevli olduğu 17.05.2011 tarihinde, Uzm.J.Çvş. B. Y. ile birlikte nöbet yerine giderlerken Uzm.J.Çvş.E. Ç.’ye “Benim çelik başlığımı gördün mü?” diye sorduğu, Uzm.J.Çvş. E. Ç.’nin görmediğini beyan etmesinin ardından, sanığın konuşmasını duyan J.Ütğm.D. Ş.’nin sanığa “Çelik başlık nasıl kayboldu. Ne yapıyorsunuz, yatıyor musunuz yukarıda.” dediği, sanığın ise J.Ütğm. D. Ş.’ye hitaben “Evet Komutanım, yatıyorum.” şeklinde karşılık verdiği ve arkasını dönerek, nöbet yerine doğru yürümeye devam ettiği, bunun üzerine, J.Ütğm. D. Ş.’nin de arkasından üç kez “Gel buraya” diye sanığa seslendiği, ancak, cevap vermeyen sanığın, yoluna devam ederek tepenin arkasına geçtiği, akabinde, J.Ütğm.D. Ş.’nin sanığı yanına çağırması için J.Uzm.Çvş.B.Y.’yi görevlendirdiği, J.Uzm.Çvş.B.Y.’nin sanıkla görüşmesinin ardından geri döndüğü ve “Komutanım, ben üç kere çağırdım. Ancak kendisi gelmiyorum. Kendisi gelsin diye cevap verdi.” dediği kabul edilerek, atılı emre itaatsizlikte ısrar suçundan dolayı kamu davası açılmıştır.

ASCK’nın 87/1’nci maddesinin ikinci cümlesinde yer alan emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşabilmesi için; hizmete ilişkin bir emrin varlığı, emrin söz veya fiil ile açıkça reddedilmesi veya emir tekrar edildiği halde emrin yerine getirilmemiş olması ve emre itaatsizlikte ısrar kastıyla hareket edilmiş olması gerekmektedir.

Somut olayda; sanığın, J.Ütğm. D. Ş.'nin yanına gelmesi yönündeki talimatını söz ve fiil ile açıkça reddettiği hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır.

Ancak; yukarıda da açıklandığı üzere, atılı suçun oluşabilmesi için, öncelikle askeri hizmete ilişkin bir emrin mevcudiyeti gerekmektedir.

Hizmet, ASCK’nın 12’nci maddesinde “Gerek malum ve muayyen olan ve gerek bir amir tarafından emredilen bir askeri vazifenin madun tarafından yapılması halidir” şeklinde, TSK İç Hizmet Kanunu’nun 6’ncı maddesinde de “Hizmet: Kanunlarla nizamlarda yapılması veyahut yapılmaması yazılmış olan hususlarla, imir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işlerdir.” şeklinde tarif edilmiştir. Emir ise, TSK İç Hizmet Kanunu’nun 8’inci maddesinde “Hizmete ait bir talep veya yasağın sözle, yazı ile ve sair suretle ifadesidir.” şeklinde tanımlanmıştır.

İnceleme konusu olayda, J.Ütğm. D. Ş.'nin sanığın yanına gelmesi yönündeki çağrısının, muğlak ve sanığın davranışlarının psikolojik nedenlerini anlamaya yönelik kişisel bir talep niteliğinde olması sebebiyle, askeri hizmete ilişkin bir emir özelliği taşımadığı sonucuna varıldığından, Dairemizin bozma ilamına uyma kararı verilerek tesis edilen beraat hükmünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiş ve Komutan adına Adli Müşavirin kabule değer bulunmayan temyiz sebebinin reddi ile beraat hükmünün onanmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy