Askeri Yargıtay 2. Daire 2014/123 Esas 2014/124 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2014/ 123
Karar No: 2014 / 124
Karar Tarihi: 22.01.2014

(1632 S. K. m. 12, 134, 137) (211 S. K. m. 42) (5271 S. K. m. 223) (2918 S. K. m. 52) (AYDK 28.10.2010 T. 2010/90 E. 2010/103 K.)

Sanığın, 03.10.2010 tarihinde, hizmette tekasül sonucu askeri aracın mühimce hasara uğramasına sebebiyet vermek ve hizmete ilişkin bir konuda hakikate muhalif evrak tanzim etmek suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davalarının sürdürülen yargılaması sonucunda; Askeri Mahkemece; atılı suçların unsurları itibarıyla oluşmadığı kabul edilerek, CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince sanığın beraatına karar verilmiştir.

Hükümler; Askeri Savcı tarafından, atılı suçların oluştuğu ileri sürülerek, sanık aleyhine temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede; hükümlerin sübut yönünden bozulması gerektiği hususunda görüş bildirilmiştir.

Sanık hakkında sürücüsü bulunduğu askeri aracı özel menfaatinde kullanmak suçundan dolayı tesis edilen mahkûmiyet hükmü, temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden, inceleme dışı tutulmuştur.

1) Maddi vaka;

Sanığın, …Askeri Savcılığına ait …askeri plakalı, Fiat Doblo marka hizmet aracında şoför olarak görevli olduğu 03.10.2010 Pazar günü saat 06.30 sıralarında, yanında tanık J.UIş.Er H. E. olduğu halde, …Komutanlığı Kışla Araç Nizamiyesinden kız arkadaşı ile görüşmek maksadıyla izinsiz olarak çıkış yaptığı Etimesgut/Atilla EŞER Caddesi Kavşağına geldiğinde sivil şahıs N. Y.'nin sevk ve idaresinde bulunan …plakalı hususi araç ile çarpıştığı; kazadan sonra sanığın Tekerlekli Araç Günlük Görev ve Koruyucu Bakım Formu'nu olay yerinde doldurduğu; araçta meydana gelen 10.104 TL.lik hasarın 7.578 TL.lik kısmının sigorta tarafından karşılandığı, 1.809,88 TL.lik Hazine zararının ise sanık üzerine bırakıldığı, sanığın eylemi nedeniyle ayrıca 5,05 TL. tutarında akaryakıt sarf edildiği sübuta ermiş bulunmaktadır.

2) Hizmette tekasül sonucu askeri aracın mühimce hasara uğramasına sebebiyet vermek suçuyla ilgili olarak tesis edilen beraat hükmü yönünden yapılan inceleme;

… askeri plakalı Fiat Doblo marka askeri aracı, şoför olarak görevlendirilmesi nedeniyle senetle ve TSK İç Hizmet Kanunu’nun 42’nci maddesi gereğince, vazife ve hizmet icabı kullanmak ve muhafaza etmek üzere teslim alan sanığın, kendisine teslim edilen askeri aracın bakım, koruma ve muhafazasından ayrıca sorumlu olduğu; yine, sanığın, ASCK’nın 12’nci maddesine göre de; malûm ve muayyen hale getirilmiş olan söz konusu hizmeti, askerlik hizmetinin devam ettiği ve görevde bulunduğu süre zarfında ve nihayet bu görevin aynı şekilde kendisinden geri alınacağı tarihe kadar yerine getirme yükümlülüğünün bulunduğu; yukarıda açıklanan görev ve sorumlulukları çerçevesinde, sürücüsü bulunduğu askeri aracın sanığın sevk ve idaresinde bulunduğu süre zarfınca sanığın hizmet halinde olduğunun kabulü gerekmektedir.

(Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 10.06.1966 tarihli, 62-55; 06.06.1969 tarihli, 1969/48-48; 28.10.2010 tarihli, 2010/90-103 ve 15.03.1990 tarihli, 1990/47-40 Esas ve Karar sayılı ilamları da bu yöndedir).

Bilirkişi olarak mütalaasına başvurulan J.Ulş.Kd.Bçvş.M.Y.; sanığın, sevk ve idaresindeki askeri aracın hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak suretiyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-(a) maddesini ihlal ettiğini, bu nedenle olayda ikinci derecede kusurlu olduğunu beyan etmiştir. (Dz.56-59,113)

Sanık, sürücüsü bulunduğu askeri araçla birlik nizamiyesinden ayrıldıktan sonra yaklaşık 22 km mesafe kat etmiş ve nihayetinde maddi hasarla sonuçlanan trafik kazasına sebebiyet vermiştir (Dz.47).

Bu itibarla; olay günü, …Komutanlığı Kışla Araç Nizamiyesinden kız arkadaşı ile görüşmek maksadıyla çıkış yapıp Etimesgut/Atilla EŞER Caddesi Kavşağına gelinceye kadar sanığın askeri aracı özel menfaatine kullanmak suçunu işlediği; bu suçu işlemeye devam ettiği sırada, askeri araç ile sanık arasındaki hizmet bağının kesintisiz olarak devam etmesi nedeniyle de, gösterdiği tekasül sonucu askeri araçta mühimce hasarın oluşmasına yol açan sanığın, ayrıca, ASCK'nın 137'nci maddesinde düzenlenen suçu işlediği sonucuna varılmış ve aksi yönde değerlendirmelere dayalı olarak tesis edilen beraat hükmünün, Askeri Savcının isabetli görülen temyiz sebepleri doğrultusunda sübut yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

3) Hizmete ilişkin bir konuda hakikate muhalif evrak tanzim etmek suçuyla ilgili olarak tesis edilen beraat hükmü yönünden yapılan inceleme;

Sanığın, 03.10.2010 tarihinde, hizmete ilişkin bir konuda hakikate muhalif evrak tanzim etmek suçunu işlediği iddiası ve eylemine uyan ASCK’nın 134’üncü maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de;

Askeri Mahkemece; sanığın kazadan sonra doldurup kolluk kuvvetlerine sunduğu araç görev kağıdını olay yerine gelen amirlerine kendisinin doldurduğunu ikrar edip, üstlerine sunmadığı ve suç işleme kastının bulunmadığı kabul edilerek, atılı suçun unsurları itibarıyla oluşmadığı gerekçesiyle, sanığın beraatine karar verilmiştir.

ASCK’nın 134’üncü maddesiyle, hizmete veya tevdi edilen askeri bir vazifeye ilişkin olarak kasten gerçeğe aykırı rapor (herhangi bir konuda yapılan inceleme, araştırma sonucu hazırlanan düşünce veya gözlemleri bildiren yazı) veya takrir (anlatma, anlatış, ders verme) veya layiha (herhangi bir konuda görüş ve düşünce bildiren yazı) ve bu tür sair (diğer) bir resmi evrak düzenleyen ve veren veyahut bunların gerçeğe aykırı olduğunu bilerek üstlerine takdime delalet edenler (aracılık, kılavuzluk edenler; yol gösterenler) cezalandırılmaktadır.

Rapor, takrir, layiha ve sair resmi evrakın hizmete veya verilen vazifeye ait olması gerekir. Şahsa ait bir işe ilişkin raporlar, eğer üstün hizmetine ait bir vazifesine ve astın da hizmet dolayısıyla bildirmeye mecbur olduğu hususlara ilişkin ise hizmete aittir.

Söz konusu belgelerin tanziminde ve üste verilmesinde üstü kandırmak, aldatmak kastı gereklidir. Üstün aldanmış olması zorunlu unsur değildir. Belgenin içeriği doğru olmamalıdır.
Yerleşik Askeri Yargıtay İçtihatlarına göre; ASCK’nın 134’üncü maddesinde yer alan suçun oluşabilmesi için; askeri hizmete ilişkin bir konuda üst ve amirlerini kandırma şuur ve iradesiyle hareket edilerek, bu kişilere hakikate aykırı bilgiler içeren rapor, belge, takrir veya layiha sunulması ya da gerçeğe aykırı olduğu bilinmesine karşın bu nitelikteki evrakın üst ve amirlere takdimine neden olunması yeterli görülmektedir.

İnceleme konusu olayımızda sanık; sadece kız arkadaşıyla görüşmek maksadıyla hareket ederek, sürücüsü bulunduğu askeri araçla birlik nizamiyesinden çıkış yapmış ve seyir halindeyken, sivil bir araca çarpmak suretiyle askeri aracın mühim surette hasara uğramasına sebebiyet vermiştir.

Sanık; oluşmasına sebebiyet verdiği araç hasarının hemen ardından, kendisine verilen ve Birlik Komutanlarının isim ve imzalarını taşıyan “tekerlekli Araç Günlük Görev ve Koruyucu Bakım Formu"nun aracın plakası, cinsi ve göreve çıkış tarihi ile saatini gösteren bölümlerini tükenmez kalemle kendisi doldurmuş ve yine, araç sevk amirinin imzasını takliden atmıştır.

Sanık; aşamalardaki sorgu ve savunmalarında; kazadan sonra düzenlendiği görev belgesini olay yerine gelen J.Bçvş. M. A.’ya verdiğini beyan etmiştir (Dz.39,40).

Tanık J.Kd.Bçvş. M. A.; huzurda tespit edilen yeminli ifadesinde, olay yerine geldiğinde, sanıktan görev kağıdını sorduğunu ve araçtan bizzat görev belgesini kendisinin aldığını, formun araç sevk amiri kısmındaki parafın kime ait olduğunu sorduğunda, sanığın parafı kendisinin attığını söylediğini beyan etmiştir (Dz.76).

Gerek, sanığın beyanları ve gerekse tanık M. A.’nın bu anlatımları destekler tarzdaki ifadesi karşısında, sanık J.Ulş.Er K. Ş.’nin; 03.10.2010 tarihinde, gerçekleştirdiği kazadan sonra, birliğini izinsiz terk ettiğinin ve sürücüsü bulunduğu askeri aracı hizmet harici bir nedenle kullandığının anlaşılacak olmasından dolayı bir endişeye kapıldığı ve kaza esnasında görevliymiş gibi bir işlem ve muameleye tabi tutulmak maksadı ve gerçeği gizlemek kastıyla hareket ederek hakikate muhalif bilgiler içeren Tekerlekli Araç Günlük Görev ve Koruyucu Bakım Formunu doldurduğu ve bunu olay mahalline gelen amiri durumundaki J.Kd.Bçvş. M. A.’ya arz ettiği, böylelikle, sanığın, unsur ve müeyyidesi ASCK’nın 134’üncü maddesinde düzenlenen hizmete ilişkin bir konuda hakikate muhalif evrak tanzim etmek suçunu işlediği sonucuna varıldığından, aksi yönde değerlendirmelere bağlı olarak tesis edilen beraat hükmünün, Askeri Savcının isabetli görülen temyiz sebepleri doğrultusunda sübut yönünden bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy