Askeri Yargıtay 2. Daire 2011/337 Esas 2011/336 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2011/ 337
Karar No: 2011 / 336
Karar Tarihi: 04.05.2011

(1632 S. K. m. 66)

Ankara’daki birliğinde askerlik hizmetini sürdüren sanık J.Er.U.E.’nin; 22.12.2005 tarihinde gönderildiği 7 günlük izin süresi içerisinde 28.12.2005 günü müracaat ettiği ......Komutanlığı 30 Yataklı İaşeli Revir Baştabipliğinde yapılan muayenesi sonucunda, Iğdır Devlet Hastanesi Baştabipliğine sevk edildiği, aynı gün hastanenin genel cerrahi servisine yatırılan sanığın, 03.01.2006 tarihinde ameliyat edildiği ve 04.01.2006 tarihinde kendisine 20 gün istirahat verilerek taburcu edildiği, Sanığın istirahat süresinin sona erdiği 24.01.2006 tarihinde, ......Komutanlığı 30 Yataklı İaşeli Revir Baştabipliğince, Iğdır Devlet Hastanesi Baştabipliğine sevk edildiğine ve burada aynı gün yapılan muayenesi sonucunda 20 gün istirahat verildiğine dair sahte bir hastaneye sevk belgesi tanzim ederek, bu belgeyi birliğine faks ile gönderdiği,

Sanığın, aynı şekilde 10.02.2006 tarihinde Komutanlığı 30 Yataklı İaşeli Revir Baştabipliğince Iğdır Devlet Hastanesi Baştabipliğine sevk edildiğine ve burada aynı gün yapılan muayenesi sonucunda kendisine 20 gün istirahat verildiğine dair bir başka sahte hastane sevk belgesi düzenleyerek birliğine faksladığı,

Birlik Komutanlığının, sanığın gönderdiği raporlarda yer alan yazı biçiminin ayniyet arz etmesi ve rapor tarihlerinin birbirine yakın olması sebebiyle durumdan şüphelendiği ve raporların gerçek olup olmadığının araştırılması için ... Komutanlığı ve Iğdır Askerlik Şube Başkanlığına resmi yazı gönderdiği, yapılan araştırmalar sonucunda, sanığın faks ile yolladığı 24.01.2006 ve 10.02.2006 tarihli istirahat raporlarının gerçeği yansıtmadığının tespit edildiği sübuta ermiş bulunmaktadır.

Askeri Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında, askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçunun, askerlikten tamamen veya kısmen kurtulmak amacına yönelik olarak hile yapılması ve bu hilenin kast olunan bu amacı gerçekleştirmeye elverişli bulunması halinde oluşabilen bir tehlike suçu olduğu, her türlü hile ve desisenin bu madde kapsamına girdiği, dolayısıyla bu maddede yer alan kavramların sahtecilik suçundan daha kapsamlı olduğu ve bu suçun; ikna ve iğfal kabiliyetinin arandığı evrakta sahtekarlıkla işlenebileceği gibi, bunun dışında kast olunan bu amacı gerçekleştirmeye yönelik her türlü hile ve desise ile de işlenebileceği kabul edilmektedir.

Diğer taraftan, askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçunu oluşturduğu iddia edilen fiilin, askerlikten kısmen veya tamamen kurtulmayı sağlamaya elverişli olup olmadığının, başka bir anlatımla, yapılan hile veya sahteciliğin iğfal kabiliyetine sahip olup olmadığının her olayda incelenmesi gerekmektedir.

Yapılan sahteciliğin veya hilenin kusursuz bir biçimde yapılması zorunluluğu bulunmayıp, gerçeğe aykırı olarak düzenlenen belgenin, ortalama dikkat ve algılama yeteneğine sahip kişileri gerçek olarak düzenlendiği konusunda kandırabilmek için elverişli olması yeterlidir.

Dolayısıyla, sahteciliğin ilk bakışta herkes tarafından anlaşılması halinde, aldatma kabiliyeti mevcut olmadığı gibi, yine belgenin sunulduğu makamın ilk bakışta belgenin sahte olduğunu anlayamamasına rağmen, sahteciliğin normal kontroller sırasında fark edilebilmesi halinde de belgenin aldatma kabiliyetinin bulunmadığının kabul edilmesi gerekmektedir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, sanığın birliğine faks ile gönderdiği belgelerin aslı ibraz edilmediği halde, fotokopisinden bile bölük komutanın söz konusu raporların sahte olabileceğini düşünerek, derhal raporların sıhhatinin araştırılmasını istemesi, esasen, söz konusu raporlara ait faks çıktısının, 28.12.2005 tarihli rapordan aynen kopyalandığının herhangi bir incelemeyi gerektirmeyecek biçimde anlaşılması sebebiyle, söz konusu raporların ikna ve iğfal kabiliyetinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Ancak, sanığın, 7 günlük kanuni izin ve devamında usulüne uygun biçimde aldığı 04.01.2006 tarihli 20 gün istirahat ve ilave 2 gündönüş yol süresi bitiminde birliğine katılmayarak, 26.01.2006-10.03.2006 tarihleri arasında kendiliğinden dönmekle son bulan izin tecavüzü suçunu işlediği sonucuna varılmış ve askerlikten kurtulmak için hile yapmak suçundan tesis edilen mahkûmiyet hükmünün vasıf yönünden bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy