Askeri Yargıtay 2. Daire 2010/2295 Esas 2010/2328 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2010/ 2295
Karar No: 2010 / 2328
Karar Tarihi: 24.11.2010

(1632 S. K. m. 131, Ek m. 10) (5271 S. K. m. 231)

Jandarma Bölük Komutanlığı görevini sürdüren sanık J. Ütğm.’nin; habercisine bölük komutanlığı binasının ısıtılması için tahsis edilen ve birlik kömürlüğünde muhafaza edilen her biri 25 kg ağırlığındaki poşet kömürleri, kendisine tahsisli lojmanına getirmesi hususunda talimat verdiği, habercinin sanıktan aldığı talimatlar doğrultusunda, 2007 yılı Kasım ayından başlayıp, 2008 yılı Mart ayı sonuna kadar devam eden süreçte; toplam 25 kg ağırlığındaki 50-60 torba kömürü, sanığın kullandığı lojmanın kömürlüğüne getirdiği ve getirtilen bu kömürlerin sanığın lojmanındaki sobasında yakıldığı, sübuta ermiş bulunmaktadır.

Sanık; aşamalardaki sorgu, savunma ve temyiz dilekçesinde, habercisine talimat vererek, birlik kömürlüğünden kendisine ait lojmanın kömürlüğüne bir miktar kömür getirttiğini, ancak, bunun tamamının rütbeli misafirhanesinin ısıtılmasında kullanıldığını, hiçbir şekilde bu kömürü kendi lojmanında kullanmadığını ileri sürmüş ise de; sanığın habercisi ve aynı zamanda vermiş olduğu dilekçe ile yargılama konusu eylemlerin soruşturma safhasına gelmesini sağlayan J. Onb. H.K'nin, aşamalarda değişmeyen doğrudan görgüye dayalı istikrarlı anlatımları, günlük kullanıma açık olmayan, ancak ayın belirli günlerinde kullanılan rütbeli misafirhanesinin klima ve (rütbelilerden toplanan parayla alınan) odunla ısıtıldığına ilişkin çok sayıda tanık ifadesinin bulunması karşısında, sanığın eylemin sübuta ermediğine yönelik beyanlarına itibar edilmemesinde isabetsizlik bulunmamıştır.

Keza, tanıklar J. Atğm. H.Y. ve J. Er İ.Y.'nin; yargılama konusu eylemin kronolojik seyriyle bağdaşmayan ve bu nedenle olayı temsil etme özelliği bulunmayan açıklamalarına Askeri Mahkemece itibar edilmemesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.

Açıklanan bir durum karşısında, Jandarma Bölük Komutanı olarak görev yapan sanığın, üstlendiği görev sebebiyle, muhafaza ve murakabe sorumluğu altında bulunan birliğe ait kömürleri, tahsis gayesi dışına çıkarak, ısıtma masrafları kendisine ait olan lojmanın sobasında 5 ay süreyle kullandığı, böylelikle de, zincirleme askeri eşyayı zimmetine geçirmek suçunu işlediği dosya kapsamından anlaşıldığından, konuya ilişkin diğer tüm temyiz sebepleri kabule değer görülmemiştir.

Her ne kadar Mahkeme; evvelce işlediği kasıtlı bir başka suçu nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına takdiren yer olmadığına hükmetmiş ise de; 2007 yılı Kasım ayından itibaren işlenmeye başlayan zincirleme zimmet eyleminin, 2008 yılı Mart ayı bitiminde son bulması, ASCK.'nın 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren Ek 10'uncu maddesi gereğince de ASCK.'nunda yazılı eylemler yönünden CMK.'nın 231/5-14'üncü maddelerinin uygulanma imkanının bulunmaması karşısında, sanık hakkında HAGB kararı verilmesine yer olmadığına hükmedilmesinin gerekçesi yerinde olmasa da, sonuç olarak isabetli olmadığı değerlendirilmiş ve bu doğrultudaki temyiz sebepleri de kabule değer bulunmayarak, tüm yönleri itibarıyla hukuka uygun da mahkumiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy