Askeri Yargıtay 2. Daire 2008/2131 Esas 2008/2158 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 2. Daire
Esas No: 2008/ 2131
Karar No: 2008 / 2158
Karar Tarihi: 24.09.2008

(1632 S. K. m. 137) (5237 S. K. m. 50, 52, 62) (818 S. K. m. 44) (5271 S. K. m. 231)

Askeri mahkemece; sanığın, 2.11.2006 tarihinde hizmette tekasülle harp malzemesinin mühimce hasarına sebebiyet vermek suçunu işlediği kabul edilerek ASCK'nın 137, 5237 sayılı TCK'nın 62, 50/1-A ve 52/2'nci maddeleri uyarınca neticeten 500 YTL adli para cezası ile mahkûmiyetine, belirlenen 5.000 YTL hazine zararının tahsiline, 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince 27 YTL nispi harcın alınmasına dair verilen karar; sanık tarafından sebepleri gösterilerek temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede; sanığın sevk ve idaresinde olan 35 AJR 52 sivil plaka numaralı askeri araç ile, 2.11.2006 tarihinde araç komutanı P.Çvş. A.Y. olduğu halde, 04.00-08.00 saatleri arasında nöbetçi olan mağdurlar P. Er B.Ç. ve P. Er K.B.'yi, Yiğit-2 nöbet yerine götürmek üzere seyir halinde iken, saat 04.15 sıralarında İnönü Caddesinde aracının hakimiyetini kaybederek kaldırıma çarpıp yan yattığı, askeri araçta 8887,23 YTL tutarında ve mühimce nitelikte hazine zararı meydana geldiği, bilirkişi mütalaasına göre sanığın, viraja gelmeden önce hızını azaltmayıp viraja uygun olmayan hızda girmesi nedeniyle olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.

Sanık, sorgu ve savunmalarında; olay esnasında karşıdan gelen bir aracın kendi şeridine girmesi nedeniyle bir çarpışmadan korunmak için aracına ani manevra yaptırması neticesinde olayın meydana geldiği ileri sürmüş ise de; olay esnasında araçta bulunan ve dinlenen tanıklar araç komutanı Çvş. A.Y. ve nöbetçi erler B.Ç. ile KB.'nin; olay esnasında sanığın ileri sürdüğü şekilde karşı şeritten bir aracın gelmediğini, sanığın olay esnasında yokuş aşağı yaklaşık 70-80 km arasında yüksek süratte seyrettiğini, araç komutanının kendisini gerek olaydan hemen önce, gerek bir gün önce aracını trafik kurallarına uygun sürmesi konusunda uyarmasına rağmen sanığın bunu dikkate almadan aracını kullandığını beyan etmeleri karşısında, askeri mahkemece sanığın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemesinde ve müsnet suçu işlediğinin kabulünde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.

Ancak, hasara uğrayan 35 AJR 52 sivil plaka numaralı Ford Transit marka askeri araçta meydana gelen ve tazmini gereken hazine zararının belirlenebilmesi amacı ile ilgili kademe tarafından hazırlanan kuruşlandırılmış hasar ve durum tespit raporunda; aracın gerekli onarımının yapılıp bitmesini müteakip işçilik ve malzeme giderlerinin toplamı hesaplandıktan, bu miktardan, değişen parçaların hurda bedeli ile miatlı olanların amortisman bedelleri düşüldükten sonraki ödetmeye esas nihai miktarın belirlenmesi gerekirken, değişen parçalar ile ilgili olarak miatlı - miatsız ayrımına gidilmeyerek hiçbir malzemenin amortisman bedelinin hazine zararından düşümü yapılmadan ve bunun yanı sıra, askeri mahkemece, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında aracın sigortalı olduğunu belirten ibarelerin bulunması sebebiyle, araçta meydana gelen hazine zararının ayrıca sigorta şirketi tarafından karşılanıp karşılanmadığı, karşılanmış ise bunun hazineye ek bir külfet getirip getirmediği araştırılmadan, hazine zararının sanıktan tahsiline karar verilmesi yasaya aykırı bulunarak, hükmün noksan soruşturma yönünden bozulması cihetine gidilmiştir.

Öte yandan, Borçlar Kanunu'nun 44/2'nci maddesi gereğince sanığın sebebiyet verdiği hazine zararında indirime gidilebilmesi için, zararın kasten veya ağır bir savsama ile yapılmamış olması ve tazminin de borçluyu yokluk ve sıkıntı gibi bir durum içine sokacağının belirlenmesi gerekmektedir. Ancak, bu şartlar oluştuğunda hakim, hakkaniyete uygun zarar ve ziyanı tenkis edebilecektir. Kovuşturma aşamasında merkez komutanlığı marifetiyle yaptırılan araştırmada sanığın sivilde çalışmadığı, sair ihtiyaçlarının ailesi tarafından karşılandığı maddi durumunun iyi olmadığı, fakirlik belgesi alındığının tespit edildiği, bu durumda mevcut bilgiler itibariyle ailesinin ekonomik durumu iyi olmayan sanığın kendi gelirinin de bulunmadığının belirlenmiş olması karşısında, zararı kasten veya ağır kusur ile gerçekleştirdiğinin de söylenemeyecek olması ve olay saati itibariyle zeminde mevcut olabilecek çiyin olayın oluşumunda tali etken olduğu da nazara alındığında, Borçlar Kanunu'nun 44/2'nci maddesi uyarınca, ödetilmesine karar verilen hazine zararı miktarında hakkaniyete uygun indirime gidilmesi sonucu hükme varılması gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek hükme varılmış olması da bozma nedeni sayılmıştır.

Bozma nedeni karşısında, 5728 sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Sağlamak Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 562'nci maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 231'nci maddesi hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerektiğine işaret olunmuştur. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy