Askeri Yargıtay 1. Daire 2017/84 Esas 2017/105 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2017/ 84
Karar No: 2017 / 105
Karar Tarihi: 14.03.2017

(2709 S. K. m. 40) (1632 S. K. m. 66) (5271 S. K. m. 34, 331)

1) Temyiz isteminin süresinde olup olmadığına ilişkin olarak yapılan incelemede:

Sanığın yokluğunda 17.06.2016 tarihinde tefhim edilen ve son kısmında, Anayasa’nın 40/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 34/1’inci maddelerine uygun olarak, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekilleri belirtilmiş olan gerekçeli hükmün, 13.07.2016 tarihinde bizzat kendisine tebliğ edildiği, bir haftalık temyiz süresinin son gününün 20.07.2016 olduğu, sanığın ise bu süre dolduktan sonra 26.07.2016 tarihinde temyiz dilekçesi verdiği anlaşılmakta ise de;

Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 02.02.2012 tarihli ve 2012/20-15 E.K. sayılı kararında açıklandığı üzere; 353 sayılı Kanun’un Ek 1’inci maddesinde sayılan CMK’nın Askeri Yargı’da uygulanmayacak maddeleri arasında adli tatil ile ilgili maddenin bulunmadığı, yine adli tatil ile ilgili herhangi bir düzenlemenin 353 sayılı Kanun’da yer almadığı, bu nedenle adli tatile rastlayan sürelerin işlemeyeceği ve bu sürelerin tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılacağına ilişkin CMK’nın 331/4’üncü maddesinin askeri yargıda da uygulanması gerektiği anlaşılmakla; sanık yönünden 353 sayılı Kanun’un 209’uncu maddesinde öngörülen bir haftalık temyiz süresinin 20.07.2015 tarihinde yani adli tatilin başladığı gün sona erdiği, bu nedenle adli tatilin 31.08.2016 tarihinde sona ermesi sebebiyle sürenin bu tarihten itibaren üç gün uzadığı, dolayısıyla sanık yönünden temyiz süresinin 03.09.2016 günü mesai bitim saatinde sona erdiği, sanığın ise 26.07.2016 tarihinde temyiz dilekçesi verdiği ve temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesine dair görüşe iştirak edilmeyerek, temyiz incelemesine geçilmiştir.

2) Yapılan temyiz incelemesinde:

Askeri Mahkemece; sanığın, 23.06.2014 tarihinde saat 10:00’da iki günü yol süresi olmak üzere toplam yirmi iki gün kanuni izne gönderildiği, 15.07.2015 tarihinde saat 10:00’a kadar Birliğine dönmesi gerekirken, bir gün önce yani 14.07.2014 tarihinde … Hastanesinden on gün istirahat raporu aldığı, müteakiben 24.07.2014 tarihinde …Hastanesinde tedavi gördüğü ve 26.07.2014 tarihinde taburcu edildiği, bir günlük dönüş yol süresi tanındığında 27.07.2014 tarihinde saat 24:00’e kadar Birliğine katılması gerekirken katılmadığı, daha sonra 11.08.2014 tarihinde sözleşmesinin feshedildiği, böylece 28.07.2014-18.08.2014 tarihleri arasında izin tecavüzü suçunu işlediği kabul edilerek mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;

Dosya dizi 2’de yer alan belgeye göre, sanığın, 24.07.2014 tarihinde … Hastanesinde tedavi gördüğü ve 24.07.2014-03.08.2014 tarihleri arasında istirahat öngörülerek taburcu edildiğinin belirtildiği, ancak sanığın gördüğü tedavilere ilişkin olarak adı geçen hastaneden gelen belgeler arasında söz konusu raporun yer almadığı (Dz.53-56), ayrıca Hastaneden gelen dizi 53’teki belgeye göre, sanığın 31.07.2016 tarihinde Hastanede tedavi gördüğü ve 31.07.2014-09.08.2014 tarihleri arasında istirahat öngörülerek taburcu edildiğinin belirtildiği anlaşıldığından;

Öncelikle, dizi 2’deki belgenin bir sureti … Hastanesine gönderilerek rapor içeriğinin doğru olup olmadığının araştırılması, elde edilecek sonuca göre (içeriği doğru ise dizi 53’teki rapor da dikkate alınarak) sanığın hukuki durumunun ve atılı suçun unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiğinden, mahkûmiyet hükmünün, noksan soruşturma yönünden bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy