Askeri Yargıtay 1. Daire 2017/59 Esas 2017/77 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2017/ 59
Karar No: 2017 / 77
Karar Tarihi: 15.02.2017


(353 S. K. m. 228)

 

353 sayılı Kanun’un 228-242’nci maddelerinde düzenlenen “Yargılamanın yenilenmesi” müessesesi, kesin hüküm kuralına karşı kabul edilmiş olağanüstü bir kanun yoludur. 353 sayılı Kanun’un 228’inci maddesine göre, kesinleşmiş hükümle sonuçlanan bir davanın hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi yolu ile tekrar görülebilmesi için;

 

A) Duruşmada kullanılan ve hükme etkisi olan bir belgenin sahteliğinin anlaşılmış olması;

 

B) Yemin verilerek dinlenilmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek şekilde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçeğe aykırı tanıklık ettiği veya bilgiler verdiğinin anlaşılması;

 

C) Hükümlünün kendisi tarafından sebebiyet verilmiş olan kusur dışında hükme katılan hâkimlerden birinin, aleyhine ceza kovuşturmasını ve kanuni bir ceza ile hükümlülüğü gerektirecek nitelikte olarak görevini yapmada kusurlu olması;

 

D) Ceza hükmü, hukuk mahkemelerinin bir hükmüne dayanmış olup da, bu hükmün kesinleşmiş olan başka bir hüküm ile bozulmuş olması;

 

E) Yeni vakalar veya yeni deliller ileri sürülüp de bunlar yalnız başına veya daha önce irat edilen delillerle birlikte göz önünde tutuldukları takdirde, hükümlünün beraatını veya daha hafif cezayı gerektiren kanun hükmünün uygulanması ile hükümlülüğü gerektirebilecek nitelikte olması;

 

F) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verilmiş ve hükmün bu aykırılığa dayandığının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması;

 

Gerekmektedir.

 

Yargılamanın yenilenmesi kanun yolu, kesinleşmiş hükümlere karşı başvurulabilecek olağanüstü bir kanun yoludur ve Kanundaki yargılamanın yenilenmesi sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Bu sebeplerin kıyas yoluyla genişletilmesi mümkün değildir.

 

Somut olayda; hükümlü tarafından yargılamanın yenilenmesi talebini içeren müracaatında belirtilen hususların, yeni bir sebep veya delil niteliğinde olmadığı ve Dairemiz tarafından incelenerek değerlendirilmiş olduğu; dinlenilmesi istenilen tanık beyanının ise, yargılama aşamasında ikmal edilen delillerle suçun sübutunu etkilemeyecek nitelikte olduğu, hükümlünün sorgu ve savunmaları ile tanık beyanları da göz önüne alındığında, 353 sayılı Kanun’un 228/E maddesi kapsamında bu tanığın dinlenilmesinin hükümlünün beraatını veya daha hafif cezayı gerektiren Kanun hükmünün uygulanmasını gerektirebilecek derecede önemli ve yeni bir delil niteliğinde olmadığı anlaşıldığından, hükümlünün talebinin kabule değer olmama noktasından reddine karar verilmiştir. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy