(1632 S. K. m. 32, 34, 66) (5237 S. K. m. 50, 52, 62) (5271 S. K. m. 74)

Askeri Mahkemece; sanığın, 18.04.2013-13.09.2013 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-a, TCK’nın 62, 50 ve 52’nci maddeleri uyarınca, sonuç olarak altı bin TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezanın taksitlendirilmesine karar verilmiş; bu hüküm, sanık tarafından ödeme gücü olmadığı ileri sürülerek temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede:

Askeri Mahkemece; muayene maksadıyla …Asker Hastanesine sevk edilen sanığın, muayenesinin bitmesini müteakip, … KTM komutanlığından 18.04.2013 tarihinde firar ettiği, 13.09.2013 tarihinde kendiliğinden Birliğine katıldığı, böylece 18.04.2013-13.09.2013 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;

Dava dosyasında, sanığın suç tarihlerinden önce başkaca firar ve izin tecavüzü suçlarını işlediğine dair kayıtlar (Dz.28) ile sabıka kaydında suç tarihinden önce işlenip kesinleşmiş birden fazla hapis cezasına ilişkin mahkûmiyet kararları bulunmasına karşın (Dz.24,25), bu kararlar dosyaya ithal edilmeksizin, soruşturma aşamasında dinlenilen psikiyatri uzmanı bilirkişinin "....sanığın kesinleşmiş veya infaz edilmiş cezası bulunmamaktadır. Ertelemeli hapis cezaları bulunmaktadır. Madde kötüye kullanımı askerliğe elverişsizlik düzeyinde değildir... suç tarihlerinde ve halen askerliğe elveriş olduğu, TCK'nun 32/1-2 ve 34'ncü maddelerinden faydalanamayacağı bunların tespiti için adli müşahede altına alınmasına gerek yoktur." şeklinde eksik bilgi ve belgeye dayanarak mütalaada bulunduğu, Askeri Mahkemece bu mütalaaya itibar edilerek karar verildiği görülmektedir.

Bu kapsamda, bir kısmı bilirkişi mütalaasından sonra dosyaya konulmakla birlikte, sanığın suç tarihinden önce işlediği tüm firar ve izin tecavüzü suçlarına ilişkin hükümlerin, varsa infaz belgeler ile sabıka kaydındaki mahkûmiyet ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların getirtilmesini müteakiben, sanığın, psikiyatri uzmanı bir bilirkişiye muayenesinin yaptırılması, bilirkişinin gerek görmesi hâlinde, CMK’nın 74’üncü maddesi uyarınca adli gözlem altına aldırılarak suç tarihlerinde ve hâlen askerliğe elverişli olup olmadığının ve TCK’nın 32/1-2’inci maddelerinden yararlanıp yararlanamayacağının hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya konulmasından sonra hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinden, mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy