Askeri Yargıtay 1. Daire 2017/26 Esas 2017/46 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2017/ 26
Karar No: 2017 / 46
Karar Tarihi: 18.01.2017


(1632 S. K. m. 61) (5271 S. K. m. 231) (353 S. K. m. 228, 242)

 

Askeri Mahkemece; sanığın, 27.07.2010-31.07.2010 tarihleri arasında yabancı memlekete firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 67/1-A, 73 ve TCK’nın 62/1’inci maddeleri gereğince beş ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5’inci maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, söz konusu kararın, 07.11.2014 tarihinde kesinleştiği;

 

Müdafi tarafından 11.10.2016 tarihinde verilen dilekçeyle özetle; Anayasa mahkemesinin 2016/11-132  E.K. sayılı kararıyla, sanığın cezalandırılmasına karar verilen ASCK’nın 67/1-A maddesinin iptal edildiği ve sanık hakkında karar veren hâkimler Hâk.Ütğm. C.Y. ve Hâk.Ütğm. F.S.’ın FETÖ/PDY soruşturması kapsamında meslekten ihraç edildikleri belirtilerek yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulduğu;

 

Tebliğnamede; yargılamanın yenilenmesi isteminin kabule değer bulunmaması noktasından reddine karar verilmesi yönünde görüş bildirildiği;

 

Anlaşılmaktadır.

 

Yapılan incelemede;

 

353 sayılı Kanun’un 228 ila 242’nci maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi kurumu, kesin hüküm kuralına karşı kabul edilmiş olağanüstü bir kanun yolu olup, hükümlü lehine yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilebilmesi için, kesinleşmiş hükümle sonuçlanmış bir davanın varlığı gereklidir.

 

Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu ise, doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip olup, esas itibariyle bünyesinde iki karar barındıran bir kurumdur. İlk karar, teknik anlamda hüküm sayılan ancak açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle hukuken varlık kazanamayan ve bu nedenle hüküm ifade etmeyen, koşullara uyulması hâlinde düşme hükmüne dönüşecek, koşullara uyulmaması hâlinde ise varlık kazanacak olan mahkûmiyet hükmü; ikinci karar ise, bu ön hükmün üzerine inşa edilen ve önceki hükmün varlık kazanmasını engelleyen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıdır. Bu ikinci kararın en temel ve belirgin özelliği, varlığı devam ettiği sürece, ön hükmün hukuken sonuç doğurma özelliği kazanamamasıdır.

 

Bu itibarla, sanık hakkında, Askeri Mahkemece verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü veya herhangi bir hüküm söz konusu olmayıp, açıklanması geri bırakılan kesinleşmiş kararın dayanağını oluşturan mahkûmiyet hükmü hukuken sonuç doğurmadığından, hükümlü statüsünde dahi olmayan sanık bakımından yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilmesi mümkün olmadığından, istemin reddine karar verilmiştir. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy