Askeri Yargıtay 1. Daire 2016/299 Esas 2016/314 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2016/ 299
Karar No: 2016 / 314
Karar Tarihi: 27.04.2016

(353 S. K. m. 217, 220)

1) 25.07.2011-02.08.2011 tarihleri arasındaki firar suçu yönünden yapılan incelemede;

Sanığın, 23.07.2011 tarihinde çıktığı çarşı izninden aynı gün Birliğine dönmesi gerekirken dönmeyerek firar ettiği, firar halindeyken 25.07.2011 tarihinde …. Mrk.K.lığı görevlileri tarafından Birliğine teslimini sağlamak maksadıyla annesine teslim edildiği, ancak sanığın Birliğine dönmediği, 02.08.2011 tarihinde yapılan ihbar üzerine … Mrk.K.lığı görevlilerince ikamet adresinde yakalandığı, böylece 23.07.2011-02.08.2011 tarihleri arasında firar suçunu işlediği dosya kapsamında bulunan tüm delillerden anlaşılmaktadır.

Sanığın, mazeret kabul etmeyen firar suçunu işlediğini kabul eden Askeri Mahkemece, psikiyatri uzmanı bilirkişi mütalaasına başvurmak suretiyle, sanığın suç tarihlerinde askerliğe elverişli ve cezai ehliyetinin tam olduğu tespit edilerek, elverişli kanıtlar ve yeterli gerekçeler ile alt sınırdan ceza tayin edip, takdiri indirim sebeplerini göz önünde bulundurarak sanığın cezasından indirim yapmak suretiyle mahkûmiyet hükmü kurulmasında; sanık hakkında daha önceden kasıtlı suçlardan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları verilmiş olması ve disiplinsiz askerlik safahatı dikkate alınarak sanığın bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşmadığı gerekçesiyle sübjektif koşullar yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde; erteleme ya da kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlardan herhangi birisini tercih ettiği yönünde talebi bulunmayan sanık hakkında gerekçesini göstermek suretiyle adli para cezası seçenek yaptırımının tercih edilmiş olmasında ve bir gün karşılığı olarak adli para cezasının suç tarihinde geçerli olan alt sınırdan belirlenmesi suretiyle hapis cezasının neticeten altı bin TL adli para cezasına çevrilmesinde; adli para cezasının taksitlendirilmesinde usul, sübut, vasıf, takdir ve uygulama yönlerinden bir hukuka aykırılık bulunmamakta ise de;

Sanığın, 23.07.2011 tarihinde çarşı izninden dönmeyerek firar etmesinden sonra, … Merkez Komutanlığı görevlileri tarafından tutulan 25.07.2011 tarihli tutanakta sanığın 14.30’da hareket edecek otobüsle Birliğine gitmek üzere annesine teslim edildiğinin belirtildiği, ancak sanığa ne şekilde ulaşıldığına, sanığın yakalanıp yakalanmadığına dair bir bilginin yer almadığı, tutanakta imzası bulunan P.Kd.Bçvş. H.U.T.’nin yeminli ifadesinde sanığın herhangi bir müracaatının olmadığını, ailesinin gelerek sanığın firar ettiğinden bahisle şikayette bulunduğunu beyan ettiği görülmektedir. Askeri Yargıtay'ın yerleşik kararlarında belirtildiği üzere; firar ve izin tecavüzü gibi mütemadi suçlarda temadi; asker kişi failin, kıtasına katılması veya askeri birlik ve kuruma veya resmi makamlara başvurması, yetkili makamlarca yakalanması veya asker kişi sıfatının hukuken ortadan kalkmasıyla sona erer. Somut olayda, sanığın25.07.2011 tarihinde yakalandığına dair bir tutanağın bulunmaması, askeri makamlarca Birliğine usulüne uygun bir şekilde sevk edilmemiş olması ve sanığın Birliğine katılmayarak firar kastını devam ettirmesi karşısında; müsnet suçun temadisinin 25.07.2011 tarihinde kesintiye uğramadığı, sanığın 23.07.2011-02.08.2011 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilmiştir.

Askeri Mahkemece suç başlangıç tarihinin 23.07.2011 yerine 25.07.2011 olarak kabul edilmesi hatalı ve hukuka aykırı ise de; suçun hukuki niteliğine ve ceza uygulamasına bir etkisi bulunmayan bu hatanın, 353 sayılı Kanun’un 220/2'nci maddesinin F bendi gereğince düzeltilmesi mümkün olduğundan, mahkûmiyet hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

2) 25.08.2011-09.09.2011tarihleri arasındaki firar suçu yönünden yapılan incelemede;

Sanığın 25.07.2011-02.08.2011 tarihleri arasındaki firar suçundan tutuklu iken 23.08.2011 tarihinde tahliye edilerek aynı gün … Askerlik Şubesi Başkanlığına teslim edildiği, Askerlik Şubesi Başkanlığı tarafından bir gün yol süresi verilerek ve 25.08.2011 tarihinde Birliğine katılması gerektiği tebliğ edilerek Birliğine sevk edilmesine rağmen Birliğine katılmadığı, 09.09.2011 tarihinde …'da Mrk.K.lığı görevlilerince yakalandığı, böylece 25.08.2011-09.09.2011 tarihleri arasında firar suçunu işlediği dosya kapsamında bulunan tüm delillerden anlaşılmaktadır.

Sanığın, mazeret kabul etmeyen firar suçunu işlediğini kabul eden Askeri Mahkemece, psikiyatri uzmanı bilirkişi mütalaasına başvurmak suretiyle, sanığın suç tarihlerinde askerliğe elverişli ve cezai ehliyetinin tam olduğu tespit edilerek, elverişli kanıtlar ve yeterli gerekçeler ile alt sınırdan ceza tayin edip, takdiri indirim sebeplerini göz önünde bulundurarak sanığın cezasından indirim yapmak suretiyle mahkûmiyet hükmü kurulmasında; sanık hakkında daha önceden kasıtlı suçlardan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları verilmiş olması ve disiplinsiz askerlik safahatı dikkate alınarak sanığın bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşmadığı gerekçesiyle sübjektif koşullar yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde; erteleme ya da kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlardan herhangi birisini tercih ettiği yönünde talebi bulunmayan sanık hakkında gerekçesini göstermek suretiyle adli para cezası seçenek yaptırımının tercih edilmiş olmasında ve bir gün karşılığı olarak adli para cezasının suç tarihinde geçerli olan alt sınırdan belirlenmesi suretiyle hapis cezasının neticeten altı bin TL adli para cezasına çevrilmesinde; adli para cezasının taksitlendirilmesinde usul, sübut, vasıf, takdir ve uygulama yönlerinden bir hukuka aykırılık bulunmamakta ise de;

… Askerlik Şubesi Başkanlığı tarafından sanığa 25.08.2011 tarihinde Birliğine katılması gerektiği tebliğ edildiğine göre sanığın 25.08.2011 günü bitimine kadar Birliğine katılma hakkı bulunduğu, 25.08.2011 günü bitimine kadar Birliğine katılmayan sanığın 26.08.2011 tarihinde firar ettiğinin kabulü gerekirken, suç başlangıç tarihinin "25.08.2011" olarak belirtilmesi hukuka aykırı ise de; suçun hukuki niteliğine ve ceza uygulamasına bir etkisi bulunmayan bu hatanın, 353 sayılı Kanun’un 220/2'nci maddesinin F bendi gereğince düzeltilmesi mümkün olduğundan, mahkûmiyet hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1) Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE;

Ancak, sanığın temyizine atfen ve re’sen, "Suç başlangıç tarihinin hatalı tespiti" yönünden hukuka aykırı bulunan 25.07.2011-02.08.2011 tarihleri arasındaki firar suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince BOZULMASINA;

Bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; 353 sayılı Kanun’un 220/2'nci maddesinin F bendi gereğince, hükümde “25.07.2011” olarak gösterilen suç başlangıç tarihinin “23.07.2011” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA;

2) Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE;

Ancak, sanığın temyizine atfen ve re’sen, "Suç başlangıç tarihinin hatalı tespiti" yönünden hukuka aykırı bulunan 25.08.2011-09.09.2011 tarihleri arasındaki firar suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince BOZULMASINA;

Bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; 353 sayılı Kanun’un 220/2'nci maddesinin F bendi gereğince, hükümde “25.08.2011” olarak gösterilen suç başlangıç tarihinin “26.08.2011” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA;

27.04.2016 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy