Askeri Yargıtay 1. Daire 2016/207 Esas 2016/228 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2016/ 207
Karar No: 2016 / 228
Karar Tarihi: 30.03.2016

(5271 S. K. m. 34, 74, 230, 232) (353 S. K. m. 207) (5237 S. K. m. 32)

Sanığın, … 3’üncü Hudut Bölük Komutanlığı emrinde görev yaptığı sırada, 07.12.2012 günü cep telefonunun komutanlarınca alınmasına sinirlenerek Birliği terk etmek üzere sivil kıyafetli bir şekilde nizamiyeye geldiği, durumdan haberdar olan mağdur P.Uzm.Çvş. C.K.’nin ve yanındaki askerlerin sanığın birliği terk etmesini engellemeye çalıştıkları, bu esnada duyulan sesler üzerine olay yerine gelen mağdurlar P.Ütğm. N.E., P.Üçvş. İ.Ö., P.Uzm.Çvş. Ö.T. ve P.Uzm.Çvş. C.K.’nin bulunduğu ortamda, sanığın iddianameye konu “vurmazsanız sizin a…nıza koyarım, bırakın beni, hepinizi s…erim, böyle TSK’yı s…erim, vurmazsanız topsunuz” şeklinde sözler söylediği, bu sözlerin tanıklarca da duyulduğu, böylelikle sanığın “zincirleme üste hakaret” suçunu işlediğinden bahisle hakkında mahkûmiyet kararı verilmiş ise de;

1) CMK’nın 74’üncü maddesi gereğince, sanığın, cezai ehliyetinin ve askerliğe elverişlilik durumunun tespiti için adli gözlem altına alınmasına karar verilmesi nedeniyle görevlendirilen müdafiin, duruşmada hazır bulundurularak, adli gözlem işlemleri sonucu düzenlenen raporlarla ilgili müdafiin savunmasını yapabilmesine imkân sağlanmadan hüküm verilmesi, savunma hakkının kısıtlanması mahiyetinde olduğundan ve 353 sayılı Kanun’un 207/3-H maddesi kapsamında hukuka kesin aykırılık teşkil ettiğinden (Askeri Yargıtay Daireler Kurulu’nun 27.10.2011 tarihli ve 2011/100-99; 07.03.2013 tarihli ve 2013/24-20; 25.09.2014 tarihli, 2014/85-73 E.K. sayılı kararları da aynı yöndedir);

2) Kısa kararda ve gerekçeli hükmün hüküm fıkrasında, sanık hakkında öngörülen netice adli para cezası miktarının yazı ile bin beş yüz Türk Lirası adli para cezasına, parantez içinde ise, rakamla 1.860 TL adli para cezasına hükmedildiği belirtilmek suretiyle netice adli para cezasının miktarının farklı olarak belirtildiği görülmektedir.

Bilindiği üzere; ceza yargılama hukukunda gerekçe, hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun biçimde açıklanmasını ifade etmektedir. Gerekçenin dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde, geçerli, yeterli ve yasal olması ve gerekçede teşevvüş yaratılmaması zorunludur.

Bu nitelikteki bir gerekçeli hükmün, kamunun bilgilenmesini, tarafların ikna olmalarını, temyiz denetiminin kolaylaşmasını, yargılamanın güvenilirliğini ve adil yargılanma ilkesinin gerçekleşmesini sağlayacağı aşikârdır.

Gerekçeli hüküm bu yönüyle ele alındığında, yukarıdaki açıklamalar kapsamında, kısa kararda ve gerekçeli hükmün hüküm fıkrasında, kendi içerisinde çelişki ve teşevvüş (kargaşa) oluşturan bu durumun, CMK’nın 34/1, 230, 232 ve 353 Sayılı Kanunun 207/3-G maddeleri bağlamında hukuka kesin aykırılık oluşturduğundan;

Mahkûmiyet hükmünün belirtilen usule aykırılıklar nedeniyle usul yönünden bozulmasına, karar verilmiştir.

3) Kovuşturma aşamasında adli gözlem altına alınmasına karar verilen sanık hakkında, … Hastanesi Sağlık Kurulunca düzenlenen 12.06.2014 tarihli ve 9855 sayılı sağlık kurulu raporu getirtilmeden hüküm kurulduğu görülmekle; sanığın suç tarihinde askerliğe elverişliliğinin tespiti bakımından, … Hastanesi Sağlık Kurulunun 12.06.2014 tarihli ve 9855 sayılı sağlık kurulu raporu aslının veya onaylı suretinin dava dosyasına dâhil edilmesi gerekirken, bu hususun yerine getirilmemiş olması nedeniyle mahkûmiyet hükmünün noksan soruşturma yönünden de bozulmasına, karar verilmiştir.

Bozma nedenleri karşısında diğer yönlerden inceleme yapılmamıştır.

Üye …; adli gözlem altına sanığın askerliğe elverişli olduğuna ve TCK’nın 32’nci maddesinden istifade edemeyeceğine karar verilmesi nedeniyle, adli gözleme altına alma aşamasında yönlendirilen müdafiinin duruşmaya katılmadan karar verilmesinde savunma hakkının kısıtlanmasından söz edilemeyeceğinden çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmamıştır.

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Müdafiinin temyiz sebeplerine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, hukuka aykırı bulunan mahkûmiyet hükmünün usul ve noksan soruşturma yönlerinden BOZULMASINA;

Tebliğnameye uygun olarak 30.03.2016 tarihinde, Üye …'nin 1'nolu usul yönünden bozulması kararına katılmaması nedeniyle bu yönden oy çokluğu, diğer yönlerden oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy