AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2016/ 196
Karar No: 2016 / 216
Karar Tarihi: 23.03.2016
(1632 S. K. m. 66, 68) (5237 S. K. m. 50, 52, 62) (5271 S. K. m. 74)
Askeri Mahkemece; Sanığın
Komutanlığında zorunlu askerlik vazifesini ifa ettiği sırada 22.07.2013 tarihinde saat 18:30 sularında kışlayı izinsiz olarak terk ettiği ve 20.08.2013 tarihinde saat 07:30 sularında
kolluk kuvvetleri tarafından yakalandığı;
Sanığın asker kişi olması sebebiyle 20.08.2013 tarihinde
Komutanlığına, oradan da
Askerlik Şubesi Başkanlığına götürüldüğü, aynı gün Askerlik Şubesi tarafından 1 gün yol süresi verilerek serbest olarak birliğine sevkinin yapıldığı, 22.08.2013 tarihine kadar birliğine katılış yapması gerektiği halde katılmayıp izinsiz olarak uzaklaştığı, bir müddet firarda kalan sanığın 30.08.2013 tarihinde saat 21:00 sularında
İlçesinde polis ekiplerince hırsızlık suçundan yakalandığı,
01.09.2013 tarihinde çıkarıldığı
.Sulh Ceza Mahkemesi'nce "Kilitlenmek Suretiyle Muhafaza Altına Alınan Eşya Hakkında Hırsızlık" suçundan tutuklanarak
A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna kapatıldığı, bir müddet bu suçtan tutuklu olan sanığın 18.09.2013 tarihinde tahliye edildiği, aynı gün Lüleburgaz Askerlik Şubesi Başkanlığınca yol ve iaşe bedeli verilmek suretiyle sevk edildiği, sanığın 20.09.2013 tarihinde birliğine katılması gerekirken izinsiz olarak uzaklaştığı, bir müddet firarda kalan sanığın 30.09.2013 tarihinde saat 16:35te ailesi ile birlikte kendiliğinden gelerek birliğine teslim olduğu;
Böylece sanığın üç kez firar suçu işlediği kabul edilerek mahkûmiyetine dair hükümlerinin kurulduğu anlaşılmaktadır.
1-) 22.07.2013-20.08.2013 tarihleri arasında işlediği firar suçuna ilişkin olarak yapılan incelemede:
Sanığın, 22.07.2013 tarihinde saat 18:30 sularında kışlayı izinsiz olarak terk ettiği ve 20.08.2013 tarihinde saat 07:30 sularında
. polis ekiplerince yakalandığı; dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Askeri Mahkemece; adli gözlem altına alınması suretiyle cezai ehliyetinin tam olduğu ve askerliğe elverişli olduğu belirlendikten sonra, sanığın, tüm unsurları ile oluşan atılı suçlardan, yasal ve inandırıcı gerekçelerle, alt sınırdan ceza tayin edilip, takdiri indirim yapılıp adli para cezasına çevrilmek suretiyle cezalandırılmasında ve haklı gerekçelerle erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmamış olmasında; usul, sübut, vasıf, takdir ve uygulama yönlerinden hukuka aykırılık bulunmadığından 22.07.2013-20.08.2013 tarihleri arasında işlediği firar suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Adli gözlem altına aldırılan sanığa CMKnın 74üncü maddesi uyarınca zorunlu müdafii tayin edilmemesi nispi nitelikte bir hukuka aykırılık oluşturduğundan bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
Üyeler,
ve
; adli gözlem altına aldırılan sanığa CMKnın 74üncü maddesi uyarınca zorunlu müdafii tayin edilmesi gerekirken bu yapılmaksızın kurulan hükmün usul yönünden bozulması gerektiği görüşü ile karara katılmayıp muhalif kalmışlardır.
2) 22.08.2013-30.08.2013 tarihleri arasındaki firar suçuna ilişkin olarak yapılan incelemede:
Sanığın, 20.08.2013 tarihinde polis tarafından yakalanmasından sonra askerlik şubesince 1 gün yol süresi verilerek birliğine sevk edildiği (Dz.270-271), sevk belgesinde 22.08.2013 tarihinde birliğine katılacağının tebliğ edilmiş olduğu bu durumda sanığın 22.08.2013 tarihinde saat 24:00a kadar birliğine katılabileceği böylece suç başlangıç tarihinin 22.08.2013 yerine 23.08.2013 olarak belirlenmesinin gerekeceği;
Yine; sanığın, 30.08.2013 tarihinde yakalandığı kabul edilerek firar suçundan mahkûmiyetine dair hüküm kurulmuş ise de;
Dava dosyasında, bu yakalamadan önce 27.08.2013 tarihinde polisler tarafından bir başka hırsızlık suçundan dolayı yakalanıp 28.08.2013 tarihinde Merkez Komutanlığı yetkililerine teslim edildiği, adliye mahkemesince tutuklanmayıp adli kontrol uygulanarak serbest bırakılıp askerlik hizmetinin devam etmesi nedeniyle 28.08.2013 tarihinde Askerlik Şubesince Birliğine sevk edildiği, Askerlik Şubesinin 28.08.2013 tarihli sevk belgesi dosyada bulunmamakla birlikte 18.09.2013 tarihli şube sevk belgesi altında el yazısı ile sanığın Birliğine katılmadığı için yol bedelinin kendisine ödenmediğinin yazılmış olması hususları gözetildiğinde, sanığın Birliğine katılmayıp 30.08.2013 tarihinde tekrar polis tarafından hırsızlık suçundan yakalandığına dair dava dosyasında belgeler bulunduğu anlaşılmakla (Dz.132-140, 146, 243, 272, 274), sanığın işlediği firar suçunun tarihlerinin 23.08.2013-27.08.2013 olarak belirlenmesinin gerekeceği, bu tarihler arasında geçen sürenin yedi tam günü doldurmaması ve eylemin yakalanma ile son bulması sebebiyle ASCKnın 66/1-a maddesindeki firar suçunun oluşmayacağı, bu durumda ASCKnın 68inci maddesinde düzenlenen mehil içinde yakalanmakla son bulan firar suçunun oluşacağı anlaşıldığından, suç tarihlerinin hatalı belirlenmesi ile yukarda yazılı şekilde mahkûmiyet hükmünün kurulmuş olması hukuka aykırı bulunduğundan hükmün suç vasfı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Üye
; sanığın askerlik şubesince Birliğine sevk edildiğine ilişkin kayıtların getirtilmemesinin noksan soruşturma olduğu görüşü ile bozma kararına farklı gerekçe ile katılmıştır.
Adli gözlem altına aldırılan sanığa CMKnın 74üncü maddesi uyarınca zorunlu müdafii tayin edilmemesi nispi nitelikte bir hukuka aykırılık oluşturduğundan bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
Üyeler,
ve
; adli gözlem altına aldırılan sanığa CMKnın 74üncü maddesi uyarınca zorunlu müdafii tayin edilmesi gerekirken bu yapılmaksızın kurulan hükmün öncelikle usul yönünden bozulması gerektiği görüşü ile bozma kararına farklı gerekçe ile katılmışlardır.
3-) 20.09.2013-30.09.2013 tarihleri arasında işlediği firar suçuna ilişkin olarak yapılan incelemede:
Sivilde işlediği hırsızlık suçundan tutuklu olan sanığın 18.09.2013 tarihinde tahliye edildiği, aynı gün
Askerlik Şubesi Başkanlığınca yol ve iaşe bedeli verilmek suretiyle sevk edildiği, 20.09.2013 tarihinde Birliğine katılması gerekirken bir müddet firarda kalan sanığın 30.09.2013 tarihinde saat 16:35te ailesi ile birlikte kendiliğinden gelerek Birliğine teslim olduğu; böylece 20.09.2013-30.09.2013 tarihleri arasında temadi eden firar suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyetine dair hüküm kurulmuş ise de;
Askerlik Şubesinin sevk belgesinde sanığın 20.09.2013 tarihinde Birliğine katılması gerektiğinin belirtilmiş olmasının sanık açısından 20.09.2013 tarihinde saat 24:00a kadar katılmasına müsaade edildiği olarak kabul edilmesinin gerekeceği, bu tarihte katılması halinde suç oluşmayacağı, bu durumda firar suçunun başlangıcının 21.09.2013 tarihi olarak belirlenmesinin gerekeceği, iddianamede suç tarihlerinin isabetli belirlendiği anlaşıldığından hukuka aykırı olarak tespit olunan suç tarihleri esas alınarak verilen mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiş;
Ancak; bu bozma sebebi, dosyadaki bilgi ve belgelere göre belirlenip yeni bir yargılamayı ve takdiri gerektirmemesi nedeniyle, 353 sayılı Kanunun 220/2-F madde ve bendi uyarınca mahkûmiyet hükmünün, suç tarihi yönünden 21.09.2013 - 30.09.2013 olarak belirlenip düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Adli gözlem altına aldırılan sanığa CMKnın 74üncü maddesi uyarınca zorunlu müdafii tayin edilmemesi nispi nitelikte bir hukuka aykırılık oluşturduğundan bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
Üyeler
ve
; adli gözlem altına aldırılan sanığa CMKnın 74üncü maddesi uyarınca zorunlu müdafii tayin edilmesi gerekirken bu yapılmaksızın kurulan hükmün usul yönünden bozulması gerektiği görüşü ile karara katılmayıp muhalif kalmışlardır.
Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz isteminin, 353 sayılı Kanunun 217/2nci maddesi gereğince REDDİNE;
Usul ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunan 22.07.2013-20.08.2013 tarihleri arasındaki firar suçuna ilişkin verilen mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA;
Üyeler
ve
in karşı oyları ile oy çokluğuyla, tebliğnameye uygun olarak;
2) Sanığın temyiz istemine atfen ve resen, 22.08.2013-30.08.2013 tarihleri arasında işlediği kabul edilen firar suçuna ilişkin olarak verilen mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanunun 221/1inci maddesi uyarınca suç vasfı yönünden hukuka aykırılık sebebiyle BOZULMASINA,
Üyeler
ve
in farklı bozma sebepleri ile, oybirliğiyle tebliğnameye sebepte farklı sonuçta uygun olarak;
3) Sanığın temyiz istemine atfen ve resen, 20.09.2013-30.09.2013 tarihleri arasında işlediği kabul edilen firar suçuna ilişkin olarak verilen mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanunun 221/1inci maddesi uyarınca suç tarihinin hatalı belirlenmesi sebebiyle, BOZULMASINA;
Ancak; bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 353 sayılı Kanunun 220/2-F madde ve bendi gereğince, suç tarihlerinin 21.09.2013 - 30.09.2013 şeklinde DÜZELTİLEREK, diğer yönlerden hukuka uygun bulunan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA,
Üyeler
ve
nin karşı oyları ile oy çokluğuyla, tebliğnameye kısmen uygun olarak;
23.03.2016 tarihinde karar verildi. (¤¤)
Full & Egal Universal Law Academy