Askeri Yargıtay 1. Daire 2016/178 Esas 2016/203 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2016/ 178
Karar No: 2016 / 203
Karar Tarihi: 23.03.2016

(5275 S. K. m. 105) (1632 S. K. m. 66) (5237 S. K. m. 62, 63)

… Askeri Mahkemesinin 29.12.2011 tarihli ve 2011/629-344 E.K. sayılı hükmü ile hükümlünün; 24.09.2011-12.10.2011 ve 15.10.2011-26.10.2011 tarihleri arasında iki ayrı firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-a ve TCK’nın 62’nci maddeleri gereğince ayrı ayrı on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün taraflarca temyiz edilmeyerek 18.01.2012 tarihi itibarıyla kesinleştiği;

İnfaz aşamasında, … Askeri Mahkemesince yapılan uyarlama yargılaması sonucunda 26.08.2013 tarihli ve 2013/759-430 E.K. sayılı mahkûmiyet hükmü ile hükümlünün;

1) 24.09.2011-12.10.2011 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-a ve TCK’nın 62, 50/1-a ve 52/2’nci maddeleri gereğince altı bin TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının yirmi dört eşit taksit halinde tahsiline, objektif şartlar oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin tatbik edilmemesine;

2) 15.10.2011-26.10.2011 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK’nın 66/1-a ve TCK’nın 62, 50/1-a ve 52/2’nci maddeleri gereğince altı bin TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, adli para cezasının yirmi dört eşit taksit halinde tahsiline, objektif şartlar oluşmadığından hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin tatbik edilmemesine;

Karar verildiği;

Mahkûmiyet hükümlerinin hükümlü tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 24.06.2015 tarihli, 2015/447-452 E.K. sayılı ilamı ile uyarlama mahkûmiyet hükümlerinin ayrı ayrı onanmasına karar verildiği;

Adli para cezalarının infazı aşamasında tereddüt oluştuğundan bahisle, Askeri Savcının hükümlünün gözetim altında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin açık olarak bildirilmesi için Askeri Mahkemeden talepte bulunduğu;

Askeri Savcının talebi üzerine …Askeri Mahkemesinin 27.10.2015 tarihli, 2015/347 Evrak, 2015/154 Müt. Karar sayılı duruşmasız işlere dair kararı ile hükümlünün 12.10.2011-14.10.2011 ile 26.10.2011-27.10.2011 tarihleri arasında gözlem altında, 27.10.2011-06.07.2012 tarihleri arasında hükümlülükte geçirdiği sürelerin TCK'nın 63'üncü maddesi gereğince mahkûmiyet müddetinden mahsubuna karar verildiği;

Mahsuba ilişkin duruşmasız işlere ait kararın 12.11.2015 tarihinde hükümlüye tebliğ edildiği;

Hükümlünün … Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne verdiği 16.11.2015 tarihli dilekçede, mahsup kararına ait evrak ve karar numaralarını açıkça belirttikten sonra dilekçenin içeriğinde, hakkında daha önceden firar suçlarından verilen adli para cezalarına ilişkin mahkûmiyet hükümlerini temyiz etmek istediğini belirttiği;

Askeri Mahkemenin 30.11.2015 tarihli, 2013/759 E. ve 2015/188 Müt. sayılı duruşmasız işlere ait kararı ile hükümlünün bu dilekçesi mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz talebi olarak kabul edilerek, mahkumiyet hükümlerinin Dairemizin 24.06.2015 tarihli, 2015/447-452 E.K. sayılı ilamı ile onanmak suretiyle kesinleştiğinden ve kesin hükme karşı hükümlünün temyiz hakkının bulunmadığından bahisle temyiz isteminin reddine karar verildiği,

Hükümlünün isteminin reddine dair söz konusu kararın … Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından 10.12.2015 tarihinde hükümlüye tebliğ edildiği;

Hükümlünün bu defa 11.12.2015 tarihli dilekçesi ile Askeri Mahkemenin 30.11.2015 tarihli, 2013/759 E. ve 2015/188 Müt. sayılı duruşmasız işlere ait kararına itiraz ettiği;

Tebliğnamede hükümlünün Askeri Mahkemenin 30.11.2015 tarihli, 2013/759 Esas, 2015/188 Müt. Karar sayılı temyiz isteminin reddine dair kararına itiraz ettiği kabul edilerek; hükümlünün temyiz etmek istediği Askeri Mahkemenin 26.08.2013 tarihli, 2013/759-430 E.K. sayılı uyarlama mahkûmiyet hükmünün, temyizen incelenmiş ve Dairemizin 24.06.2015 tarihli, 2015/447-452 E.K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş olması nedeniyle, hükümlünün yeniden yaptığı temyiz isteminin Askeri Mahkeme tarafından reddedilmesinin hukuka uygun olduğu ve hükümlünün itirazının reddine karar verilmesi gerektiği yönünde görüş bildirildiği;

Görülmektedir.

İncelemenin kapsamı;

Askeri Savcının hükümlünün gözetim altında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin açık olarak bildirilmesi için Askeri Mahkemeden talepte bulunması üzerine Askeri Mahkemece verilen 27.10.2015 tarihli, 2015/347 Evrak, 2015/154 Müt. Karar sayılı duruşmasız işlere dair kararın hükümlüye tebliğini müteakip hükümlünün verdiği 16.11.2015 tarihli dilekçesinde yer alan istemi, Askeri Mahkemece ve Askeri Yargıtay Başsavcılığınca, onanmak suretiyle kesinleşen adli para cezalarına ilişkin mahkûmiyet hükümlerinin temyiz istemi olarak kabul edilmiş ise de; hükümlünün itiraz dilekçesinde temyiz (İtiraz) edilen kararın Evrak No:2015/347, Karar No:2015/154 sayılı karar olduğunun belirtilmesi, bu itiraz dilekçesinin Askeri Mahkemenin mahsupla ilgili olan duruşmasız işlere dair kararın hükümlüye tebliğinden sonra verilmiş olması karşısında, hükümlünün itirazının temyiz isteminin reddine dair duruşmasız işlere dair karara değil, mahsupla ilgili olan 27.10.2015 tarihli, 2015/347 Evrak, 2015/154 Müt. Karar sayılı duruşmasız işlere dair karara yönelik olduğu kabul edilmiş ve itiraz incelemesi bu karara yönelik olarak yapılmıştır.

Bu aşamada Üye ….'nin, Askeri Yargıtay Başsavcılığının tebliğnamesinin mahsuba ilişkin duruşmasız işlere dair karara yönelik olmaması nedeniyle 353 sayılı Kanunun 204/4’üncü maddesinin amir hükmü gereğince mahsupla ilgili Başsavcılıktan görüş alınması gerektiğini ileri sürmesi nedeniyle konunun görüşülmesi sonucunda; Kurulumuzun çoğunluğu tarafından Askeri Yargıtay Başsavcılığının hükümlünün itirazı ile ilgili olarak bir tebliğname düzenleyerek görüş bildirmiş olduğu, Başsavcılığın yorumunun hükümlünün dilekçesinin temyiz talebini içerdiği yönünde olduğunun anlaşıldığı, Başsavcılığın mahsup kararı ile ilgili görüş bildirme olanağı varken bu olanağı kullanmadığı, Başsavcılığın Dairemiz tarafından verilecek karara karşı itiraz kanun yoluna başvurma olanağının bulunduğu, dolayısıyla Başsavcılıktan yeni bir görüş istenmesine gerek olmadığı kabul edilmiştir.

27.10.2015 tarihli, 2015/347 Evrak, 2015/154 Müt. Karar sayılı duruşmasız işlere dair karara yönelik yapılan incelemede;

… Askeri Mahkemesinin hükümlü hakkındaki iki ayrı firar suçundan verilen 26.08.2013 tarihli ve 2013/759-430 E.K. sayılı iki ayrı altı bin TL adli para cezasına ilişkin mahkûmiyet hükümlerinin infazıyla ilgili olarak Askeri Savcının hükümlünün gözetim altında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin açık olarak bildirilmesi için Askeri Mahkemeden talepte bulunması üzerine Askeri Mahkemece verilen 27.10.2015 tarihli, 2015/347 Evrak, 2015/154 Müt. Karar sayılı duruşmasız işlere dair kararda hükümlünün 12.10.2011-14.10.2011 ile 26.10.2011-27.10.2011 tarihleri arasında gözaltında ve 27.10.2011-06.07.2012 tarihleri arasında hükümlülükte geçirdiği sürelerin mahkûmiyet müddetinden mahsubuna karar verildiği görülmektedir.

Hükümlünün gözaltında geçirdiği sürelerin mahsubunda bir yanlışlık olmamakla birlikte, hükümlülükte geçirdiği sürelerin 27.10.2011-06.07.2012 olarak tespiti hatalıdır. Askeri Mahkemece hükümlülükte geçen sürenin sona erdiği tarih olarak 06.07.2012 tarihinin esas alınmasına dair kararda herhangi bir açıklama bulunmamakla birlikte infaz dosyasının incelenmesi sonucunda bu tarihin, … 1'inci İnfaz Hakimliğince hükümlünün 6353 sayılı Kanunun Geçici 3'üncü maddesinin 2'nci fıkrası ile 5275 sayılı Kanunun 105/A ve Geçici 3'üncü maddeleri gereğince "Cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, hükümlünün salıverilmesine" karar verildiği tarih olduğu tespit edilmiştir.

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesinin 6'nci fıkrasının (b) bendinde "Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine, infaz hâkimi tarafından karar verileceği" belirtilmiştir.

Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezaların infazına ilişkin esas ve usulleri düzenleyen Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Yükümlülerin uyarılması" başlıklı 44'üncü maddesinde:

"(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır.

(2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır.

(3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır.

(4) Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde yeni bir ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılarak gereği için mahkemeye gönderileceği yükümlüye ihtar edilir.


(5) Bu Yönetmeliğin dördüncü kısmının dördüncü bölümü ile beşinci kısmının üçüncü bölümünde düzenlenen yükümlülüklerin ihlali halinde yükümlünün uyarılmasına hâkim tarafından, diğer yükümlülüklerin ihlalinde ise komisyon tarafından karar verilir.

(6) Adli kontrol tedbirlerinin infazında tedbir kararının gereklerini mazereti olmaksızın ve kasıtlı bir şekilde ihlal eden şüpheli veya sanık uyarılmaz, varsa mazereti komisyon tarafından değerlendirilir." hükmü yer almaktadır.

Hükümlü, ilk olarak 03.08.2012 tarihinde 08:00-12:30 saatleri arasında … Adalet sarayında kamu hizmetinde çalışma yükümlülüğünü ihlal etmiş, konuyla ilgili uyarı yazısı kendisine 06.08.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. İlk uyarıdan sonra hükümlü bir müddet yükümlülüklerini yerine getirmiş ancak 16.08.2012 tarihinde ve müteakip günlerde yükümlülüğünü yerine getirmediği tutanaklarla tespit edilmiş; … Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 24.08.2012 tarihli uyarı yazısı 06.09.2012 tarihi itibarıyla hükümlünün adresine tebliğ edilmiştir.

Hükümlünün denetimli serbestlik yükümlülüğünü iki defa ihlal ettiğinin tespitinden sonra, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün talebi üzerine … 1'inci İnfaz Hakimliğinin 18.10.2012 tarihli kararı ile hükümlü hakkında verilen denetimli serbestlik kararının kaldırılmasına, cezasının kapalı ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilmiştir.

Kapalı ceza infaz kurumunda infaz edilmesi gereken bakiye ceza, ikinci ihlal tarihi ile koşullu salıverilme tarihi arasında kalan süre kadar olacaktır. (Abdulkadir AKIN, İnfaz Hukuku, s.344, Seçkin Yayıncılık, 2'nci Baskı, Ankara 2015). Hükümlü ikinci defa ihlalde bulunduğu 16.08.2012 tarihine kadar denetimli serbestlik yükümlülüğünü yerine getirdiğine göre bu tarihe kadar olan sürede cezasının infaz edildiğini kabul etmek gerekmektedir. Dolayısıyla hükümlünün cezaevinde ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazda geçirdiği süre, 27.10.2011- 16.08.2012 tarihleri arasında geçen süredir. Buna göre Askeri Mahkemece hükümlünün infazda geçirdiği 27.10.2011-16.08.2012 tarihleri arasındaki sürenin mahsubuna karar verilmesi gerekirken, 27.10.2011-06.07.2012 tarihleri arasındaki sürenin mahsup edilmesi hükümlünün hak kaybına neden olması yönünden hukuka aykırı bulunmaktadır.

… Askeri Mahkemesinin 27.10.2015 tarihli, 2015/347 Evrak, 2015/154 Müt. Karar sayılı duruşmasız işlere dair kararı ile mahsubuna karar verilen infazda geçen sürelerin hatalı tespit edilmesi nedeniyle; hükümlünün itirazının kabulüyle, duruşmasız işlere ait kararın kaldırılmasına; 353 sayılı Kanunun 254’üncü maddesi hükmü ile 204/5'inci maddesinde yer alan "İtiraz yerinde görülürse bunu inceleyen merci, aynı zamanda itiraz konusu olan mesele hakkında da kararını verir. İtiraz üzerine verilecek kararlar kesindir." hükmü gereğince; hükümlünün infazda geçirdiği 27.10.2011- 16.08.2012 tarihleri arasındaki sürenin, hükümlü hakkındaki iki ayrı firar suçundan verilen 26.08.2013 tarihli ve 2013/759-430 E.K. sayılı iki ayrı altı bin TL adli para cezasına ilişkin mahkûmiyetlerinden mahsubuna karar verilmiştir.

Başkan …, itirazın kabulü ve duruşmasız işlere ait kararın kaldırılması kararlarına katılmakla birlikte, Askeri Mahkemenin 24.12.2013 tarihli, 2013/748-668 E.K. sayılı mahkûmiyet hükmü ve hükümlü hakkında uygulanan denetimli serbestlik tedbiri uygulamasının aşamalarının Askeri Mahkemece incelenerek mahsupla ilgili yeni bir karar verilmesi gerektiği görüşüyle, çoğunluğun, mahsubun Dairemizce yapılmasına dair kararına katılmamıştır.

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1) Hükümlünün yerinde görülen itirazının KABULÜNE, oybirliği ile;

2) Hükümlünün itirazına atfen ve resen, hukuka aykırı bulunan …Askeri Mahkemesinin 27.10.2015 tarihli, 2015/347 Evrak, 2015/154 Müt. Karar sayılı duruşmasız işlere ait kararının, 353 sayılı Kanun’un 204 ve 254’üncü maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, oybirliği ile;

3) Hükümlünün, 12.10.2011-14.10.2011 ile 26.10.2011-27.10.2011 tarihleri arasında gözaltında ve 27.10.2011-16.08.2012 tarihleri arasında hükümlülükte geçirdiği sürelerin TCK’nın 63’üncü maddesi gereğince, 26.08.2013 tarihli ve 2013/759-430 E.K. sayılı iki ayrı altı bin TL adli para cezasına ilişkin mahkûmiyetlerinden MAHSUBUNA; Başkan …'nın karşı oyu ve oy çokluğu ile;

23.03.2016 tarihinde, tebliğnameye aykırı olarak, karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy