Askeri Yargıtay 1. Daire 2016/160 Esas 2016/180 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2016/ 160
Karar No: 2016 / 180
Karar Tarihi: 09.03.2016


(2709 S. K. m. 36) (353 S. K. m. 207, 243) (5271 S. K. m. 289)

 

Kanun yararına bozma, Askeri Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerin, hukuka aykırılık yönünden Askeri Yargıtay’ca denetlenmesi için, Milli Savunma Bakanınca ve istisnaen Askeri Yargıtay Başsavcısınca başvurulan bir yasa yoludur.

 

Bu yasa yolu ile kanunun eşit uygulanması ve sanığın aleyhine olmamak koşuluyla, hukuka aykırılıkların, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amaçlanmıştır.

 

Kanun yararına bozma kurumunu düzenleyen 353 sayılı Kanun’un 243/3 (B) maddesi “Mahkûmiyete ilişkin hükmün, davanın esasını çözmeyen yönüne veya savunma hakkını kaldırma veya kısıtlama sonucunu doğuran usul işlemlerine ilişkin ise, kararı veren hâkim veya mahkemece yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hüküm verilir. Bu hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.” şeklindedir.

 

Kanun yararına bozmanın yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceğine dair önceki kurala istisna getirilerek, savunma hakkını kısıtlama sonucunu doğuran hukuka kesin aykırılık hâllerinde bozma kararı verileceği ve mahkemenin yeniden yargılama yapıp, önceki mahkûmiyetten daha ağır olmamak koşuluyla yargılama sonucuna göre hüküm kuracağı öngörülmüştür.

 

Ancak bu maddenin uygulanmasında, yargılama sonucu elde olunan kesin hükmün (Kaziye-i muhkeme) otoritesi olarak adlandırılan kesinliği ve değerliliği ilkesi zedelenmemeli, kanun yararına bozmanın olağanüstü bir yasa yolu olduğu hususu göz önünde tutulmak suretiyle her türlü  usule aykırılıklarda değil, sanığın huzurda veya istinabe yoluyla sorgusunun yapılmadığı ve yargılama aşamalarında savunma yapmasına fırsat verilmediği hâllerde ya da mahkemenin usulüne uygun olarak kurulmadığı, dolayısıyla savunma hakkının kesin olarak kısıtlandığı, benzeri hâller ile sınırlı olarak bu yola gidilebileceği kabul edilmelidir.

 

Herhangi bir suç nedeniyle suçlanan kimseye savunma imkânı verilmesi anayasal bir hak ve evrensel ceza hukukunun en temel ilkesi olup, her sanık, şahsına yöneltilen isnadın mahiyet ve  sebebinden en kısa bir zamanda, anladığı bir dille ve etraflı surette haberdar edilmek, savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara malik olmak hakkına sahiptir (İHAS Mad. 6/3). Savunma, suçlamaya karşı sanığın yararına yürütülen, onu hukuki ve fiili açıdan korumayı amaçlayan bir faaliyettir. Bu hak Anayasada, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerde ve kanunlarımızda yer almıştır (T.C. Anayasası Mad. 36/1, İHEB Mad.11, İHAS Mad.6). 353 sayılı Kanuna ve 5271 sayılı CMK ya göre bu hakkın kısıtlanması hukuka kesin aykırılık niteliğinde mutlak bozma sebebidir (353 sayılı Kanun Mad.207,CMK Mad. 289).      

 

Somut olayda, lehe kanun değerlendirmesi amacıyla dava dosyası yeniden ele alınarak taraf teşkili ile duruşma yapılırken, hükümlünün lehe kanun değerlendirilmesine ilişkin diyeceklerinin tespit edilmesi gerekirken, bunlar yapılmadan ve başka bir sanıkla ilgili olarak yüze karşı yapılan usule ait işlemler (kimlik tespiti, sorgu ve savunmanın alınması, esas hakkındaki mütalaaya karşı diyeceklerinin tespiti ve son sözün verilmesi) esas alınmak suretiyle hükümlü hakkında yokluğunda karar verilmesinin, hükümlünün savunma hakkını kısıtlandığından; ilk yargılama sonucunda hükümlünün yirmi beş gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği halde uyarlama yargılamasında önceki kararın dışına çıkılarak sonuç cezanın aleyhe olacak şekilde bir ay olarak belirlenmesinin hukuka aykırılık oluşturduğundan,  hükmün kanun yararına bozulmasına yönelik istemin kabulü ile, mahkûmiyet hükmünün kanun yararına bozulması gerekmiştir.

 

Sonuç Ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

 

Milli Savunma Bakanının kanun yararına bozma isteminin, 353 sayılı Kanun’un 243/3’üncü maddesi gereğince KABULÜNE,

 

… Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilip kesinleşen 03.06.2013 tarihli ve 2013/1436-314 E.K. sayılı mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanun’un 243/3’üncü maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, 09.03.2016 tarihinde, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy