Askeri Yargıtay 1. Daire 2016/126 Esas 2016/146 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2016/ 126
Karar No: 2016 / 146
Karar Tarihi: 24.02.2016


(1632 S. K. m. 87) (353 S. K. m. 9, 19, 176) (2803 S. K. m. 7, 15) (Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliği m. 83, 131)

 

Sanığın; … İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde askerlik hizmetini yapmakta iken, 18.05.2014 tarihinde sabah içtimasına katılmadığı, nöbetçi astsubayı Uzm.J.Çvş. N.B.'nin sanığın içtimada olmadığını tespit ettiği, nöbetçi çavuş olan J.Er M.G.'yi sanığı çağırması için gönderdiği, M.G.'nin sanığı dışarıda kapının önünde otururken gördüğü ve sanığa nöbetçi astsubayının kendisini içtimaya çağırdığını söylediği, sanığın J.Er M.G.'ye içtimaya gelmeyeceğini söylediği ve içtimaya katılmadığı, daha sonra Uzm.J.Çvş. N.B.'nin sanığı hizmet binasının arka tarafında otururken gördüğü ve sanığa neden içtimaya katılmadığını sorarak "Benimle gel, bir sorunun varsa konuşalım" dediği, sanığın “Ben içtimaya da gelmiyorum, konuşmak da istemiyorum, askerlik yapmak istemiyorum" dediği ve içtimaya katılmadığı;

 

Sanığın, aynı gün 09.00-12.00 saatleri arasında önleyici kolluk devriyesi olarak görevlendirildiği, Uzm.J.Çvş. N.B. tarafından J.Er M. G. vasıtasıyla sanığa koğuşta yattığı sırada devriye görevine hazırlanması hususunda emir verildiği, sanığın "Ben devriyeye gelmiyorum, çıkmıyorum" diyerek devriye görevine çıkmadığı, bunun üzerine sanık hakkında tutanak düzenlendiği;

 

Dosyada bulunan tüm delillerden anlaşılmaktadır.

 

1) Emre itaatsizlikte ısrar suçundan tesis edilen mahkûmiyet hükmüyle ilgili değerlendirme:

 

Sanığın 18.05.2014 tarihinde sabah içtimasına çıkması hususunda verilen emri, sözlü ve fiili olarak reddetmek suretiyle yerine getirmemek suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediğini kabul eden Askeri Mahkemece, psikiyatri uzmanı bilirkişi mütalaasına başvurarak sanığın suç tarihlerinde askerliğe elverişli ve ceza ehliyetinin tam olduğu tespit edilerek, elverişli kanıtlar ve yeterli gerekçeler ile alt sınırdan ceza tayin edip, takdiri indirim sebeplerini göz önünde bulundurarak sanığın cezasından indirim yapmak suretiyle mahkûmiyet hükmü kurulmasında; sanık hakkında suç tarihlerinden önce başka suçlardan mahkûmiyetinin bulunduğunun anlaşılması karşısında, objektif koşul yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinde; gerekçesini göstermek suretiyle hapis cezasının takdiren adli para cezası seçenek yaptırımına çevrilmesinde ve adli para cezasının taksitlendirilmesinde usul, sübut, vasıf, takdir ve uygulama yönlerinden hukuka aykırılık görülmediğinden, sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle, mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir.

 

2) Emre itaatsizlikte ısrar suçundan tesis edilen görevsizlik kararıyla ilgili değerlendirme:

 

Sanığın 18.05.2014 tarihinde devriye görevine gitmemek suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediğinden bahisle eylemine uyan ASCK’nın 87/1’inci maddesinin ikinci cümlesi gereğince cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasında, Askeri Mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanığa isnat edilen devriye görevine gitmemesi eyleminin, askeri hizmetten değil de mülki hizmetten doğmuş olması nedeniyle, müsnet emre itaatsizlikte ısrar suçuna vücut vermediği ve unsurları itibariyle oluşması durumunda görevi kötüye kullanmak suçunu oluşturabileceği, bu itibarla sanık hakkında mülki hizmetten doğan devriye görevine gitmemesi eylemine ilişkin davaya bakma görevinin adli yargıya ait olduğu anlaşıldığından, 353 sayılı Kanunun 9, 19 ve 176’ncı maddeleri gereğince Askeri Mahkemenin görevsizliğine ve kararın kesinleşmesine müteakip dava dosyası suretinin genel görevli ve yetkili mahkeme olan … Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

 

2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun 7’nci maddesi; jandarmanın sorumluluk alanındaki genel görevlerini; mülki görevleri, adli görevleri, askeri görevleri ve diğer görevler olmak üzere düzenlemiş;

 

1. Mülki görevleri; emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak,

 

2. Adli görevleri; işlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek,

 

3. Askeri görevleri; askeri kanun ve nizamlar gereği Genelkurmay Başkanlığınca verilen görevleri yapmak,

 

4. Diğer görevleri; Yukarıda belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam hükümlerinin icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla jandarmaya verilen görevleri yapmak,

 

şeklinde açıklanmıştır.

 

Jandarmanın askeri görevleri Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliği’nin, 131-141’inci maddelerinde, “Garnizon Komutanlığı ve askeri inzibat görevleri, yoklama kaçağı ve bakaya ile firar ve izinsizlerin yakalanma ve sevkleri, askere alınacakların çağrı ve toplanması ile ilgili görevler, askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri hakkındaki görevleri” şeklinde sayılmıştır.

 

Jandarma personeli tarafından işlenen suçlar nedeniyle yapılacak soruşturmaların usulü ve tabi olunan yargı yerleri konusu ise 2803 sayılı Kanun’un 15’inci maddesinde düzenlenmiş olup; bu maddenin (c) bendinde; jandarma personelinin askeri yargıya tabi suçları nedeniyle 353 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılarak haklarında ASCK ve TCK hükümlerinin tatbik olunacağı, aynı maddenin (d) bendinde; jandarma personelinin mülki hizmetten doğan veya bu tür hizmeti yaparken işledikleri suçlar nedeniyle adli yargıya tabi oldukları, haklarında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı belirtilmiştir.

 

Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin, “Mülki Görevler Sırasında Suçların Ortaya Çıkarılması ve Öğrenilmesi” başlıklı 83’üncü maddesinde “Jandarma, emniyet ve asayiş ile kamu düzeninin sağlanıp korunması ve kollanması, suç işlenmesini önlemek için gerekli önlemlerin alınması şeklinde yürütülen, mülki görevlerini, yerine getirirken; doğrudan kamu adına kovuşturulan suçlardan birinin işlendiğini gördüğünde, hiç bir başvuru ve emir beklemeksizin suça el koyar. Kanuni gereğini yapar.” denilerek, jandarmanın mülki görevler sırasında suçların ortaya çıkarılması ve öğrenilmesi ile ilgili görevleri belirtilmiştir.

 

Önleyici Kolluk Devriyesi Hizmet Kağıdında sanığın diğer devriye personeliyle birlikte, 18.05.2014 tarihinde 09.00-12.00 saatleri arasında, Merkez, ... Merkez gidiş-dönüş güzergahındaki değişik yerlerde önleyici tedbir almak, şüpheli şahısların kimlik sorgulamasını yapmak, ormanlık alanları, umuma açık yerleri, bahçe evlerini, antik Astra Kentini, işletmeleri, av alanlarını kontrol etmek, adli evraka işlem yapmak gibi adli ve mülki nitelikteki görevleri yerine getirmekle görevlendirildiğinin belirtildiği dikkate alındığında, sanığa verilen önleyici kolluk devriyesi görevine çıkması hususundaki emrin adli ve mülki görevlere ilişkin olduğu, askeri görevden kaynaklanan bir hizmet emri olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı görülmektedir.

 

Askeri Ceza Kanunu’nun 87’nci maddesinde düzenlenen emre itaatsizlikte ısrar etmek suçunun askeri vazifeye ilişkin bir hizmetten kaynaklanan emir verilmesi durumunda söz konusu olabileceği dikkate alındığında sanığa isnat edilen eylemin ASCK’nın 87/1’nci maddesinde düzenlenen emre itaatsizlikte ısrar etmek suçuna vücut vermeyeceği, unsurları itibariyle oluşması durumunda görevi ihmal suçunu oluşturabilecektir.

 

353 sayılı Kanun’un “Genel görev” başlıklı 9’uncu maddesi “Askeri Mahkemeler kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler.” hükmünü içermektedir.

 

Bu itibarla; sanık hakkında, adli ve mülki hizmetten doğan eyleme ilişkin bu davaya bakma görevinin Adli Yargı’ya ait olduğu sonucuna varılmış ve Askeri Mahkemece, 353 sayılı Kanun’un 9, 19 ve 176’ncı maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle, görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir.

 

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz istemlerinin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE,

 

Usul ve esas yönlerinden hukuka uygun bulunan mahkûmiyet hükmünün ve görevsizlik kararının ayrı ayrı ONANMASINA,

 

24.02.2016 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

 


Full & Egal Universal Law Academy