(2918 S. K. m. 47, 52) (5237 S. K. m. 50) (353 S. K. m. 217, 220, 221)

…İlçe J.K.lığı Merkez J.Krk.K.lığı emrinde görevli ve … plakalı … askeri aracın şoförü olan sanığın, 01.04.2013 tarihinde 00:00-05.00 saatleri arasında Uzm.J.III.Kad.Çvş. S.K’nin emir komutasında önleyici hizmet devriyesi görevine çıktığı, araçta J.Er N.A.'nın da bulunduğu, saat 04:00 sularında araca yakıt almak için … İlçe merkezinde bulunan …Petrol İstasyonuna doğru giderken, … Köprüsü girişinde aracın yoldan çıkıp sağda bulunan set yoluna girerek köprü altında bulunan kayalıklara çarpması suretiyle maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, yaralıların şikâyetçi olmaması nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bilirkişi raporuna göre sanığın, Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-a, b maddesindeki, “Sürücüler: Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak; hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak… zorundadırlar” ve 47/1-d maddesindeki, “Karayollarından faydalananlar… trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar” şeklindeki hükümlerine aykırı hareket ederek direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği ve olayda tamamen kusurlu olduğu, askeri araçta meydana gelen hasarın da mühimce nitelikte olduğu, böylece sanığın, atılı suçu işlediği sübuta ermektedir.

Askeri Mahkemece; yasal, haklı ve inandırıcı gerekçelerle, sanığın, atılı suçu işlediği kabul edilerek, asgari hadden temel ceza tayin edilip, takdiri indirim hükmü uygulanmak suretiyle cezalandırılmasında, rızasının bulunmaması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, ekonomik ve şahsi durumu dikkate alınarak hapis cezasının alt sınırdan adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte;

Sanık hakkında tayin olunan hapis cezasının otuz günden az (yirmi beş gün) süreli olması dikkate alındığında, TCK’nın 50/3’üncü maddesinin amir hükmü gereğince zorunlu olarak kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlara çevrilmesi gerekirken, TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince takdiren çevrilmiş olması hukuka aykırı olduğundan, mahkûmiyet hükmünün bozulması gerekmiş, ancak bu hukuka aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 353 sayılı Kanun’un 220/2-H madde ve bendi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Sonuç Ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin, 353 sayılı Kanun’un 217/2’nci maddesi gereğince REDDİNE;

Ancak uygulama yönünden hukuka aykırı bulunan mahkûmiyet hükmünün, sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince BOZULMASINA;

Bozma sebebi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 353 sayılı Kanun’un 353 sayılı Kanun’un 220/2-H maddesi gereğince, mahkûmiyet hükmünün, hükmolunan kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin kısmının;

“Sanık hakkında tayin olunan yirmi beş gün süreli hapis cezasının, TCK’nın 50/3’üncü maddesinin amir hükmü ile 52/2’nci maddesi gereğince, bir gün karşılığı 20 TL üzerinden hesap edilmek suretiyle adli para cezasına çevrilerek, sanığın netice olarak BEŞ YÜZ (500) TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA;” şeklinde değiştirilmesi;

Diğer kısımların aynen muhafaza edilmesi suretiyle, DÜZELTİLEREK ONANMASINA;

24.02.2016 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy