Askeri Yargıtay 1. Daire 2015/758 Esas 2016/154 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2015/ 758
Karar No: 2016 / 154
Karar Tarihi: 02.03.2016


(1632 S. K. m. 87) (5271 S. K. m. 223) (353 S. K. m. 221)

 

Askeri Mahkemece, sanıkların, 24.02.2015 tarihinde işledikleri iddia olunan emre itaatsizlikte ısrar suçunun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı kabul olunarak CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince her üç sanığın ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir.

 

Bu hükümler, Adli Müşavir tarafından, özetle, sanıklar hakkında emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluştuğu; Askeri Savcı tarafından da, özetle, Nöbetçi Subayının müsaade etmesi sonucu Nöbetçi Astsubayı tarafından sanıkların nöbet hizmetiyle görevlendirildikleri ve sanıkların emri yerine getirememek suretiyle müsnet suçu işledikleri belirtilerek, sanıklar aleyhine ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

 

Tebliğnamede, beraat hükümlerinin noksan soruşturma yönünden ayrı ayrı bozulması görüşü bildirilmiştir.

 

Dairemizin 23.12.2015 tarihli ve 2015/758-41 E. Ara K. sayılı kararı gereğince, gerekçeli karar ile Adli Müşavir ve Askeri Savcının temyiz dilekçelerinin sanık Hv.Svn.Çvş.Y.T.'ye tebliği suretiyle, tebliğ işlemlerinin tamamlanması sağlanmıştır.

 

Yapılan incelemede;

 

Sanık Hv.Svn.Çvş. Y.T.’nin 25.02.2015 günü 00:00-02:00 saatleri arasındaki nöbetine otuz dakika erken gitmesi hususunda verilen emri, sanıklar P.Er A.A. ve P.Onb. A.K.’nin de 24.02.2015 günü 22:00-24:00 saatleri arasında tutulacak nizamiye nöbetine gitmeleri hususunda verilen emri yerine getirmemek suretiyle emre itaatsizlikle ısrar suçunu işlediklerinden bahisle haklarında kamu davası açılmıştır.

 

Askeri Mahkemece “Bizzat emri veren tanık F.I.’nın beyanından anlaşılacağı üzere, sanıklara usulüne uygun bir şekilde varlık kazanmış bir nöbet hizmeti tebliğ edilmemiştir. Yine tanığın beyanından anlaşılacağı üzere, sanıklara iletilen istekler bir nöbetçi tespiti amacını taşımaktadır. Her ne kadar nöbet hizmete müteallik bir askeri vazife ise de, usulüne uygun somutlaştırılmış ve şahsileştirilmiş bir emrin var olmaması ve bu haliyle sanıkların reddetmelerinin veya isteği yerine getirmemelerinin emre itaatsizlikte ısrar suçuna vücut vermediği …” şeklindeki gerekçeyle sanıklar hakkında beraat hükmü tesis edilmiş ise de;

 

1) Olay gününe ilişkin nöbet listesinin alt kısmında mesai saatleri dışında nöbetçi subayının haberi olmadan nöbet değişikliği yapılamayacağı belirtilmiş, Bölük Devamlı Talimatında da, mesai saatleri içinde Bölük Komutanının, mesai saatleri dışında da Tabur Nöbetçi Subayının haberi olmaksızın nöbet değişikliği yapılmayacağı düzenlenmiştir. Olay günü mesai saati dışında gerçekleştirilmek istenilen nöbet değişikliğinin Tabur Nöbetçi Subayı yerine Tabur Nöbetçi Astsubayı olarak görevli Hv.Svn.Bçvş.F.I. tarafından yapıldığı anlaşıldığından, nöbet değişikliği hususunda aralarında ne tür bir görüşme yapıldığı hususunda olay günü Tabur Nöbetçi Subayı olarak görevli bulunan Bçvş.A.S.’nın tanık sıfatıyla dinlenilmemesi;

 

2) Olay günü nöbetçi çavuş olarak görevli olan ve sanıklara Hv.Svn.Bçvş.F.I.’nın emrini ileten Er S.V. ile sanıkların nöbete uyandırılmasında görev aldığı anlaşılan (Dz.22,87) Er Ö.T. ile Er İ.A.’in, sanıkların nöbete uyandırılmasıyla ilgili olarak tanık sıfatıyla ifadelerinin tespit edilmemesi;

 

3) Sanık Hv.Svn.Çvş.Y.T.'nin Askeri Savcı tarafından tespit edilen ifadesinde o anda bir psikolojik rahatsızlığı bulunmadığını belirtmesine karşın, daha evvel esrar kullandığını ifade etmiş olması karşısında, sanığın şube şahsi dosyasından sağlık kayıtlarının temin olunmaması, bu hususta herhangi bir delil elde edilmesi halinde de suç tarihinde askerliğe elverişli olup olmadığının ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinde azalma olup olmadığının adli muayeneyle saptanmaması;

 

4) Tanık Hv.Svn.Bçvş.F.I. kovuşturma aşamasındaki ifadesinde, sanıklardan P.Onb.A.K.’nin nöbete gitmemesiyle ilgili olarak “Nöbet hizmetinin aksamaması için kendi inisiyatifimle önce sanık A.’u nöbete gitmesi için görevlendirdim. Bu emrimi nöbetçi çavuş ve devriye onbaşısı aracılığıyla ulaştırdım. Sanık A. ayağının ağrıdığını, nöbete gitmeyeceğini söyleyince yanıma çağırttım. Aynı hususları bana da söyledi. Niye doktora gitmediğini sorduğumda geçer diye düşündüğü için gitmediğini söyledi. Bende bunun üzerine A.’u gönderip nöbetçi çavuş ve devriye onbaşısını sanık Ab.’a gönderdim.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Tanıktan, sanık P.Onb.A.K.’yi koğuşa göndermeden önce nöbete gitmesi hususundaki emrini tekrarlayıp tekrarlamadığının, tekrarlamışsa sanığın ne cevap verdiğinin ve ne diyerek koğuşa gönderdiğinin sorulmaması;

 

Hususlarının noksan soruşturma teşkil ettiği sonucuna varıldığından, Adli Müşavir ve Askeri Savcının temyizlerine atfen ve resen, sanıklar hakkında verilen ve hukuka aykırı bulunan beraat hükümlerinin ayrı ayrı bozulmasına karar verilmiştir.

 

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

 

Adli Müşavir ve Askeri Savcının temyizlerine atfen ve resen, sanıklar hakkında verilen ve hukuka aykırı bulunan beraat hükümlerinin, 353 sayılı Kanun’un 221/1’inci maddesi gereğince, noksan soruşturma yönünden ayrı ayrı BOZULMASINA,

 

02.03.2016 tarihinde, tebliğnameye uygun olarak, oybirliğiyle, karar verildi. (¤¤)

 


Full & Egal Universal Law Academy