Askeri Yargıtay 1. Daire 2013/737 Esas 2013/716 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2013/ 737
Karar No: 2013 / 716
Karar Tarihi: 03.05.2013

(5271 S. K. m. 171, 231, 253, 254) (5237 S. K. m. 86)

Askeri Mahkemece; sanığın, 02.06.2012 tarihinde kasten yaralama suçunu işlediği kabul edilerek, yazılı olduğu şekilde mahkûmiyetine karar verilmiş ise de;

Uzlaşma kurumu, yargılama faaliyetine konu olmaksızın, uyuşmazlığın adli makamlar denetiminde çözümlenmesini amaçlayan bir yöntem olarak belirlenmiştir. Bu nedenle, soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tabi olması halinde, Cumhuriyet Savcısı veya talimatı üzerine adli kolluk görevlisinin, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunması, kişiye uzlaşmanın mahiyeti ve uzlaşmayı kabul veya reddetmesinin hukuki sonuçlarının anlatılması, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görenin uzlaşma teklifini kabul etmesi halinde, Cumhuriyet Savcısının uzlaştırma işlemini yapması veya yaptırması, Cumhuriyet Savcısının, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza etmesi, uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermesi, edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, CMK’nın 171’inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, CMK’nın 171’inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılması, kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, uzlaştırma işlemlerinin, CMK’nın 253’üncü maddesinde belirtilen esas ve usûle göre, mahkeme tarafından yapılması; uzlaşma gerçekleştiği takdirde, mahkemece, uzlaşma sonucunda sanığın edimini def’aten yerine getirmesi halinde, davanın düşmesine karar verilmesi, edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arzetmesi halinde, sanık hakkında, CMK’nın 231’inci maddesindeki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde de, mahkeme tarafından, CMK’nın 231’inci maddenin on birinci fıkrasındaki şartlar aranmaksızın, hükmün açıklanması gerekmektedir.

Somut olayda, mağdur, her ne kadar Birlik Komutanlığınca tespit olunan ifadesi sırasında “…J.A.Er A.T.’den şikayetçi ve davacıyım. Bu konuda uzlaşmak istemiyorum.” şeklinde beyan bulunmuş ise de, uzlaşmaya tabi bu suçla ilgili olarak, beyan yeterli olmayıp, 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254’üncü maddelerinde yazılı uzlaşma hükümlerinin uygulanarak sonucuna göre hareket edilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 2’nci Ceza Dairesinin 21.01.2008 tarihli ve 2007/15343 E., 2008/596 K., 27.11.2007 tarihli ve 2007/13078-15818 E.K., 2005/8283-19995 E.K., 3’üncü Ceza Dairesinin 31.10.2007 tarihli ve 2006/9783 E. 2007/7746 K., 24.10.2007 tarihli ve 2006/10284 E. 2007/7512 K., 18.04.2007 tarihli ve 2006/7417 E. 2007/3498 K., 20.10.2006 tarihli ve 2006/4128-9406 E.K., 4’üncü Ceza Dairesinin 21.11.2008 tarihli ve 2008/15823-21037 E.K., 6’ncı Ceza Dairesinin 08.06.2011 tarihli ve 2007/8842 E., 2011/8104 K. sayılı ilamları da bu doğrultudadır).

Bu nedenlerle, gerek soruşturma, gerekse kovuşturma aşamalarında uzlaşma hükümleri usulüne uygun şekilde işletilmeden hüküm tesis edilmesi hukuka aykırı olduğundan, mahkûmiyet hükmünün usul yönünden bozulmasına karar verilmiş, bu aşamada, esasa ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy