Askeri Yargıtay 1. Daire 2010/1978 Esas 2010/1968 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2010/ 1978
Karar No: 2010 / 1968
Karar Tarihi: 21.07.2010

(1632 S. K. m. 75) (477 S. K. m. 49) (353 S. K. m. 9, 31, 176)

... Komutanlığı Disiplin Mahkemesinin 06.04.2010 tarihli ve 2010/67-2 E.K. sayılı kararı ile; ...K.lığı emrinde görevli olan İs. Er A.A.'nın 16.03.2010 tarihinde birliğinden firar ettiğinin anlaşılması sonrası yapılan soruşturma kapsamında ifadesi alınan sanığın, firar eden şahsın firarını bildiği halde amirlerine bildirmediği gerekçesiyle bilerek doğruyu söylememek suçundan başlatılan soruşturma neticesinde ... Komutanlığı Disiplin Mahkemesinde 477 sayılı Kanun'un 49'uncu maddesi uyarınca cezalandırılması amacıyla dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanığın eyleminin ASCK.'nın 75'inci maddesinde düzenlenen kaçaklara yardım etmek suçunu oluşturacağı ve Askeri Mahkemede yargılanması gerektiği gerekçesiyle, Disiplin Mahkemesi’nin görevsizliğine karar verildiği ve bu hükmün taraflarca itiraz edilmeyerek kesinleştiği;

Sanık hakkındaki dava dosyasının iddianame hükmündeki görevsizlik kararı ile doğrudan Askeri Mahkemeye gönderilmesi üzerine;

... Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonunda tesis edilen 27.04.2010 tarihli ve 2010/311-207 E.K. sayılı gerekçeli hüküm ile; sanığın üzerine atılı eylemin 477 sayılı Kanun'un 49'uncu maddesinde düzenlenen, bilerek doğruyu söylememek suçunu oluşturacağı ve bu suç ile ilgili yargılama görevinin disiplin mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından 353 Sayılı Kanun'un 9 ve 176'ncı maddeleri uyarınca Askeri mahkemenin görevsizliğine,

Sanığın eylemi dolayısıyla 477 sayılı kanunun 49'uncu maddesinde düzenlenen bilerek doğruyu söylememek disiplin suçundan yargılanması için dava dosyasının karar kesinleştiğinde yargılamaya devam etmek üzere ... Komutanlığı Disiplin Mahkemesine gönderilmesine, dava dosyasının görev uyuşmazlığının çözümü için 353 Sayılı Kanun'un 31'inci maddesi uyarınca Askeri Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmiştir.

Her ne kadar Askeri Mahkeme Kıdemli Hakimi tarafından görevsizlik kararının kesinleştiğine ilişkin bir şerh düşülmemiş ise de; suç dosyasının incelenmesinden hükmün taraflara tebliğ edilmesine rağmen süresinde temyiz edilmediği, dolayısıyla temyiz edilmeyerek kesinleştiği, Askeri Mahkeme Kıdemli hakimi tarafından gerekçeli hükme kesinleşme şerhi konulmasının idari bir işlem niteliğinde olduğu, bu hususun yerine getirilmemiş olmasının, bu kararın kesinleşmiş olduğu yönündeki maddi gerçeği değiştirmeyeceği gözetilerek uyuşmazlığa ilişkin incelemeye geçilmiştir.

Yapılan incelemede;

Sanık İs. Er G.Ö'nün ... K.lığı emrinde askerlik hizmetini ifa ettiği, aynı birlikte görev yapan İs.Er A.A.'nın 15.03.2010 tarihinde akşam saatlerinde birliğinden firar ettiği, bu durumun olaydan bir gün sonra 16.03.2010 tarihinde tespit edildiği, sanığın 16.03.2010 tarihinde sabah saatlerinde aynı birlikte görevli İs. Er K.Ü.'den firari İs. Er A.A.'nın firar ettiğini öğrendiği., bu görüşmeden kısa bir süre sonra Bölük. Komutan Vekili olan İs. Tğm. B.K.'nın sanığın yanına gelerek İs-Er A.A.'yı görmediğini sorduğu, sanığın ise İs.Er A.A.'yı kahvaltısında gördüğünü söylediği, Bölük Astsubayı A.D.'ye de aynı şekilde cevap verdiği, böylece sanık doğruyu söylememek suçunu işlediği iddiasıyla 477 49'ncu maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açıldığı, disiplin mahkemesi tarafından yapılan yargılamada eyleminin kaçaklara yardım etmek suçunu oluşturduğundan disiplin mahkemesinin görevsizlik kararı verdiği, bunun üzerine askeri mahkemece yapılan yargılamada ise sanığın eyleminin bilerek doğruyu söylememek disiplin suçunu oluşturduğundan bahisle askeri mahkemenin görevsizliğine karar verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.

ASCK.'nın 75'inci maddesinde, Asker kişileri kaçmaya kışkırtan veya kaçmalarını veya kaçaklığın devamını kolaylaştıran veya .... cezalandırılır hükmüne yer verilmiş olup, uyuşmazlık konusu olayda, sanığın firari er A.A.'yi kaçmaya kışkırtması veya kaçmasını kolaylaştırması şeklinde gerçekleşen bir eylemi isnat konusu yapılmamıştır. Yine sanığın, firarinin kaçaklığının devamını kolaylaştırma şeklinde sübuta eren bir eylemi söz konusu olmayıp, yapılan yoklamada yokluğu anlaşılan firarinin nerede olabileceği araştırılırken, sanığın sorulan soruya bilerek doğruyu söylememesi hali maddi vakıa olarak ortaya çıkmış bulunmaktadır. Kaçmayı kolaylaştırma kastıyla gerçekleştirilmeyen ve bu isnadın maddi unsurlarını da ihtiva etmeyen bu eylemin, amirin sorusuna karşı bilerek doğru söylememesi şeklindeki disiplin suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; sanığın, İs. Er A.A.'nın firar ettiğini bilmesine rağmen, Bölük Komutanı kendisine sorduğunda kendisini sabah kahvaltıda gördüğünü ve nerede olduğunu bilmediğini söylemesi eyleminin 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun'un 49'ncu maddesinde düzenlenen, bilerek doğruyu söylememek suçunu oluşturabileceği, dolayısıyla, sanığın üzerine atılı eylem ile ilgili bu suçtan yargılama yapma görevinin Disiplin Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla, 353 sayılı Kanunun 31'inci maddesine kıyasen ... Komutanlığı Disiplin Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve olumsuz görev uyuşmazlığının bu şekilde çözümlenmesine karar verilmiş, yukarıda belirtilen gerekçelerle tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy