Askeri Yargıtay 1. Daire 2009/930 Esas 2009/923 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2009/ 930
Karar No: 2009 / 923
Karar Tarihi: 22.04.2009

(2709 S. K. m. 174) (1632 S. K. m. 66, Ek m. 10) (5237 S. K. m. 62) (765 S. K. m. 493) (5271 S. K. m. 231)

Firar suçundan hükümlü terhisli P.Er Ömer KUNDUZ hakkında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 29.12.2008 tarihli ve 2008/1317-1374 E.K. sayılı uyarlama hükmünün, müdafi tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay Başsavcılığının 24.03.2009 tarihli ve 2009/3312 sayılı tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Hükümlü terhisli P.Er Ömer KUNDUZ'un, 13.05.2006-08.12.2006 tarihleri arasında işlediği firar suçundan dolayı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 16.04.2007 tarihli ve 2007/712-289 F..K. sayılı hükmü ile ASCK'nın 66/1-a ve 5237 sayılı TCK'nın 62'nci maddeleri uygulanıp sonuç olarak 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, mahkumiyet hükmünün Dairemizin 31.10.2007 tarihli ve 2007/2287-2117 E.K. sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği,

Cezanın infazı aşamasında, Askeri Savcılıkça, hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı konusunda bir karar verilmesinin talep edilmesi üzerine, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesince duruşma açılıp hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusu ile sınırlı olarak uyarlama davasına başlandığı, dava sonunda tesis olunan 29.12.2008 tarihli ve 2008/1317-1374 E.K. sayılı gerekçeli hükümle, Hükümlünün daha önce işlediği kasıtlı bir suçtan mahkumiyetinin bulunması nedeniyle 16.04.2007 tarihli ve 2007/712-289 E.K. sayılı kesinleşmiş mahkumiyet ile ilgili olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ve bu hükmün infazına devam edilmesine karar verildiği,

Bu kararın, hükümlü müdafi tarafından CMK'nın 231'inci maddesinin uygulanmasında adli sicilde sabıkası olanlar yönünden Anayasanın eşitlik kuralına aykırı davranıldığı ileri sürülerek temyiz edildiği, tebliğnamede kararın onanması yönünde görüş bildirildiği, anlaşılmaktadır.

Yapılan incelemede;

CMK'nın 231'inci maddesinde yer verilen Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması gerekir. şeklindeki kuralın, Anayasanın eşitlik ilkesine aykırılığı konusunda ileri sürülen soyut görüş ciddi bulunmadığından, müdafiin bu yöndeki isteminin reddine karar verilmiştir.

Bilindiği gibi, 5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesine 06.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunla eklenen 5 ve 14'üncü fıkra hükümleri, 23.01.2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanunun 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 562' nci maddesiyle değiştirilerek, Anayasanın 174' üncü maddesinde koruma altına alınan inkılap kanunlarında yer alan suçlar dışında kalan tüm suçlarla ilgili yargılama sonunda hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olması halinde, mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği şeklinde bir düzenleme yapılmıştır. Anılan maddenin 6'ncı fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;

a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması,

b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,

c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerektiği hükümlerine yer verilmiştir.

Her ne kadar 01.03.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5739 sayılı Kanunla Askeri Ceza Kanununa Ek-10'uncu madde eklenerek, anılan maddenin 2'nci fıkrasıyla Bu Kanunda yazılı suçlarla ilgili olarak 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231'inci maddesinin beş ila on dördüncü fıkraları uygulanmaz hükmüne yer verilmiş ise de, 01.03.2008 tarihinden önce işlenen askeri suçlarla ilgili failler hakkında, koşullarının oluşması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunun teemmülü yönünden kazanılmış haklarının oluştuğunda da kuşku bulunmamaktadır.

Açıklanan yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, usule ilişkin bir kanunda düzenlenmesine rağmen, düzenleniş şekli ve hukuki sonuçlan itibarı ile maddi ceza hukukunu da ilgilendiren Kendine özgü karma bir kurum olduğu dikkate alındığında, derhal uygulama ilkesinin aksine, hak kaybına sebep olunmaması için, infazı devam eden hükümlüler lehine geriye doğru uygulanması da mümkün bulunmaktadır. Üye Hakim Albay Hasan DENGİZ, 5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesinde düzenlenen ve bir usul hükmü olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun kesinleşmiş hükümlere uygulanmasının olanaklı olmadığı görüşüyle çoğunluğun konunun esasının incelenmesi kararına katılmamıştır.

Öte yandan, 5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesinde değişiklik yapan 5728 sayılı Kanunun Geçici 1'inci maddesinin 2'nci fıkrasında ...inceleme konusunun herhangi bir inceleme, araştırma, delil tartışması ve takdir hakkının kullanılmasını gerektirmesi halinde inceleme, duruşma açılmak suretiyle yapılabilir hükmü yer almaktadır. Bu nedenle, kesinleşmiş hükümlerin infazı aşamasında askeri savcı ya da diğer taraflar tarafından yapılan vaki talep üzerine, sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi için açılacak tali davaların duruşmalı olup olmayacağı, CMK'nın 231'inci maddesinin 6'ncı fıkrasındaki koşullara göre belirlenecektir. Hükümlülerin daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmaları halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi mümkün olmadığından, bu kapsamdaki davaların duruşma açılarak ele alınmasına gerek bulunmamaktadır.

Somut olayda, hükümlünün Dz.18 ve 74'deki 20.11.2006 tarihli adli sicil kaydına ve hüküm örneğine göre, daha önce 19.01.2001 tarihinde işlediği hırsızlık suçundan dolayı Gaziosmanpaşa 1'inci Asliye Ceza Mahkemesince 765 sayılı TCK'nın 493/1'inci maddesi uygulanarak ertelenmiş 8 ay 26 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı, 11.11.2002 tarihinde verilen bu hükmün 12.12.2002 tarihinde kesinleştiği, yine 23.07.2005-13.02.2006 tarihleri arasında işlediği firar suçundan dolayı Kara Kuvvetleri K.lığı Askeri Mahkemesince 10 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, 04.05.2006 tarihinde verilen bu hükmün 26.05.2006 tarihinde kesinleştiği (Dz.24), anlaşılmaktadır. 5271 sayılı CMK'nın 231 'inci maddesine 06.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanunla eklenen 6'ncı fıkrasında düzenlenen Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması gerekir şeklindeki koşulun somut olayda gerçekleşmemiş oluşu nedeniyle, hükümler hakkında kesinleşmiş bu dava nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği açıkça belli olduğundan, bu hususta herhangi bir inceleme, araştırma, delil tartışması ve takdir hakkının kullanılmasını gerektirir bir durum da söz konusu olmadığı halde duruşmasız işlere dair bir karar ile bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi gerekirken; bu istemle sınırlı olarak duruşma açılması hatalı olmakla birlikte, sonuç itibariyle verilen karar da herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden; bu hataya işaret edilerek, müdafiin kabule değer nitelikte bulunmayan temyiz nedenlerinin reddine karar verilmiştir.

Sonuç ve Karar: Açıklanan nedenlerle;

Müdafiin kabule değer görülmeyen temyiz nedenlerinin, 353 sayılı Kanunun 217/2'nci maddesi gereğince REDDİNE,

Tebliğnameye uygun olarak, 22.04.2009 tarihinde, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy