Askeri Yargıtay 1. Daire 2008/1072 Esas 2008/979 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2008/ 1072
Karar No: 2008 / 979
Karar Tarihi: 31.03.2008

(2709 S. K. m. 174) (1632 S. K. m. 66, Ek m. 10) (5237 S. K. m. 62) (5271 S. K. m. 231) (5275 S. K. m. 95) (353 S. K. m. 254) (5728 S. K. Geç. m. 1) (AYDK 21.02.2008 T. 2008/21 E. 2008/21 K.) (AYDK 21.02.2008 T. 2008/26 E. 2008/24 K.) (AYDK 21.02.2008 T. 2008/24 E. 2008/23 K.) (AYDK 21.02.2008 T. 2008/20 E. 2008/20 K.) (AYDK 21.02.2008 T. 2008/23 E. 2008/22 K.)

Hükümlü Mu.Er Haydar YEL hakkındaki Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 21.02.2008 tarih ve 2006/554-2008/150 Müt. karar sayılı duruşmasız işlere dair kararına, Askeri Savcı tarafından süresinde yapılan itiraz üzerine, Askeri Yargıtay Başsavcılığının itirazın reddi görüşünü içeren 27.03.2008 gün ve 2008/3548 sayılı tebliğnamesi ekinde gönderilen dava dosyası incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 12.06.2006 gün ve 2006/554-526 sayılı kararıyla, hükümlünün, 06.05.2005-24.07.2005 tarihleri arasında firar suçunu işlediği sabit görülerek eylemine uyan ASCK'nın 66/1-a ve 5237 sayılı TCK'nın 62'nci maddeleri uygulanmak suretiyle neticeten on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının yasal imkansızlık nedeniyle seçenek yaptırımlara çevrilmesine ve ertelenmesine yer olmadığına, sanığın yolda, nezarette ve tutuklulukta geçen günlerinin 353 sayılı Kanunun 251'inci maddesi uyarınca cezasından mahsubuna, karar verilmiş(Dz. 114,115) olup,

Sanığın yokluğunda tefhim olunan bu karar, taraflarca temyiz edilmemek suretiyle 16.10.2006 tarihi itibarıyla 24.01.2007 tarihinde kesinleştirilmiştir (Dz. 115).

Hükmün infazı devam ederken, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığının 21.02.2008 tarihli yazısı ile, 5728 sayılı Kanunun 562'nci maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesinde yapılan değişiklikle, askeri suçlar bakımından da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi olanağı çıktığı, bu nedenle hükümlünün, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından faydalanıp faydalanmayacağı ve infazının durdurulup durdurulmayacağı hususunda bir karar verilmesinin talep edildiği (Dz.124), bu talep üzerine, Askeri Mahkemece itiraza konu edilen kararla (21.02.2008 tarih ve 2006/554-2008/150 Müt. karar sayılı duruşmasız işlere dair karar); 5728 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin usul kuralı olduğu, maddi ceza hukukuna ilişkin olmadığı, bu nedenle lehe kanun değerlendirmesi yapılamayacağı, yapılan düzenlemenin maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu kabul edilse dahi, hükümlünün firar suçundan önce kasti suç işlemiş olması nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmadığı belirtilerek, hükmedilen hapis cezasının aynen infazına karar verilmiştir (Dz. 125-126).

Bu karara, Askeri Savcı tarafından, 22.02.2008 tarihli dilekçeyle, yeni çıkan yasanın maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu belirtilmek suretiyle itiraz edildiği anlaşılmaktadır (Dz. 130).

Tebliğnamede, hükümlünün geçmişte infaz edilmiş sabıkasının bulunması nedeniyle, objektif şart olarak nitelendirilebilecek olan CMK'nın 231/6-(a) maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanması şartının gerçekleşmediği, bu itibarla, somut olaya münhasır olmak üzere askeri mahkemece duruşma açılmaksızın hükümlü hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanamayacağına, infazın devamına ilişkin karar verilmesinin hukuki olduğu görüş ve düşüncesi bildirilmiştir.

5271 sayılı Yasanın 231'inci maddesine 5560 sayılı Kanunla eklenmiş olan 5'inci fıkra, ... Yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, bir yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir., 14'üncü fıkra, Bu maddenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlarla ilgili olarak uygulanabilir, şeklinde iken ve dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin, sadece soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlarla ilgili olarak bir yıl veya daha az süreli hapis ve adli para cezasına hükmolunması halinde uygulanması imkanı varken, 08.02.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 5728 sayılı Kanun'un 562'nci maddesiyle, 5271 sayılı yasanın 231'inci maddesinin 5'inci fıkrasında yer alan bir yıl ibaresi iki yıl olarak, 14'üncü fıkrası ise, Bu maddenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, Anayasanın 174'üncü maddesinde koruma altına alınan inkılap kanunlarında yer alan suçlarla ilgili olarak uygulanmaz şeklinde değiştirilmiş, böylece 5271 sayılı yasanın 231'inci maddesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerinin uygulama kapsamı genişletilmiş, Anayasanın 174'üncü maddesinde koruma altına alınan inkılap kanunlarında yer alan suçlar dışındaki bütün suçlarla ilgili olarak, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına hükmolunması halinde, bu hükümlerin uygulanabilmesine imkan sağlanmıştır.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, yargılamada hükmün açıklanması sırasında dikkate alınması gereken, davayı ve cezayı ertelememekle birlikte, hükmün açıklanmasını erteleyen, kurulan hükmün sanık hakkında hiçbir hukuki sonuç doğurmamasını sağlayan, beş yıllık denetim süresi içinde kasten bir suç işlenmemesi ve denetimli serbestlik hükümlerine uygun davranılması şartına bağlı olarak davanın düşmesine karar verilmesini sağlayan yeni bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Söz konusu bu düzenlemenin, CMK'da yer almış olmakla, bir usul hükmü olduğu hususunda kuşku bulunmamakta ise de; aynı zamanda maddi ceza hukukuna da ilişkin olduğu duraksamasız kabul edilmektedir (Askeri Yargıtay Dri.Krl.nun 21.02.2008 tarihli ve 21-21 sayılı, 21.02.2008 tarihli 26-24 sayılı, 21.02.2008 tarihli ve 24-23 sayılı, 21.02.2008 tarihli ve 20-20 sayılı, 21.02.2008 tarihli ve 23-22 sayılı kararları).

Diğer taraftan, 1632 sayılı ASCK'na 5739 sayılı Kanunun 1 'inci maddesiyle (01.03.2008 tarih ve 26803 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren) eklenen Ek-10'uncu maddesinde, ...Bu Kanunda yazılı suçlarla ilgili olarak 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesinin beş ile on dördüncü fıkralarının uygulanmayacağı hususu düzenlenmiştir.

Bu itibarla, 5739 sayılı Kanunun yayım tarihi olan 01.03.2008 tarihinde kadar işlenen suçlar bakımından, 5728 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesi kapsamında, koşullarının varlığı halinde, askeri suçlar bakımından da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği açıktır.

Bu açıklamalar ışığında olayımıza bakıldığında, sanık hakkında firar etmek suçundan dolayı infazı devam eden 12.06.2006 gün ve 2006/554-526 E-K sayılı hükümle ilgili olarak, 5728 sayılı Kanunun 562'nci maddesi ile 5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesinde yapılan değişikliğin lehe bir sonuç doğurmayacağı, bu nedenle hükmün infazında bir tereddüt yaratmayacağı kanaatine varıldığından 5275 sayılı Kanunun 98'inci maddesi ve 353 sayılı Kanunun 254'üncü maddesi uyarınca hükümlü hakkındaki mahkumiyet hükmünün infazının devamına, infaza devam edilmesi yönündeki Askeri Savcılık talebinin kabulüne karar verilmesinde gösterilen, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kuralının bir usul kuralı olduğu ve yayım tarihi itibariyle derhal yürürlüğe gireceği, bu kuralın kesinleşen veya infazı devam eden kararlarda uygulanamayacağı şeklindeki gerekçenin kabul edilebilir nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.

Ancak, 5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesi;

…

(6) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;

a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması,

b) Mahkemede, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,

c) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi, gerekir.

…

(12) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir.

…

Şeklinde düzenleme içermektedir.

Yapılan incelemede; hükümlünün, firar suçunu işlemeden önce, Silahlı Müessir Fiil suçundan dolayı kesinleşmiş ve infaz edilmiş hapis cezasının bulunduğu (Dz.51), müteakiben hükümlünün yokluğunda, firar suçundan mahkumiyet hükmü tesis edildiği ve bu hükmün kesinleştirildiği (Dz.114-115), Askeri Savcılığın talebi üzerine, Askeri Mahkemece, duruşma açılmaksızın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının, hükümlü açısından mümkün olmadığı belirtilerek, mahkumiyet hükmünün aynen infazına karar verildiği (Dz.125-126), söz konusu kararda, 5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesindeki düzenlemenin usul hukukuna ilişkin olduğunun belirtilmesi dışında, velev ki, 5728 sayılı Kanunla değişik 231'inci maddesinin usul kuralı olmayıp maddi ceza hukuku kuralı olduğunun kabul edilmesi durumunda bile, hükümlümün kasti bir suçtan sabıkasının bulunması ve bu nedenle hükmün açıklanmasının ertelenmesi şartlarını taşımadığı denilmek suretiyle ek gerekçe gösterildiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, somut, olayımızda, Silahlı Müessir Fiil suçundan dolayı kesinleşmiş ve infaz edilmiş hapis cezası bulunan hükümlü hakkında, atılı suçtan dolayı verilen hapis cezasına ilişkin olarak, 5271 sayılı CMK'nın 231'inci maddesinin 5560 sayılı Kanunla eklenen ve objektif şart olarak kabul edilen 6-(a) fıkrasına göre, Askeri Mahkemece hükmün infazına devam olunmasına karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik ve hukuka aykırılık bulunmadığından, Askeri Savcının itirazının reddine karar verilmiştir.

Öte yandan, 5728 sayılı Kanunun Geçici 1’inci maddesinin 2’nci fıkrasında; Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce kesinleşmiş ve infaz edilmekte olan mahkumiyet kararları hakkında, lehe kanun hükümleri, hükmü veren mahkemece 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98 ila 101’inci maddeleri dikkate alınmak ve dosya üzerinden incelenmek suretiyle belirlenir. Ancak, hükmün konusunun herhangi bir inceleme, araştırma, delil tartışması ve takdir hakkının kullanılmasını gerektirmesi halinde inceleme, duruşma açılmak suretiyle yapılabilir. hükmü yer almaktadır.

Her ne kadar, 5728 sayılı Kanunun Geçici 1’inci maddesinin 2’inci fıkrası ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları verilirken, mahkemeye duruşma açılıp açılmaması konusunda takdir hakkı tanınmış ise de; dava dosyasına yeni bir delil girmeksizin ve yeni bir araştırma yapılmasına gerek kalmaksızın, 5271 sayılı CMK’nın 231’inci maddesinin 5560 sayılı Kanunla eklenen ve objektif şart olarak kabul edilen 6-(a) fıkrasına göre yapılacak bir değerlendirme sonucu kullanılacak takdir hakkının, duruşma açılmaksızın kullanılmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.

Sonuç ve Karar: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Askeri Savcının, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 21.02.2008 tarih ve 2006/554-2008/150 Müt. Karar sayılı Duruşmasız İşlere Ait Kararına karşı yaptığı, kabule değer bulunmayan itirazının 353 sayılı Kanunun 204’üncü maddesi gereğince REDDİNE,

Tebliğnameye uygun olarak, 31.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy