Askeri Yargıtay 1. Daire 2007/651 Esas 2007/648 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2007/ 651
Karar No: 2007 / 648
Karar Tarihi: 04.04.2007

(647 S. K. m. 19, Ek. m. 2) (765 S. K. m. 59, 71) (1632 S. K. m. 85, 87) (5275 S. K. m. 99, 107) (353 S. K. m. 252)

3'üncü Mknz. P.Tüm. K.lığı Askeri Mahkemesinin 16.12.2004 tarih ve 2004/465-541 esas ve karar sayılı hükmü ile İs.Er H.E.'nin 24.9.2003 tarihinde, emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK'nın 87/1 (İkinci cümle) ve 765 sayılı TCK'nın 59/2'nci maddeleri gereğince iki ay on beş gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hizmet esnasında üste hakaret suçunu işlediği kabul edilerek ASCK'nın 85/1 (İkinci cümle) ve 765 sayılı TCK'nın 59/2'nci maddeleri gereğince beş ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tayin olunan bu cezaların TCK'nın 7l'inci maddesi gereğince toplanarak neticeten yedi ay on beş gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verilip bu hükmün Askeri Yargıtay 3'üncü Dairesinin 15.11.2005 tarih ve 2005/1232-1228 sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği, mahkumiyet hükmünün infazı için Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazıldığı,

3'üncü Mknz. P.Tüm. K.lığı Askeri Mahkemesinin 29.9.2005 tarih ve 2005/472-392 esas ve karar sayılı hükmü ile İs.Er H.E.'nin 16.8.2004-24.11.2004 tarihleri arasında firar suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK'nın 66/1-a ve 5237 sayılı TCK'nın 62'nci maddeleri gereğince on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilip bu hükmün Askeri Yargıtay 1'inci Dairesinin 25.1.2006 tarih ve 2006/80-77 sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği,

Hükümlü hakkındaki kesinleşen mahkumiyet hükümlerindeki cezaların toplanması istemi üzerine, 3'üncü Mknz. P.Tüm. K.lığı Askeri Mahkemesinin 1.3.2006 tarih ve 2006/7 sayılı duruşmasız işlere dair kararı ile, yukarda belirtilen kesin hükümlerin konusu olan cezaların 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 99'uncu maddesi gereğince içtimai ile neticeten on yedi ay on beş gün hapis cezası ile mahkumiyetine karar verildiği,

Cezaların toplanmasına ilişkin kararın taraflara tebliği aşamasında, hükümlünün 3'üncü Mknz. P.Tüm. K.lığı Askeri Mahkemesinin 16.12.2004 tarih ve 2004/465-541 esas ve karar sayılı kesinleşmiş hükmüyle tesis olunan yedi ay on beş gün süreli hapis cezası nedeniyle 15.2.2006 tarihinde ceza evine kapatılıp 94 gün hükümlü kaldıktan sonra Erzurum 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesinin 17.5.2006 tarih ve 2006/95 sayılı kararı ile 647 sayılı Kanunun 19 ve Ek-2'nci maddeleri uyarınca 20.5.2006 tarihinden itibaren koşullu salıverilmesine karar verildiği, hak ederek salıverme tarihinin 28.9.2006 olduğu,

Hükümlü hakkındaki cezaların toplanmasına dair karar henüz infaz edilmeden, toplanan cezalardan biri olan yedi ay on beş gün süreli hapis cezasından dolayı hükümlünün koşullu salıverilmiş olması nazara alınarak askeri savcılıkça içtima hükmünün çözülmesinin talep edilmesi üzerine, 3'üncü Mknz. P.Tüm. K.lığı Askeri Mahkemesinin 21.6.2006 tarih ve 2006/21 sayılı duruşmasız işlere dair kararıyla 1.3.2006 tarih ve 2006/7 sayılı duruşmasız işlere dair kararla toplanmış cezaların çözülmesine, ayrı ayrı infaza karar verildiği,

Bu arada, hükümlünün kendisine 15.6.2006 tarihinde tebliğ edilen 3'üncü Mknz. P.Tüm. K.lığı Askeri Mahkemesinin 1.3.2006 tarih ve 2006/7 sayılı kararına karşı hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin ayrı ayrı infazının gerektiğini belirterek itirazda bulunduğu, tebliğnamede, itirazın konusuz kalması nedeniyle itiraz hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yönünde görüş bildirildiği, anlaşılmaktadır.

Sonradan yürürlüğe giren bir kanunla fail lehine bir hüküm getirilmediği sürece suç, işlendiği zamanın kanununa tâbidir. Hükümlü hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin konusu olan suçların işlenme tarihinden sonra yürürlüğe giren 5275 sayılı Kanunun 107/2'nci maddesine göre koşullu salıverilme için hükümlünün cezasının 2/3'ünü infaz kurumunda çekmiş olması gerekeceğinden, cezanın 1/2'sinin infaz kurumunda çekilmiş olmasını öngören mülga 647 sayılı Kanun hükümlerinin hükümlü lehine olduğunda kuşku yoktur. Bilindiği gibi, 1.6.2005 tarihinde yürürlükten kalkan 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 71'inci maddesinde aynı neviden şahsi hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların toplanması hususu düzenlenmiş ve değişik hükümlerdeki cezaların toplanması yöntemi 353 sayılı Kanunun 5.10.2006 tarihinde yürürlükten kalkan 252'nci maddesinde de belirtilmiştir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile getirilen sistemde cezaların toplanmasına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemekle birlikte, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 99'uncu maddesinde Bir kişi hakkında hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107'nci maddenin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı istenir. şeklinde bir toplama uygulamasının öngörüldüğü görülmektedir. Sözü edilen 107'nci madde sadece hapis cezalarının infazına ilişkin süreleri ve koşullu salıverilme hükümlerini kapsamaktadır. Bu nedenle, 99'uncu maddede açıkça belirtildiği gibi, ancak, kişi hakkında hükmolunan birden fazla hapis cezasının mevcudiyeti ve bu cezaların infazı gerektiğinde sadece koşullu salıverme bakımından hapis cezaları toplanabilecektir.

Açıklanan nedenlerle, hükümlü hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin kesinleşmesinin ardından, infaz için değişik hükümlerdeki hapis cezalarının toplanmasında yasaya aykırılık bulunmayıp, hükümlerden birisindeki cezanın münferiden infazına başlanıp hükümlünün koşullu salıverilmesi üzerine toplama kararının çözülerek ayrı ayrı infaza karar verilmesi de mümkündür. Diğer taraftan, somut olayda hükümlü hakkındaki 2 ay 15 gün hapis, 5 ay hapis ve 10 ay hapis cezalarının mülga 647 sayılı Kanunun 19 ve Ek 2'nci maddelerine göre ayrı ayrı infazı halinde koşullu salıverme için ceza evinde geçirilecek süreler sırasıyla 31, 63 ve 120 gün olup, cezaların toplanıp 17 ay 15 gün olarak infazında da ceza evinde geçirilecek süre 214 gün olduğundan, hükümlü leh ya da aleyhine bir durum bulunmamaktadır.

Bu nedenle, hükümlünün cezaların toplanması kararına yönelik itirazında haklılık bulunmadığı gibi, toplama kararının 3'üncü Mknz. P. Tüm. K.lığı Askeri Mahkemesinin 21.6.2006 tarih ve 2006/21 sayılı duruşmasız işlere dair kararıyla kaldırılıp cezaların ayrı ayrı infazına karar verildiği anlaşılmakla, itiraz, bu aşamada konusuz kaldığından, bu durumun tespitiyle konu ile ilgili bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy