Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/970 Esas 2006/957 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 970
Karar No: 2006 / 957
Karar Tarihi: 31.05.2006

(1632 S. K. m. 47/A, 63) (765 S. K. m. 59) (5237 S. K. m. 50, 52) (5252 S. K. m. 9) (353 S. K. m. 220) (647 S. K. m. 4, 5) (AYDK. 17.11.2005 T. 2005/97 E. 2005/97 K.)

Bakaya suçundan sanık terhisli P.Çvş. (K.D.) Necip YENİŞAN hakkında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 17.11.2005 gün ve 2005/10-645 esas ve karar sayılı mahkûmiyete ilişkin hükmün, sanık tarafından yasal süresinde sebep gösterilerek temyiz edilmesi üzerine dava dosyası Askeri Yargıtay Başsavcılığının hükmün onanması görüşünü içeren 22.05.2006 gün ve 2006/3309 sayılı tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilmekle incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; sanığın, 21.11.2000-10.08.2001 tarihleri arasında bakaya suçunu işlediği kabul edilerek ASCK'nın 63/1-A maddesinin üç aydan sonra gelenler cümlesi ve 765 sayılı TCK'nın 59/2’nci maddesi uyarınca üç ay on gün hapis cezası ile mahkumiyetine, bu cezasının 647 sayılı Kanunun 4/1’inci maddesi uyarınca beher günü 4 YTL. hesabıyla para cezasına çevrilerek neticeten 400 YTL. adli para cezası ile mahkumiyetine, bu para cezasının 5237 sayılı TCK’nın 52/4’üncü maddesi uyarınca aylık taksitler halinde on eşit taksitte tahsiline, taksitlerden birinin süresinde ödenmemesi halinde geri kalan miktarın tamamının bir defada tahsiline karar verilmiştir.

Hüküm, sanık tarafından, ailesinin geçimini sağlamak için geciktiği ve hükmedilen cezanın ertelenmesi gerektiği belirtilerek süresinde temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede, hükmün onanması yönünde görüş ve düşünce bildirilmiştir.

Yapılan incelemede; 1995/05’inci grup numarasıyla askerliğine karar aldıran ve grubu itibarıyla Mart 2000 celp döneminde askere sevkinin plânlandığı, ancak çeşitli mazeretleri dolayısıyla Kasım 2000 yedek subay celbinde sevke tabi olan sanığın, tebliğ yerine geçen ve TRT aracılığı ile yayınlanan duyurular gereğince 20.11.2000 tarihine kadar şubesine başvurarak askere sevkine ilişkin belgeleri alması gerekirken sevke katılmadığı, emsallerinin sevkinden sonra 10.08.2001 tarihinde askerlik şubesine başvurduğu, dosyada mevcut delillerden anlaşılmaktadır.

Bu nedenle; Askeri Mahkemece karar yerinde gösterilen haklı ve inandırıcı gerekçelerle, müsnet suçun sabit görülmesinde, sanık hakkında yazılı olduğu şekilde ceza tayin edilip, takdiri hafifletici neden gözönünde bulundurularak cezasında gerekli indirim yapılmak suretiyle cezalandırılmasına karar verilmesinde, cezanın ertelenmesinin ASCK'nın 47/A maddesi gereğince mümkün olmaması nedeniyle kurulan hükümde; usûl, sübut, vasıf ve takdir açısından yasaya aykırı bir durum bulunmadığı tespit edilmiş ise de;

5252 sayılı Türk Ceza Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul başlığını taşıyan 9’uncu maddesinin 3’üncü fıkrasındaki Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir. hükmü ile lehe olan hükümlerin uygulanmasında, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulandıktan sonra, ortaya çıkan sonuçlardan hangisi lehe ise, o kanun hükümlerinin bir bütün halinde uygulanacağına dair Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 17.11.2005 tarihli ve 2005/97-97 sayılı kararı dikkate alınmak suretiyle, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının para cezasına çevrilerek taksitlendirilmesi sırasında, suç tarihinde yürürlükte bulunan mülga 647 sayılı Kanunun 4 ve 5’inci maddeleri hükümlerinin, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 50/1-a ve 52’nci maddeleri hükümlerine nazaran lehe olduğu kabul edildikten sonra, artık bütünüyle mülga 647 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması zorunlu olup, 647 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi uyarınca hapis cezası adli para cezasına çevrilirken, adli para cezasının taksitlendirilmesinde 5237 sayılı TCK'nın 52/4’üncü maddesinin uygulanması kanuna aykırı bulunmuştur. Ayrıca, karar tarihi itibariyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlükte olması sebebiyle, ancak karar tarihinde uygulanması söz konusu olan takdiri indirimin yürürlükte olmayan 765 sayılı TCK'nın 59/2’nci maddesi uyarınca yapılması da kanuna aykırı bulunmuştur.

Açıklanan nedenlerle, Askeri Mahkemece, tayin olunan 400 YTL. adli para cezasının taksitle ödenmesine, 647 sayılı Kanunun 5/3-4’üncü maddesi uyarınca karar verilmesi gerekirken, bu yapılmayarak para cezasının 5237 sayılı TCK’nın 52/4’üncü maddesi uyarınca on eşit taksit halinde ödenmesine karar verilmesi ve karar tarihi itibariyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlükte olması sebebiyle, takdiri indirimin 5237 sayılı TCK’nın 62/1’inci maddesi yerine, yürürlükte olmayan 765 sayılı TCK'nın 59/2’nci maddesi uyarınca yapılması kanuna aykırı olup, sanığın temyizine atfen ve re’sen mahkûmiyet hükmü uygulama yönünden bozulmuş, ancak, belirtilen bozma sebepleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 353 sayılı Kanunun 220/2- H maddesi uyarınca, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin 353 sayılı Kanunun 217/2 nci maddesi uyarınca REDDİNE;

Uygulama yönünden yasaya aykırı görülen mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanunun 221/1’inci maddesi uyarınca, sanığın temyizine atfen ve resen, kanunun ve madde numarasının yanlış yazılması noktasından BOZULMASINA;

Bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 353 sayılı Kanunun 220/2-H maddesi uyarınca hükümdeki, TCK'nın 59/2 nci maddesi şeklindeki kısmın 5237 sayılı TCK’nın 62/1’inci maddesi şeklinde ve TCK’nın 52/4’üncü maddesi şeklindeki kısmın 647 sayılı Kanunun 5/3-4’üncü maddesi şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA;

Sonuçta tebliğnameye uygun olarak, 31.05.2006 günü oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy