Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/957 Esas 2006/946 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 957
Karar No: 2006 / 946
Karar Tarihi: 31.05.2006

(5237 S. K. m. 62, 105) (765 S. K. m. 421)

Sarkıntılık suçundan sanık Hv.İkm.Astsb.Üçvş.Hüseyin TEN hakkında Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 13.07.2005 gün ve 2005/669-369 esas ve karar sayılı beraat hükmünün, Askeri Savcı tarafından süresinde, sebep gösterilerek sanık aleyhine temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay Başsavcılığının 17.04.2006 gün ve 2006/2467 sayılı tebliğnamesi ekinde bozma görüşü ile Dairemize gönderilen dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın 11.02.2005 gün ve 2005/190-41 sayılı iddianamesi ile; sanık Hv.İkm.Astsb.Üçvş.Hüseyin TEN’in, mağdure Zeliha OĞUZLU’ya sarkıntılık suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasının yargılaması sonunda, esas hakkındaki mütalâada, sanığın eyleminin söz atma suçunu oluşturacağı belirtilerek cezalandırılması talep edilmiş, Askeri Mahkemece, sanığın mahkûmiyetine yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.

Hüküm, Askeri Savcı tarafından özetle; sanığın eyleminin söz atma suçunu oluşturduğu, cezalandırılması yerine beraat kararı verilmesinin usûl ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek sanık aleyhine temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede, sanığın eyleminin sabit görülmesi gerekirken, delil yetersizliği gerekçesi ile beraet kararı verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek bozma yönünde görüş ve düşünce bildirilmiştir.

Yapılan incelemede; Astsubay eşi olan mağdure Zeliha OĞUZLU’nun 22 Ağustos 2004 günü İstanbul Maltepe Askeri Gazinosunun çay salonunda kızı ile birlikte oturduğu, sahnede bir sanatçının canlı müzik söylediği, saat 21.15 sıralarında aynı yerde bir masada oturmakta olan sanığın, yan masada oturan mağdurenin masasına giderek benimle dans eder misin hanımefendi ? diye sorduğu, mağdurenin cevap vermemesi üzerine bir kez daha hanımefendi size söylüyorum, benimle dans etmeyecek misiniz? diye sorduğu, yine cevap vermeyen mağdurenin salonda bulunan garsonlardan P.Er Mustafa SOYLU’ya, aynı gazinoda görev yapan eşine veya gazino müdürüne haber vermesini söylemesinden sonra sanığın da masadan ayrıldığı, dosyada mevcut delillere göre maddi olay olarak sabittir.

Mülga 765 sayılı TCK’nın 421 sayılı maddesi; Kadınlara ve (...) erkeklere söz atanlar üç aydan bir seneye ve sarkıntılık edenler altı aydan iki seneye kadar hapsolunur şeklinde düzenleme içermekte olup, öğreti ve uygulamada; belirli bir kişiye karşı şehvet duygusuyla, sarkıntılık aşamasına varmayan, ani olarak yapılan söz, davranış ve saldırılar, söz atma; söz ve hareketlerin araya zaman fasılası girerek devamlılık gösterip sırnaşıkça bir hal alması halinde ise sarkıntılık suçunu oluşturacağı, kabul edilmektedir. Sarkıntılık suçunun da şehvet duygusuyla yapılması gerektiği ve mağdurun edep ve iffetine dokunması gerektiğinde kuşku bulunmamaktadır.

01.06.2005 tarihinde yürürlükten kaldırılan 765 sayılı TCK’nın yerine yürürlüğe konulan 5237 sayılı TCK’nın cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar başlıklı altıncı bölümünün 105’nci maddesinde ise cinsel taciz suçu düzenlenerek, bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişinin mağdurun şikayeti üzerine cezalandırılacağı belirtilmiştir. Cinsel taciz, cinsel yönden, ahlâk temizliğine aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesidir.

Bu açıklamalar ışığında, dava konusu olay irdelendiğinde, olay günü canlı müzik yapılan askeri gazinoda oturan sanığın; karşısındaki masada oturan ve savunmalarına göre parmağında yüzük olmadığını ve bu yüzden evli de olmadığını zannettiği mağdureye iki kez benimle dans eder misin hanımefendi şeklinde sözlerle dans teklifinde bulunması, mağdurenin kendisine hiçbir cevap vermemesi, ancak oradaki garsonlardan birisine eşini veya gazino müdürünü çağırmasını söylemesi üzerine mağdurenin yanından ayrılarak masasına dönüp oturduğu anlaşılmaktadır. Bu şekilde gelişen olayda sanığın cinsellik içerecek şekilde herhangi bir söz atma olayı olmadığı gibi, dans teklifinin şehvet duygusuyla ya da cinsel amaçlı olarak yapıldığına ve eylemin müsnet suçu oluşturduğuna dair herhangi bir delil de bulunmamaktadır.

Bu nedenle, kanuni unsurları itibarıyla oluşmayan müsnet suçtan, Askeri Mahkemece verilen beraat kararında bir isabetsizlik ve kanuna aykırılık görülmediğinden, Askeri Savcının sanık aleyhine temyizi kabule değer görülmemiş ve beraat hükmünün onanmasına karar verilmiştir.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Askeri Savcının kabule değer bulunmayan temyiz sebeplerinin 353 Sayılı Yasanın 217/2 nci Maddesi uyarınca, REDDİNE,

Usûl ve Kanuna uygun görülen beraat kararının ONANMASINA,

Tebliğnameye aykırı olarak, 31.05.2006 tarihinde, oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy