Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/945 Esas 2006/929 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 945
Karar No: 2006 / 929
Karar Tarihi: 24.05.2006

(1632 S. K. m. 47/A, 66, Ek m. 8) (5237 S. K. m. 62)

İzin tecavüzü suçundan sanık terhisli Top.Er Fuat CURA hakkında 9’uncu Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 30.12.2005 gün ve 2005/116-1000 esas ve karar sayılı mahkûmiyete ilişkin hükmün, sanık tarafından sebep gösterilerek süresinde temyiz edilmesi üzerine dava dosyası Askeri Yargıtay Başsavcılığının hükmün bozulması görüşünü içeren 16.05.2006 gün ve 2006/3237 sayılı tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilmekle incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; sanığın, 21.02.1975-07.04.2003 tarihleri arasında izin tecavüzü suçunu işlediği kabul edilerek, ASCK'nın 66/1-b ve 5237 sayılı TCK'nın 62/1’inci maddeleri uyarınca takdiren ve teşdiden bir yıl üç ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Hüküm sanık tarafından, 4758 sayılı Kanun ile değişik 4616 sayılı Kanundan yararlanması gerekirken yararlandırılmadığı, psikolojik durumu ile ilgili olarak sadece bilirkişinin beyanıyla yetinildiği ve askerliğe elverişsiz olması halinin dikkate alınmadığı, ceza tayininde alt sınırdan uygulama yapılmamış olmasının adil olmadığı belirtilerek süresinde temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede, sanığın askerliğe elverişsizlik halinin suç tarihlerini kapsayıp kapsamadığına dair alınan ek sağlık kurulu raporunda, askerliğe elverişsizlik halinin suç tarihlerini neden kapsamadığına ilişkin bir açıklama bulunmadığı belirtilerek, sanığın yeniden hastaneye sevk edilerek askerliğe elverişsizlik tarihleri konusunda ayrıntılı rapor aldırılması ve bu nedenle hükmün noksan soruşturma yönünden bozulması yönünde görüş ve düşünce bildirilmiştir. Ayrıca, suç tarihinin 23.02.1975 tarihinden başlatılması gerektiğine işaret edilmiştir.

Yapılan incelemede; sanığın, Birliği Komutanlığınca 03.02.1975 tarihinde yol dahil 10 gün süre ile kanuni izne gönderildiği, izinde bulunduğu sırada 10.02.1975 tarihinde İstanbul Merkez Komutanlığı sağlık kısmındaki muayenesi sonucunda, sanığa bir hafta süreli istirahat raporu verildiği, izne gönderildiği İstanbul ili ile birliğin bulunduğu Kars ili arası yol dönüş süresi olarak 3 gün yol süresi tanınması durumunda, en geç 19.02.1975 günü saat 24.00’e kadar birliğine dönmesi gerektiği, ancak sanığın bu tarihe kadar birliğine katılmadığı, uzun bir süre firarda kaldıktan sonra 07.04.2003 tarihinde kendiliğinden birliğine teslim olduğu, böylece 20.02.1975-07.04.2003 tarihleri arasında izin tecavüzü suçunu işlediği dosyada mevcut delillerden anlaşılmıştır.

Sanık hakkında, Sarıkamış Asker Hastanesinin 15.04.2003 tarih ve 355 No.lu sağlık kurulu raporu ile diabetes mellitus (tip II) (şeker hastalığı) ve hipertansiyon tanısı konularak SMK.lı üç ay hava değişimi raporu verildiği, müteakiben Kasımpaşa Deniz Hastanesinin 18.07.2003 tarih ve 2436 No.lu sağlık kurulu raporu ile diabetes mellitus (tip II) (şeker hastalığı) ve hipertansiyon tanısı konularak SMK.lı altı ay hava değişimi raporu verildiği ve son olarak, yine Kasımpaşa Deniz Hastanesinin 12.01.2004 tarih ve 155 No.lu sağlık kurulu raporu ile diabetes mellitus (tip II) (şeker hastalığı) tanısı konularak askerliğe elverişli değildir kararı verilmiştir. Askeri Mahkemece, sanığın askerliğe elverişsizlik halinin başladığı tarihin düzenlenecek ek raporla tespit edilmesinin istenmesi üzerine, Kasımpaşa Deniz Hastanesinin 17.05.2004 tarihli ek sağlık kurulu raporuyla, sanığın askerliğe elverişsizlik halinin, raporun düzenlendiği 12.01.2004 tarihinden itibaren geçerli olduğuna ve suç tarihlerini kapsamadığına, karar verilmiştir. Her ne kadar, söz konusu bu raporda, sanığın askerliğe elverişsizlik halinin suç tarihlerini neden kapsamadığına ilişkin bir açıklama bulunmamakta ise de; Sarıkamış Asker Hastanesinin 15.04.2003 tarih ve 355 No.lu sağlık kurulu raporunun bulgular başlıklı bölümünde bulunan dahiliye raporu içeriğinden, sanığın sekiz yıldır bilinen hipertansiyon ve diabetinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Esasen, sanık da, aşamalardaki sorgu ve savunmalarında, yaklaşık olarak 9 yıl önce, 1995 yılında şeker ve yüksek tansiyon rahatsızlığının tespit edildiğini ve 7-8 yıldır tedavi gördüğünü beyan etmektedir.

Öte yandan, 17.09.1974-04.10.1974 tarihleri arasında appendicitis ameliyatı olarak Sarıkamış Asker Hastanesinde yatarak tedavi gören sanık hakkında düzenlenen 04.10.1974 tarihli sağlık kurulu raporunda, ilk olarak 1995 yılında tespit edildiğini belirttiği rahatsızlıklar ile ilgili hiçbir tespitin bulunmadığı görülmektedir. Kaldı ki, sanık askerliğe elverişsizliği sonucunu doğuran rahatsızlıkların, yaklaşık yirmi yıl izin aşımında kaldıktan sonra ortaya çıktığını beyan etmektedir. Her ne kadar, askerliğe elverişsizlik kararını içeren sağlık kurulu raporunda, önceki raporlarda yer alan hipertansiyon rahatsızlığı bakımından bir irdeleme yapılmamış ise de; bu rahatsızlığın ilk tespitinin de, diğer rahatsızlığın tespit edildiği döneme denk geldiği görülmektedir. Dolayısıyla, sanığın askerliğe elverişsizlik halinin tespiti bakımından noksan soruşturma bulunduğu yönünde, tebliğnamede ileri sürülen görüşe katılmak mümkün olmamıştır.

Diğer taraftan, Askeri Mahkemece, 20.02.1975 olan suçun başlangıç tarihinin 21.02.1975 olarak belirlenmesi hatalı ise de; bu durumun, suçun sübutuna, vasfına, ceza uygulamasına, terhis edilen sanığın askerlik hizmet süresinin hesabına, zamanaşımı, af v.b. durumlara bir etkisi bulunmadığından bozma nedeni yapılmayan bu hataya işaretle yetinilmiştir. Ayrıca, sanığın cezai ehliyeti ile ilgili olarak duyulan kuşku, mütalâası alınan bilirkişi tarafından, sanığın müşahedesine gerek görülmeyerek ve cezai ehliyetinin tam olduğu belirtilmek suretiyle giderilmiştir.

Bu nedenle, izinli olduğu sırada, 10.02.1975 tarihinde rahatsızlanarak hakkında, akut kriptik anjin teşhisi ile bir hafta istirahat raporu düzenlenen ve sonrasında birliğine katılmayan sanığın, askerliğe elverişsizlik halinin 12.01.2004 tarihinden itibaren geçerli olduğuna ilişkin ek sağlık kurulu raporuna Askeri Mahkemece itibar edilmesinde ve karar yerinde gösterilen haklı ve inandırıcı gerekçelerle yazılı olduğu şekilde ceza tayin edilip, yaklaşık olarak 28 yıl kadar izin tecavüzü suçunu işleyen sanık hakkında, firar süresinin uzunluğuyla çelişki yaratmayacak şekilde ve miktarda cezada arttırım yapılıp, takdiri hafifletici neden gözönünde bulundurularak cezasında gerekli indirim yapılmak suretiyle yazılı olduğu şekilde cezalandırılmasına karar verilmesinde, ASCK'nın 47/A maddesi gereğince cezanın ertelenmesinin ve keza ASCK'nın EK-8’inci maddesi gereğince paraya çevrilmesinin yasal olarak mümkün olmaması nedeniyle kurulan hükümde; usûl, sübut, vasıf, takdir ve uygulama açısından bir isabetsizlik ve yasaya aykırılık görülmemiştir.

SONUÇ VE KARAR: Açıklanan nedenlerle;

Sanığın kabule değer görülmeyen temyiz sebeplerinin 353 sayılı Kanunun 217/2’nci maddesi uyarınca REDDİNE,

Usûl ve esas yönlerinden kanuna uygun bulunan mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA,

Tebliğnameye aykırı olarak, 24.05.2006 günü oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy