Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/902 Esas 2006/886 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 902
Karar No: 2006 / 886
Karar Tarihi: 17.05.2006

(1632 S. K. m. 66) (5237 S. K. m. 62) (353 S. K. m. 96, 173)

İzin tecavüzü suçundan sanık Ord.Er Uğur POLAT hakkında 3 üncü Kor.K.lığı Askeri Mahkemesince verilen 30.12.2005 gün ve 2005/1119-732 sayılı mahkûmiyet hükmünün sanık tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay Başsavcılığının 09.05.2006 tarih ve 2006/3046 sayılı bozma görüşünü içeren Tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilen dava dosyası üzerinden yapılan temyiz incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; sanığın, 27.09.2005-30.11.2005 tarihleri arasında izin tecavüzü suçunu işlediği sabit görülerek ASCK'nın 66/1-b, TCK'nın 62 nci maddeleri uyarınca on ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olup, bu hüküm sanık tarafından cezanın fazla olduğu ileri sürülerek temyiz edilmiştir.

Tebliğnamede, suçun başlangıç tarihinin 28.09.2005 yerine hatalı şekilde 27.09.2005 olarak kabul edilmesi nedeniyle hükmün bozulması yönünde görüş bildirilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, sanığın 20.09.2005 günü Gaziantep adresine yedi gün izine gönderildiği, 27.09.2005 günü saat 24.00’da birliğine katılması gerekirken katılmadığı, 30.11.2005 günü yakalandığı anlaşılmaktadır.

Suçun bitim tarihinin 28.09.2005 yerine 27.09.2005 olarak tespiti hatalı bulunmakla beraber, bu hatalı tespitin atılı suçun sübutuna, vasfına, uygulanacak yasa maddesine, tayin edilecek ceza miktarına, dolayısıyla hükmün özüne etkili olmadığı, keza aleyhe temyiz olmadığı için, zamanaşımı, af gibi müesseselerin uygulanması yönünden sanık lehine yapılan bu hata bozma nedeni sayılmamıştır.

Bu nedenle; sanık hakkında kurulan hükümde usûl, sübut, vasıf, takdir ve uygulama yönlerinden bir kanuna aykırılık görülmediğinden, sanığın temyiz nedeni kabule değer görülmeyerek hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Üye Hâk.Alb.M.META, suçun başlangıç tarihinin her türlü duraksamayı ortadan kaldıracak biçimde saptanmasının, 353 sayılı Kanunun 96 ve 173 üncü maddelerinin öngördüğü şekliyle “yargılamaya esas öz vakıanın” tespiti anlamına geldiği, uyuşmazlık konusu maddi vakıanın sınırlarının yanlış biçimde belirlenmesi sonucunu da beraberinde getiren bu yöndeki aykırılığın sanığın hukuki durumunda olumlu yada olumsuz herhangi bir değişikliğe neden olmasa dahi hükmün bozulmasını gerektirdiği, görüşü ile çoğunluk kararına katılmamıştır.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle,

Sanığın kabule değer bulunmayan temyiz sebeplerinin 353 sayılı Kanunun 217/2 nci maddesi uyarınca REDDİNE,

Usûl ve esas yönünden kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,

Tebliğnameye aykırı olarak, Üye Hâk.Alb.M.META ‘nın karşı oyu ve oyçokluğu ile 17.05.2006 tarihinde karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy