Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/851 Esas 2006/829 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 851
Karar No: 2006 / 829
Karar Tarihi: 09.05.2006

(1632 S. K. m. 66, 73) (5237 S. K. m. 62) (AYDK. 01.04.2004 T. 2004/66 E. 2004/61 K.)

İzin tecavüzü suçundan sanık P. Er Murat SAĞLAM hakkında 9 uncu Mot.P.Tug. Komutanlığı Askeri Mahkemesince verilen 08.09.2005 gün ve 2005/1198-536 esas ve karar sayılı mahkûmiyete ilişkin hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Askeri Yargıtay Başsavcılığının bozma görüşünü içeren 02.05.2006 gün ve 2006/2887 sayılı tebliğnamesi ekinde Dairemize gönderilen dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece, sanığın 15.07.2005-02.08.2005 tarihleri arasında kendiliğinden dönmekle son bulan izin tecavüzü suçunu işlediği sabit görülerek, eylemine uyan ASCK’nın 66/1-b, 73 ve 5237 sayılı TCK’nın 62’nci maddeleri uyarınca beş ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, gözetim ve yolda geçirdiği sürelerin 353 sayılı Kanunun 251/1’inci maddesi uyarınca cezasından mahsubuna karar verilmiştir.

Sanık, hükmü süresinde sebepsiz olarak temyiz etmiştir (Dz.45).

Tebliğnamede, suç tarihinin başlangıcı ile ilgili öz vakıanın tespitine yönelik hata nedeniyle hükmün bozulması talep edilmiştir.

Dosya kapsamından; Sarıkamış 220 nci Zh.A.1 inci Tnk.Tb.1 inci Mknz.P.Bl. Komutanlığı emrinde askerlik görevini yapmakta olan sanığın, birliğinden 30.06.2005 tarihinde on gün süre ile ikamet ettiği İstanbul’a kanuni izine gönderildiği, gidiş-dönüş için toplam 4 gün de yol süresi tanındığı (Dz.22), birliğinden ayrılıp aynı gün 9 uncu P.Tüm.Mrkz.K.lığı kontrol noktasına (kabul ve toplanma merkezi) katılan sanığın, ertesi gün yani 01.07.2005 ( izin kağıdında sehven 01.06.2005 olarak yazılmış) tarihinde ayrıldığı (Dz.22 arka sayfa), ayrıldığı saat belli olmadığından lehine hareketle izninin saat 24.00’da başladığının kabulüyle izin ve yol süresi sonunda en geç 15.07.2005 günü sonuna kadar birliğine katılması gerekirken iznini tecavüz ettiği ve bir süre sonra 02.08.2005 tarihinde kendiliğinden İstanbul/Beşiktaş As.İnz.Bl.K.lığına teslim olduğu (Dz18), şeklinde sübut bulduğu konusunda kuşku bulunmayan maddi olay nedeniyle;

Askeri Mahkemece, müsnet suçun sabit görülerek ve gerekçeli hükümde gösterilen haklı ve hukuka uygun kabullerle asgari hadden, takdiri indirim maddesi de uygulanmak suretiyle yazılı olduğu şekilde mahkûmiyete hükmolunmasında isabetsizlik ve yasaya aykırılık bulunmadığından sanığın sebepsiz temyizi kabule değer görülmemiş, mahkûmiyet hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Sanığın izin ve yol süresi sonunda en geç 15.07.2005 günü sonuna (saat 24.00’a) kadar birliğine katılması gerektiğinden, suç başlangıç tarihinin 16.07.2005 günü 00.00 saatinden başlatılması yerine Askeri Mahkemece 15.07.2005 tarihinden itibaren başlatılması hatalı olmakla birlikte; suç vasfına, uygulanacak kanun maddesine, temel cezaya ve görev konusuna etkili olmayan bu yanlışlığın; af ve zaman aşımı gibi uygulanması muhtemel hukuki konularda da sanık aleyhine değil lehine hüküm doğurabileceği anlaşıldığından,

Diğer yandan, 24.02.2005 tarihinde askere sevk edilen sanığın 15 aylık askerlik süresinin de normal şartlarda 24.05.2006 tarihi itibarıyla, yani kesinleşen hükmün sanığın birliğine ulaşabileceği tarihe kadar terhis olabileceği için bir günlük sürenin sanığın askerlik hizmetinin hesabına da bir etkisinin bulunmayacağı,

Ayrıca, As.Yrg.Drl.Krl.’nun 01.04.2004 gün ve 2004/66-61 esas ve karar sayılı ilâmında da belirtildiği gibi ceza hukuku açısından hiçbir değer ifade etmeyen temadi başlangıcındaki bu bir günlük hata nedeniyle hükmün bozulmasının, kamuya herhangi bir fayda getirmeyeceği ve sanığın tekrar yargılama süreciyle meşgul edilmesi sonucunu doğuracağı, bir bakıma adil yargılanma hakkının ihlaline dahi sebep olabileceğinden, temadinin başlangıç tarihinde sanık lehine yapılan bir günlük hatanın hükme müessir olmadığı ve hükmün bozulmasını gerektirmediği kanısına varılmış olduğundan;

Tebliğnamede öz vakıanın hatalı belirlenmesi nedeniyle hükmün bozulması gerektiğine dair görüşe itibar edilmemiş ve belirtilen bu hata bozma sebebi yapılmamıştır.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle,

Sanığın yerinde görülmeyen sebepsiz temyizinin 353 sayılı Kanunun 217/2 nci maddesi uyarınca REDDİNE,

Usûl ve esas yönlerinden kanuna uygun mahkûmiyet hükmünün ONANMASINA,

Tebliğnameye aykırı olarak, 09.05.2006 tarihinde, oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy