Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/774 Esas 2006/739 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 774
Karar No: 2006 / 739
Karar Tarihi: 26.04.2006

(1632 S. K. m. 87) (765 S. K. m. 59) (5237 S. K. m. 62) (353 S. K. m. 220)

Emre itaatsizlikte ısrar suçundan sanık Terhisli İs.Er Veli Berkim AKDEVELİOĞLU hakkındaki Dağ Komd.Ok. ve Eğt.Mrk.K.lığı Askeri Mahkemesinin 26.7.2005 tarih ve 2005/577-273 sayılı mahkûmiyet hükmünün sanık tarafından yasal sürede temyizi üzerine, Başsavcılığın 18 Nisan 2006 tarih ve 2006/2557 sayılı hükmün onanması görüşünü içeren tebliğnamesi ekinde gelen dava dosyası incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; sanığın 06.11.2004 tarihinde emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği sabit görülerek, ASCK.nın 87/1 (birinci cümlesi) ve 765 sayılı TCK’nın 59/2’nci maddeleri uyarınca neticeten yirmi beş gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın paraya çevrilmesine ve ertelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir (Dz.41).

Sanık hükmü süresinde; özetle, cep telefonu kullanması hususunda bölük komutanının izni olduğunu, imzaladığı emrin içeriğini bilmediğini belirterek temyiz etmiştir (Dz.57).

Tebliğnamede ise, yasaya uygun olan hükmün onanması yönünde görüş bildirilmiştir.

Yapılan incelemede;

Dosya içeriğinden; sanığa suç tarihinden önce cep telefonu kullanmanın ve bulundurmanın yasak olduğu yolunda emir tebliğ edildiği, sanığın ise kendisine tebliğ edilmek suretiyle malum ve muayyen nitelik kazanmış olan bu hizmet emri hilafına hareket ederek cep telefonu bulundurduğu ve kullandığı, telefonun 06.11.2004 tarihinde ele geçirildiği (Dz.1), bu suretle de sanığın hizmete ilişkin emri hiç yerine getirmeyerek emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği anlaşılmaktadır.

Her ne kadar sanık temyiz dilekçesinde, cep telefonu kullanması hususunda bölük komutanının izni olduğunu ileri sürmüş ise de; telefonu yakalayan ve yasal işlem yapan kişinin bizzat sanığın bölük komutanı olduğunun anlaşılması karşısında, dosyada yer alan sanığa cep telefonu kullanma ve bulundurmaya dair izin verilmediğine ilişkin belge de (Dz.39) dikkate alındığında, sanığın temyiz sebeplerinin kabule değer olmadığı sonucuna varılmıştır.

Suç saikine ilişkin olan sanık savunmalarına (Dz.36) itibar edilmeksizin, sanığın işlemiş olduğu suçtan haklı ve inandırıcı gerekçelerle Yasanın öngördüğü cezanın alt sınırının esas alınarak cezalandırılması, gerekli takdiri indirimin yapılması, verilen cezanın paraya çevrilmemesi ve ertelenmemesi suretiyle kurulan hükümde usûl, sübut vasıf, takdir yönlerinden herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak hükmün verildiği 26.7.2005 tarihinde yürürlükte bulunmayan 765 sayılı TCK'nın 59 uncu maddesinin uygulanması yasaya aykırı bulunmuş, bu nedenle hüküm uygulama yönünden bozulmuş, bozma sebebine göre yeniden yargılama gerekmediğinden, hükmün takdiri indirime ilişkin bölümünün 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 62 nci maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılmıştır şeklinde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Üye Hâkim Albay Ramazan ŞAFAK, eylemin disiplin tecavüzü niteliğinde olduğu, yaptırımının disiplin cezası olduğu, emrin askeri hizmete ilişkin olmaması nedeniyle emre itaatsizlikte ısrar suçunun oluşmadığı görüşü ile çoğunluk görüşüne katılmamıştır.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklandığı üzere;

Mahkûmiyet hükmünün sanığın temyizine atfen ve re’sen 353 sayılı Kanunun 221/1 inci maddesi uyarınca uygulama yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden yargılama gerekmediğinden 353 sayılı Kanunun 220/2-H nci maddesi uyarınca hükmün takdiri indirime ilişkin bölümünün 5237 sayılı TCK'nın 62 nci maddesi gereğince cezasının 1/6 oranında indirilmesi şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Sonuçta tebliğnameye uygun olarak, 26.04.2006 tarihinde, Üye Dz. Hâkim Albay Ramazan ŞAFAK’ın karşı oyu ve oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy