Askeri Yargıtay 1. Daire 2006/768 Esas 2006/763 Karar
Karar Dilini Çevir:
AskeriYargıtay
Dairesi: 1. Daire
Esas No: 2006/ 768
Karar No: 2006 / 763
Karar Tarihi: 03.05.2006

(1632 S. K. m. 87) (5237 S. K. m. 62) (353 S. K. m. 120, 130, 207)

Emre itaatsizlikte ısrar suçundan sanık Ter. Er Musa KOLANCI hakkında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesinin 01.09.2005 gün ve 2005/1379-551 sayılı mahkumiyet hükmünün, sanık tarafından yasal süresinde sebep belirtilmeksizin temyiz edilmesi üzerine, Başsavcılığın 18 Nisan 2006 tarih ve 2006/2539 sayılı hükmün usul yönünden bozulması görüşünü içeren tebliğnamesi ekinde gelen dava dosyası incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Askeri Mahkemece; sanığın 24.04.2005 tarihinde emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği sabit görülerek, eylemine uyan ASCK’nın 87/1 nci maddesinin 1 inci cümlesi ve 5237 sayılı TCK'nın 62/1 inci maddesi uyarınca yirmi beş gün hapis ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Bu hüküm sanık tarafından, savunmasını yapabilmesi için yeterli söz hakkı verilmediği, bu nedenle verilen cezanın usule aykırı olduğu, suç işleme kastı bulunmadığı ileri sürülerek temyiz edilmiştir.

Dosyanın incelenmesinde; sanığın kendisine 03.01.2005 tarihinde tebliğ edilerek kişiselleştirilen, birlik içinde cep telefonu bulundurulmasını ve kullanılmasını yasaklayan hizmet emri hilafına, 24.05.2005 tarihinde kışlaya cep telefonu getirip kullandığı sabit görülerek, emre itaatsizlikte ısrar suçundan dolayı hüküm kurulmuş ise de;

353 sayılı Kanunun 120 nci maddesinde, iddianamenin tebliği ile duruşma günü arasında en aşağı bir hafta geçmesi gerektiğini, 130/3 üncü maddesinde de, 120 nci maddede yazılı süreye uyulmamış ise askeri mahkeme kıdemli askeri hakiminin duruşmanın tehir ve tâlikini istemeye hakkı olduğunu sanığa bildireceğini amirdir.

28.07.2005 tarihli duruşmada, sanık beyanı dikkate alınarak iddianamenin usulüne uygun şekilde sanığa tebliğ edildiği ve 353 sayılı Kanunun 120 nci maddesinde düzenlenen bir haftalık sürenin geçtiği kabul edilerek, süre hakkı hatırlatılmadan sanığın sorgusunun tespit edildiği, ancak sonradan dosyaya eklenen belgeye göre (Dz.19), iddianamenin 21.07.2005 tarihinde sanığa tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, iddianamenin tebliği ile duruşma günü arasında Kanunun öngördüğü bir haftalık sürenin geçmemiş olması nedeniyle sanığa bu süreden vazgeçebileceği ya da duruşmanın ertelenmesini isteyebileceğine ilişkin haklarının hatırlatılması gerektiği halde bu hususun yerine getirilmemesi, 353 sayılı Kanunun 207/3-H maddesi anlamında sanık savunmasının kısıtlanması mahiyetinde olduğundan, hükmün öncelikle usul yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Başkan Hv. Hakim Albay Necmettin ÖZKAN söz konusu usule aykırılığın nisbi bozma nedeni niteliğinde olduğu, sanık tarafından ileri sürülmediği sürece bozma sebebi olarak kabul edilemeyecek olan bu konunun savunma hakkının özüne ve hükmün esasına etkili olmadığı görüşü ile çoğunluk kararına katılmamıştır.

SONUÇ VE KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Sanığın temyizine atfen ve resen 353 sayılı Kanunun 221/1 inci maddesi gereğince mahkumiyet hükmünün usul yönünden BOZULMASINA,

Tebliğnameye uygun olarak, 03.05.2006 tarihinde Başkan Hv. Hakim Albay Necmettin ÖZKAN’ın muhalefetine binaen oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy